"مسألة وقت فقط" - Translation from Arabic to Turkish

    • sadece an meselesi
        
    • an meselesiydi
        
    • sadece zaman meselesi
        
    • an meselesidir
        
    • Yakında bulacağım
        
    • yalnızca bir zaman meselesi
        
    • için fırsat kolluyor
        
    • sadece bir an meselesi
        
    Güvenlik kapılarını aşmaları sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط حتى يتغلبوا على الأبواب الأمنية
    Başkan'ın isteklerimizden haberdar olması sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن يتم إبلاغ الرئيس بمطالبنا..
    Özgürlüğümün geleceğini biliyordum, sadece an meselesiydi. TED عرفت أنني سأنال حريتي، المسألة مسألة وقت فقط.
    Sanırım burada varması sadece zaman meselesi. Open Subtitles أعتقد أنها مسألة وقت فقط قبل أن يصل إلى هنا
    Günümüzde bir binanın bir 1,6 kilometre daha yükselmesi belki de an meselesidir. TED هي إذن مسألة وقت فقط قبل تشييد تلك البناية التي بعلو الميل.
    Yakında bulacağım. Open Subtitles مسألة وقت فقط.
    Unwin, bana Dr Enys'in serbest bırakılmasının yalnızca bir zaman meselesi olduğunu söyledi. Open Subtitles (أونوين) يؤكد لي انها مسألة وقت فقط قبل أن يطلق سراح الدكتور (إينيس)
    Latnok üzerinde hakimiyet kurmalıydı ve inan bana istediğini nasıl elde edeceğini anlaması sadece an meselesi. Open Subtitles لكان للاتنوك تحكما كاملا فيك، و صدقني المسألة مسألة وقت فقط قبل أن تكتشف كيف تحصل على ما تريده
    Bu binayı da aramaya başlamaları sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن يبحثوا في هذا المبني أيضًا
    Arınacak çok şey var ama sadece an meselesi. Open Subtitles أمور كثيرة تحتاج إلى التطهير لكنها مسألة وقت فقط
    Raporda bahsedilmiyor ama ünümüz düşünülünce tanınması sadece an meselesi. Open Subtitles لوت؛i غ ؛لايوجدذكر لها فيالتقرير، لوت؛ / i غ؛ ولكن نظرا لدينا سمعة سيئة، فهي مسألة وقت فقط قبل تحديدها.
    sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط
    sadece an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط
    Cesurca dövüşmüşlerdi, ama o an meselesiydi. Open Subtitles لقد قاتلوا بشجاعة لكنها كانت مسألة وقت فقط
    Yakalanıp yok edilmemiz an meselesiydi, mucizevi bir şey olmadıkça. Open Subtitles كانت مسألة وقت فقط قبل أن يُقبض علينا أو نُدمر حتى حدث شيء إعجوبي
    sadece zaman meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط
    sadece zaman meselesi. Open Subtitles انها مسألة وقت فقط
    Bütün kapılar ve camlar açık olduğuna göre gitmeleri an meselesidir. Open Subtitles ويكون كل شباك وباب مفتوحاً على مصراعيه في المنزل إنها مسألة وقت فقط
    Yakında bulacağım. Open Subtitles مسألة وقت فقط.
    Bunun yalnızca bir zaman meselesi olduğunu söyledi. Open Subtitles قال أنها مسألة وقت فقط
    İşimizi bitirmek için fırsat kolluyor, Johnny. Open Subtitles إن هي إلاّ مسألة وقت فقط قبل أن ينال منّا يا (جوني)
    Kurbanın, içi yağmur suyu ile dolu hazneye düşmesi sadece bir an meselesi. Open Subtitles إنها مسألة وقت فقط قبل أن تنزلق الضحية.. في وعاء مياه الأمطار..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more