"مصنوع من" - Translation from Arabic to Turkish

    • yapılmış
        
    • yapılma bir
        
    • yapıldı
        
    • oluşur
        
    • yapılan bir
        
    • yapıldığını
        
    • oluşmuştur
        
    • yapılmıştı
        
    • yapılmıştır
        
    Plastikten yapılmış bir vücudu var ve suyun üzerinde oturuyor. TED لديه جسد، جسدها مصنوع من البلاستيك، ويمكث على سطح الماء.
    Evren başka bir şeyden yapılmış olsa veya daha az ya da çok madde içerse onların geçmişleri nasıl değişirdi? TED كيف كان تاريخها ليختلف إذا كان الكون مصنوع من موادٍ أخرى؟ أو إذا كان يحتوي على مادة أكثر أو أقل؟
    Çocukların, kayıp dişliklerinden yapılma bir heykel. Open Subtitles إنه تمثال مصنوع من تقويمات أسنان الاطفال المفقودة
    ve benim röntgen odamın kapısı kurşun ve çelikten yapıldı. TED وهذا هو الباب الى غرفة اشعة إكس انه مصنوع من الرصاص والحديد الصلب
    Bildiğimiz her şey, burada gösterilenlerin bir kombinasyonundan oluşur. TED كل شيء نعرفه مصنوع من تركيبة ما مكونة من ما ترونه مصوراً هنا.
    Ayrıca öküz gübresinden yapılan bir çeşit içki ama artık yapılmıyor. Open Subtitles وهي أيضاً مشروب مصنوع من روث الثور لكن كان هذا قديماً
    Karanlıkta dolaşmaya başlıyorsunuz ve bir şeye rastlıyorsunuz, ve taştan yapıldığını fark ediyorsunuz. TED وانت تتحسس في الظلام في تلك الغرفة ترتطم بشيء ما يبدو وكأنه مصنوع من الحجارة
    vücut hücrelerden oluşmuştur. TED الجميع هنا يعلم أن الجسم مصنوع من الخلايا.
    Fakat piyano da tahtadan yapılmıştı, onlar da elkoydular. Open Subtitles ولكن البيانو مصنوع من الخشب. لذلك حجزوه.
    Bu tıpa, donmuş tuzdan yapılmıştır ve içindeki borunun üzerine soğuk gaz üflenerek donmuş halde tutulur. TED وهذا القابس مصنوع من قطعة ملحٍ مجمدة تم الحفاظ عليها جامدة عبر نفخ غاز بارد فوق الأنبوب الخارجي.
    Mermerden yapılmış bir sığınak olarak gördüğün beni koruduktan sonra... Open Subtitles هل فعلا يمكنك ان تنظري الى كملجئ مصنوع من الرخام
    Şehirdeki her aileden vergi olarak alınan metal kupa ve taslardan yapılmış. Open Subtitles مصنوع من الكؤوس والطاسات المعدنية المأخوذة من كل عائلة في المدينة كضريبة
    Belki balmumundan yapılmış değildir. Belki de önyargınızdır sizi sınırlayan. Open Subtitles ربما ليس طبشوراً مصنوعاً من الشمع لكنه مصنوع من الإجحاف
    Plastik sargı, askı ve tipeksten yapılmış basit bir aygıt. Open Subtitles هذا جهاز بسيط للغاية مصنوع من طوق بلاستيك وحمالة معطف
    Nerede tutuluyor acaba? Toprak bükemeyeceği bir yerde. Metalden yapılmış bir yerde. Open Subtitles في مكان لا يستطيع فيه إخضاع الأرض في مكان مصنوع من الحديد
    Malikaneye gideriz, sen de miskfaresinden yapılmış nesneler ararsın. Hadi. Open Subtitles أنت تدخل للبحث عن أي شيئ مصنوع من فأر المسك.
    Seni yumruğuma bir kukla gibi giydireceğim sonra da jiletten yapılma bir adamla boks yapacağım! Open Subtitles سأضع قبضتي فيك كأنك دمية متلكمة ثم سأتلاكم مع رجل مصنوع من الشفرات
    Yani nesli tükenen türlerden yapılma bir çorba mı isteyeceksin? Open Subtitles إذن ستطلب حساءاً مصنوع من أنواع مهددة بالانقراض؟
    Bu alet özel çalgı yapımcıları tarafından yapıldı, Avrupa'da da. TED وهو مصنوع من قِبَل صنّاع متخصّصين، في أوروبا أيضا.
    Camdan yapıldı. Sanat stüdyosu ile birlikte. Open Subtitles مصنوع من الزجاج، مليء باستديوهات عالم الفن
    Evrendeki her şey atom dediğimiz küçük kürelerden oluşur. TED كل ما هو موجود في عالمنا مصنوع من كرات صغيرة نسميها ذرات.
    Ben daha önce hiç... plastikten yapılan bir şeyle seks yapmadım. Open Subtitles أنا لم أمارس أبداً الجنس مع أي شئ مصنوع من البلاستيك
    Annem nişan yüzüğünün akide şekerinden yapıldığını anladı. Open Subtitles امي اكتشفت ان خاتم زواجها مصنوع من الحلوى
    Nicemlenmiştir. Piksellerden oluşmuştur. Ve her biri atomun yapılmıştır. Open Subtitles إنه محدود الكم و مصنوع من بيكسلات و من ذرات فردية
    Onlardan birkaçı strafor ile yapılmıştı. Open Subtitles بعضا منها مصنوع من البولسترين.
    Silikon kaplı cam elyafından yapılmıştır. TED وهو مصنوع من الألياف الزجاجية المغلفة بطبقة سيلكون.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more