"مضى وقتٌ" - Translation from Arabic to Turkish

    • zaman oldu
        
    • zaman geçti
        
    • zaman olmuştu
        
    • zaman önceydi
        
    • süre oldu
        
    Çok teşekkür ederim. Uzun zaman oldu. Open Subtitles شكراً جزيلاً، مضى وقتٌ طويل على هذه الأجواء
    Yani, o oyundan çıkalı çok uzun zaman oldu. Open Subtitles أعني ، مضى وقتٌ طويل منذ كان في تلك اللعبة
    Çok uzun zaman oldu. tesadüfe bak? Open Subtitles .مضى وقتٌ طويل أعني، ماهي إحتمالات لقائنا ؟
    Ben, üzgünüm Ajan Lisbon. Çok uzun zaman geçti. Open Subtitles أنا آسفة أيّتها العميلة (ليزبن) لقد مضى وقتٌ طويلٌ
    Bu kadar iyi hizmet görmeyeli uzun zaman olmuştu. Open Subtitles مضى وقتٌ طويل لم أحصل على خدمة جيدة
    - Sorun değil, uzun zaman önceydi. Open Subtitles لا بأس, مضى وقتٌ طويل
    - Hayır anne lütfen yapma. - Çok uzun süre oldu. Open Subtitles كلا أرجوكِ يا أمي لا تفعلي - مضى وقتٌ طويل -
    Uzun zaman oldu ama bugünün geleceğini biliyordum. Open Subtitles مضى وقتٌ طويل لكنّي عرفتُ أنّ هذا اليوم سيحلّ
    Bir kadının vücudunu görmeyeli çok uzun zaman oldu. Open Subtitles لا أعتقد مضى وقتٌ طويل منذو أن رأيت جسد إمرأة
    Uzun zaman oldu, yanlışım olabilir. Open Subtitles لقد مضى وقتٌ طويل, ولربما أهضِمُ من حقِهِ
    Hanımım yemek yapmama izin vermeyeli çok uzun zaman oldu. Open Subtitles مضى وقتٌ طويل منذ ! أن سمحت لي السيدة بالخَبز
    Olabildiğince dayansın diye çabalıyordum ama uzun zaman oldu. Open Subtitles أبقيه لوقت الحاجة، لكن مضى وقتٌ طويل
    Kızımı görmek istiyorum. Uzun zaman oldu. Open Subtitles أريد أنْ أرى ابنتي لقد مضى وقتٌ طويل
    Selam, dostum. Uzun zaman oldu. Open Subtitles . مرحباً، ياأخي، لقد مضى وقتٌ طويل
    Uzun zaman oldu görüşmeyeli. Open Subtitles لقد مضى وقتٌ طويلٌ لم أراكـَ فيه
    - Çok zaman oldu. Open Subtitles لقد مضى وقتٌ طويل
    Ama sanırım üzerinden yeterince zaman geçti. Open Subtitles لكن أفترض أنّه مضى وقتٌ كافٍ
    Üzgünüm, üstünden çok zaman geçti. Open Subtitles آسفة، مضى وقتٌ طويل
    Sizi gördüğüme sevindim. Uzun zaman olmuştu. Open Subtitles من الجيد رؤيتكم لقد مضى وقتٌ طويل
    Mogwlie insanlarla ilgilenirken kendisini düşünmeyeli uzun zaman olmuştu. Open Subtitles مضى وقتٌ طويل على (موغلي) منذ آخر مره أدخل نفسه بعلاقات مع الرجال
    - Sorun değil, uzun zaman önceydi. Open Subtitles لا بأس, مضى وقتٌ طويل
    - Çok zaman önceydi. Open Subtitles -لقد مضى وقتٌ طويلٌ على ذلك
    uzun bir süre oldu. Open Subtitles مضى وقتٌ طويل على إعدادي لها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more