İkimizden birinin şuna basıp ayağını kırdığını düşünsene sanırım kendi durumundan memnun olurdun. | Open Subtitles | ربما تُكسر ساق احدهم عليها ستكون مسرورا من نفسك وقتها |
Sultanımızın, peygamber sabrı vardır ancak, bu tehlikeli azınlığa ilk ve son olarak iyi bir ders verilmesinden çok memnun olacağı işaretlerini almıştır. | Open Subtitles | سلطاننا يمتلك صبر الأنبياء لكنه أعطى اشارات الآن بأنه سيكون مسرورا ان تم استيعاب هذا الدرس مرة واحدة و الى الأبد |
O da seni gördüğüne çok memnun olacak. Titiz traş seviyorsun, değil mi? | Open Subtitles | سيكون مسرورا لرؤيتك أيضا تحب الحلاقة ، صح ؟ |
Size seve seve yardım ederim, ama biraz bekleyeceksiniz. | Open Subtitles | سأكون مسرورا بأن أساعدك لكن سيكون عليكِ أن تنتظري |
Kıçını gösterebilecek kadar havalı olan bir kız arkadaşın olduğun için sevinmelisin. | Open Subtitles | و عليك أن تكون مسرورا لأن لديك خليلة رائعة لدرجة أن تـُظهــر مؤخرتهــا |
Sahip sermayesini nasıl arttırdığını duyunca inanılmaz sevinecek. | Open Subtitles | ان سيدى سيكون مسرورا للغاية ب الطريقة التى جعلت إستثماراته تزدهر |
Beni burada gördüğüne sevinmedin. | Open Subtitles | أنت لا تبدو مسرورا لرؤيتي هنا |
- memnun olsun ya da olmasın atlar vardığında para hazır olsun. | Open Subtitles | ولكن سواء كان مسرورا أو لا يجب ان يكون لديكم المال هناك عند وصول الخيول |
Yemin ederim, memnun kalacaksınız. Sizin için dans edip, şarkı söylerim. | Open Subtitles | أقسم سأكون مسرورا أغني وأنا أرقص لك، سيدي |
Yalan söylemek zorunda değilsin memnun olmadıysan öyle söyle. | Open Subtitles | أنت ليس من الضروري أن تكذب، إذا أنت لست رأيا مسرورا لذا |
Sanırım bu yıl çok memnun kalacaksın, sevgilim. Ben gerçekten memnunum. | Open Subtitles | أعتقد أنك ستكون مسرورا جدا هذه السنة ،عزيزي حقا. |
Seninle yapılan anlaşmadan memnun değilim, Michael ama Walt aramıza katıldığında aldığımızdan çoğunu vermiş olduk. | Open Subtitles | لست مسرورا من الاتفاق الذي حصل معك لكن حصلنا على أكثر ما اردنا حين انضم الينا وولت, لذا.. |
Çok oda var. memnun olurum, büyüleyici ve onur verici olur, burayı sizinle paylaşmak benim için bir onurdur. | Open Subtitles | سأكون مسرورا ، مبتهجا و متشرفا بأن تشاركينا. |
Evet, tedavinin başarılı olduğunu öğrenmekten memnun olacaksın, ancak dayanılmaz derecede acı vericiydi. | Open Subtitles | نعم, ستكون مسرورا لمعرفة أن العلاج كان ناجحا بالرغم من أنه يؤدي لألم شديد |
Biliyor musun Lois,tüm o eski çıktığım aptallar hakkında söylediklerinden sonra hepiniz memnun olmalısınız bu duruma. | Open Subtitles | لويس انتي بالذات يجب ان يكون مسرورا اعني غير ذلك الهراء الذي تحملته عند مواعدتي تلك االعجوز |
Sen memnun kalmadın, fakat iyi ki gerçek tehlikeden kuşkulanmadın. | Open Subtitles | انت لم تكن مسرورا, ولكن, من الرحمة انك لم تشك فى الخطر الحقيقى |
Eminim kardeşlerinin düşüşüne yardım etmek onu memnun ederdi. | Open Subtitles | أنا على يقين أنه سيكون مسرورا للمساعدة في سقوط إخوته |
Bundan böyle sana seve seve yardim edecegini söyledi. | Open Subtitles | لقد قال إنه سيكون مسرورا ليساعدني من الأن |
Öyle görmediğine sevinmelisin, görseydi seni ikiye bölerdi. | Open Subtitles | يجب أن تكون مسرورا لأنه لا يفعل لأنه لو فعل سيقسمك نصفين |
Evet ve sizi gördüğüne çok sevinecek. | Open Subtitles | نعم ، وسيكون مسرورا جدا برؤيتكم. |
Beni burada gördüğüne sevinmedin. | Open Subtitles | أنت لا تبدو مسرورا لرؤيتي هنا |
Sevdiği bir şey öğrenmekten o kadar mutluydu ki öğrendiklerini paso bize anlatırdı. | Open Subtitles | كان مسرورا جدا لتعلمه شيء يحبه لم ينفعك ينتقدنا بواسطة تلك التعاليم |
Ve oğlumun sorumluluğunu memnuniyetle üstüme alıyorum. | Open Subtitles | و سأكون مسرورا جدا لتحمل المسؤولية عن إبني |