"مزمن في" - Translation from Arabic to Turkish

    • kronik
        
    İyi haberse, hastalığın kronik beyin iptali sendromuna dönüşmeden tespit edilmesi. Open Subtitles أنهم إكتشفوه قبل أن يتحول إلى إختلال وظيفي مزمن في الدماغ
    Ek olarak, tahmin ediliyor ki insan nüfusunun yüzde 2'sinin hayatının bir döneminde kronik yarası olacak. TED بالإضافة إلى ذلك، فإنه يقدر أن حوالي اثنين في المئة من السكان سيتعرضون لجرح مزمن في مرحلة ما من حياتهم.
    Bugün çoğumuz kanserden ya da kalp hastalıklarından ölüyoruz, yani çoğumuz hayatımızın son evrelerinde uzun ve kronik bir hastalık sürecinden geçiyoruz. TED نحن الآن نميل إلى الموت جراء السرطان أو مرض القلب، وما يعنيه ذلك هو أن الكثير منا سيعانون فترة طويلة من مرض مزمن في نهاية حياتنا.
    Bu kadının, birçok ameliyat gerektiren bir diz yaralanması vardı ve bu tedavi süresi boyunca bacağında kronik bir bakteriyal enfeksiyon oluştu. TED المرأة لديها إصابة في الركبة، تتطلب عمليات جراحية عديدة، وخلال هذه الجراحات المختلفة، ظهر لديها التهاب بكتيري مزمن في ساقها.
    Şehirlerimizin dörtte birinde kronik su kıtlığı var -- bilinen su rezervlerinin %20'sine sahip olan bir ülkede. TED وربع مدننا تعاني من نقص مزمن في المياه - وهذا في بلد يملك 20 بالمائة من مخزون المياه المعروف.
    kronik bir şeytan tırnagı durumum var. Open Subtitles لدي مرض مزمن في قدمي
    Dilekçende, kronik şeylerden,ımm... Open Subtitles في دعوتك، كتبت التهاب مزمن في...
    Dilekçende, kronik şeylerden,ımm... Open Subtitles في دعوتك، كتبت التهاب مزمن في...
    Lütfen kardeşimin kusuruna bakma. kronik andavallıdır. - Ben Stacey. Open Subtitles إنه مصاب بضعف مزمن في الشخصيه
    Kulaklarda kronik ses belirtisi. Open Subtitles رنين مزمن في الأذنين.
    Jaquan hızla ilerleyen bir T31-SI gen mutasyonlu kronik miyeloid lösemisi var. Nakil tam bir tedavi için en iyi şansı. Open Subtitles لديه تسارع مزمن في سرطان الدم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more