"معاقبته" - Translation from Arabic to Turkish

    • cezalandırmak
        
    • ceza
        
    • cezasız
        
    • cezalandırmaya
        
    • disipline
        
    • cezalandırdı
        
    • cezalandırılır
        
    • cezalandırılması
        
    • cezalandırman
        
    • cezalandırırım
        
    • cezalandırılacaklar
        
    • cezalandırıldı
        
    • cezalandırılmasından
        
    Ama eğer onu cezalandırmak istiyorsan, onun yerine beni cezalandır Open Subtitles و لكن إذا كانت مشيئتك معاقبته فأنزل على العقاب بدلاً منه
    İki yüzlülük! Ama bir sorun var! Şu rehine, sürücü senin cezalandırmak istediğin son kişi. Open Subtitles لكن هناك مشكلة, هذه الرهينة, السائقة, هي آخر شخص تود معاقبته
    Eğer kişinin istemiyorum Bu ceza size koymak? Open Subtitles الا تريد للشخص الذي قام بتوريطك في هذه المشكلة بأن تتم معاقبته
    Rehineler kötü bir davranışta bulunursa bu cezasız kalamaz. Open Subtitles إنك لا تستطيع إنتظار أحد الرهائن لضغط جرس الإنذار بدون معاقبته
    Hayır, Savcı Yardımcısı onu cezalandırmaya çalışıyor. Open Subtitles لا, بل لأن مساعد المدعي العام يحاول معاقبته
    Bence onu hemen disipline etmek gerekiyor. Open Subtitles من رأيى أن يتم معاقبته بشدة
    Ama Komite onu geri dönemeyecek şekilde cezalandırdı. Open Subtitles ولكن لجنة الاشراف أرادت معاقبته وذلك بأن لا تسمح له بالعودة
    Kim olursa olsun Van'ın iradesine meydan okuyan cezalandırılır. Open Subtitles من يتعارض مع رغبة القادة سيتم معاقبته بغض النظر عن من هو
    Sör Eustace bunu çok iyi biliyor tıpkı neden cezalandırılması gerektiğini bildiği gibi. Open Subtitles السير (يوستيس) يدرك ذلك تمامًا مثلما يدرك سبب معاقبته
    Fakat hala onu bir çete savaşı başlatmak için cezalandırmak zorundalardı. Open Subtitles لكن مازال عليهم معاقبته لبدء حرب العصابات
    Ama bazen birine ders vermenin en iyi yolu onları cezalandırmak değil en çok değer verdiklerini cezalandırmaktır. Open Subtitles لكن أحيانًا تكون أجدى وسيلة لتعليم امرئ درس، ليست معاقبته بل معاقبة أحبّ الناس إليه.
    Onu cezalandırmak konusunda ciddiysen, benim için bir şey yapabilirsin. Open Subtitles إذا كنت جادًا بشأن معاقبته إذًا هناك شيء واحد يمكنك فعله لي
    Aynı senin gibi ona ceza vermek istiyordum. Open Subtitles كنت أحاول معاقبته كما كنت لتفعلي.
    Ares'in yaşamasına izin verilecek ama ceza almadan gidemeyecek. Open Subtitles "ستبقين على حياة "إيريز لكن هذا لا يعني عدم معاقبته
    Evet, hapishane hücresinin de öyle ki oraya ceza çekmesi gereken insanları gönderirsin. Open Subtitles إنه زنزانة تضع فيها من تريد معاقبته
    Rehineler kötü bir davranışta bulunursa bu cezasız kalamaz. Open Subtitles إنك لا تستطيع إنتظار أحد الرهائن لضغط جرس الإنذار بدون معاقبته
    Rehineler kötü bir davranışta bulunursa bu cezasız kalamaz. Open Subtitles إنك لا تستطيع إنتظار أحد الرهائن لضغط جرس الإنذار بدون معاقبته
    Hayır, Savcı Yardımcısı onu cezalandırmaya çalışıyor. Open Subtitles لا, بل لأن مساعد المدعي العام يحاول معاقبته
    Bence onu hemen disipline etmek gerekiyor. Open Subtitles من رأيى أن يتم معاقبته بشدة
    Ama Komite onu cezalandırdı. Asla geri dönemeyeceğinden emin oldular. Open Subtitles ولكن لجنة الاشراف أرادت معاقبته وذلك بأن لا تسمح له بالعودة
    Benim iktidarıma boyun eğmeyen ister şah olsun ister vali, toptan cezalandırılır. Open Subtitles ‫كل واحد يتحدى سلطتي‬ ‫بغض النظر إن كان شاهاً أو حاكماً‬ ‫فستتم معاقبته‬
    Sör Eustace bunu çok iyi biliyor tıpkı neden cezalandırılması gerektiğini bildiği gibi. Open Subtitles السير (يوستيس) يدرك ذلك تمامًا مثلما يدرك سبب معاقبته
    Onu cezalandırman saçmaydı çünkü aramızda olanlardan habersiz. Open Subtitles معاقبته ليست منطقية لأنه لا يعرف عن علاقتنا
    Bir direğe bağlarım. Her gün etinden bir parça kopararak cezalandırırım Open Subtitles أود أن أقيده على عامود، و معاقبته من خلال قطع قطعة من لحمه كل يوم.
    Baskı yapanlar ise onun nefretiyle cezalandırılacaklar. Open Subtitles الضاغط بقوة ستتم معاقبته للبغض الذي هو عليه
    Geç kaldığı için cezalandırıldı mı? Open Subtitles هل تمت معاقبته على كونه متأخرا ؟
    Yapmadığı bir şey yüzünden cezalandırılmasından iyidir. Open Subtitles خير من معاقبته على إثم لم يقترفه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more