"معجون" - Translation from Arabic to Turkish

    • macunu
        
    • macununu
        
    • ezmesi
        
    • macun
        
    • macunumu
        
    • püresi
        
    • salçası
        
    • macunun
        
    • Dişmacunu
        
    • macunundan
        
    • macunlarını
        
    • fırçası
        
    • macununa
        
    • macununun
        
    Canım, bana biraz Cocea macunu ile diş kerpetenimi ver lütfen. Open Subtitles عزيزتي أحضري لي بعض من معجون الكوسيا وسنّي ذو الطيات رجاء
    Her sabah, diş macunu lavabonun solunda olmalı, çünkü olmazsa, sen onu bulamazsın ve onu oraya, ben koymak zorundayım. Open Subtitles بالتأكيد أنا جادّة .. كلّ صباح، معجون الأسنان يجب أن يكون على يسار الحوض، لأنه .. إن لم يكن كذلك
    Harvard'da, zemin kat bir laboratuarda bir diş macunu şirketi için araştırmalar yapardı. Open Subtitles يعمل في مختبر تحت الأرض في هارفارد ، كباحث لأجل شركة معجون أسنان
    Christopher'ı dişini fırçalarken izlesen iyi olur yoksa diş macununu yiyor. Open Subtitles لديك لمشاهدة كريستوفر فرشاة أسنانه. إلا انه فقط يأكل معجون الأسنان.
    Tuzlu ve fasulye ezmesi gibi bir tadı da var. Open Subtitles مذاقه كما لو أن وضع عليه معجون الصويا والملح
    Deodorant, diş macunu, peçete, iki adet pil ve bir paket prezervatif. Open Subtitles مزيل الروائح ، معجون أسنان ، مناديل بطاريتان ، وعلبة واقي ذكري
    Bağırsakları diş macunu tüpü gibi götünden çıkana kadar ezildi. Open Subtitles يُهْرَس حتى خرجت أحشائه من مؤخرته مثل أنبوب معجون الأسنان
    Mayonez, diş macunu, kan, boya, Hindistan cevizi yağı ve kuvvete doğrusal olmayan tepki veren diğer, pek çok sıvı. TED المايونيز، معجون الأسنان، الدم، الطلاء، وزبدة الفول السوداني والكثير من السوائل الأخرى تستجيب للقوة بشكل غير خطي.
    Silik bir çorap mı? Olgun bir muz mu? Küflü bir diş macunu tüpü mü? TED هل هو جورب مجعد؟ موزة ناضجة؟ أم أنبوب معجون أسنان متعفن؟
    Elma şekerinin tatlı kısmını ye, atılmış lahana salatası ve bitmiş diş macunu değil. Open Subtitles أتذكرين، النهايات السعيدة بدلاً من قذف السلطة في الوجه وأنبوب معجون الأسنان الفارغ
    İçki, vücut losyonu, sabun, sigara, diş macunu,her şey. Open Subtitles مشروب خفيف، دهان للجلد، شوربة سجائر، معجون اسنان، اي شيء
    Diş macunu satıyor gibi konuşuyorsun. Open Subtitles صوتك يبدو كما لو انك تبيعين معجون اسنان.
    Diş macunu satıyor gibi konuşuyorsun. Open Subtitles صوتك يبدو كما لو انك تبيعين معجون اسنان.
    Fırçala, fırçala, fırçala, Yeni İpana diş macunu Open Subtitles فرشاة ،فرشاة ،فرشاة ، معجون أسنان لبانا الجديد
    Beyaz olmayan araba başka bir diş macununu temsil ediyor. Open Subtitles السيارة الغير بيضاء تمثل معجون أسنان أخر
    Soya ezmesi yapmak için olan dışında soya fasulyelerini temizlemiyoruz. Open Subtitles نحن لسنا ننظِف فول الصويا لصنع معجون فول الصويا
    Pudra kullanmam gerektiğini okumuştum ama külotumun içi macun fabrikasına döndü. Open Subtitles المرشد قال لي ان أستخدم بودرة أطفال الأن لدي مصنع معجون في سروالي
    Kimse kilo verdiren diş macunumu çalıp da paçayı kurtaramaz. Open Subtitles لا أحد يقوم بسرقة معجون أسناني لتخفيف الوزن و ينجو بفعلته
    İki kutu domates püresi. Doğranmış yeşil biber. Open Subtitles علبتان من معجون الطماطم, فلفل أخضر
    İki kutu domates salçası,bir kutu 450 gramlık farfalle pasta, Open Subtitles علبتين معجون طماطة واحد صندوق 16 اونسة مكرونا واحد صندوق 16 اونسة مكرونا
    Mesela diş macunun bittiğinde almaya gidersin... Open Subtitles إذا نفذ منكِ معجون الأسنان ، إشتري بعضاَ منه
    Benim evim, benim banyom. Dişmacunu hakkında ne söylüyorsam uyacaksın. Anladın mı? Open Subtitles هذا منزلي وحمّامي، أقول ما أشاء حول معجون الأسنان، مفهوم؟
    Kimseye söyleme ama, iki ve üçüncü kat tamamen kartondan ve diş macunundan yapıldı. Open Subtitles لا تخبري أحدا لكن الطبقتين 2 و 3 مصنوعة من الورق المقوى و معجون الأسنان
    Çin'den getirdiği bozuk diş macunlarını satınca baban ne yapmıştı? Open Subtitles عندما أبّك باع ذلك معجون الأسنان الملوّث من الصين، ماذا عمل هو؟
    Diş fırçası, göz damlasına kadar evdeki her şeye bakıldı. Open Subtitles أعني , معجون الأسنان , حتى قطرة العين الخاصة بها
    İnsanların dişlerinin dökülmesi pek ala doğal görülebilirdi, fakat kimse diş macununa karşı eylem yapmıyor, en azından benim çevremdekiler için bu böyle. TED إنه من الطبيعي أن تفقد الناس أسنانها، لكن لا أحد يعترض على معجون الأسنان، على الأقل ليس من الناس الذين أعرفهم.
    Diş macununun kapağını yine açık bırakmışsın. Open Subtitles تركتَ أنبوب معجون الأسنان دون غطائه مجدّداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more