Bunlar genelde zaman kayıpları veya çevremizdeki insanların ani kimlik değişimi şeklinde olurlar. | Open Subtitles | عادةً ما يأخذ هذا شكل زمن مفقود.. أو تغيرات مفاجئة بهويات الناس حولنا |
Vardiyamın geri kalanında tüymek gibi ani bir istek doğdu. | Open Subtitles | لديّ رغبةً مفاجئة في تخطي ما تبقى من نوبة عملي |
İki kez, ve bulaşık makinesi sonunda gerçekten bir süpriz oldu. | Open Subtitles | مرتين، و غسالة الصحون الجديدة أنتهت بكونها مفاجئة بعد كل شيء. |
- Hey, Simon, sana bir sürprizim var. - Halsted'e doğru sağ. | Open Subtitles | مرحبا سيمون لدي مفاجئة لك الى اليمين من هالستيد |
aniden kalp krizi geçirdi.. biz elimizden geleni yaptık. | Open Subtitles | أصابتها سكتة قلبية مفاجئة فعلنا كلّ ما بوسعنا. |
Eğer sürpriz parti istersen, gerçekte bu bir sürpriz olmaz. | Open Subtitles | انها لا تنفع بهذه الطريقة. اذا كنتي تطلبين حفلة مفاجئة |
Şu psikopat denetmen ani ziyaretini yapana kadar orada kalmalısın. | Open Subtitles | يجب أن تبقى هنالك حتى يقوم المفتش بعمل زيارة مفاجئة |
Komaya girdi. Bu sabah EKG'sinde ani bir değişim oldu. | Open Subtitles | إنها في غيبوبة عميقة، لقد كانت صدمة مفاجئة بهذا الصباح.. |
Paniklememeye çalış, ve ani hareket yapma sakın, tamam mı? | Open Subtitles | حاولي أن لا تفزعي و لا تفعلي أي حركة مفاجئة |
Senin için süpriz parti planlanmadığını kim söyledi? | Open Subtitles | من قال أنّ أي شخص كان يخطّط لحفلة مفاجئة لك ؟ |
süpriz süpriz! Neden bu görevlere tek başıma gitmiyorum ki? | Open Subtitles | مفاجئة, مفاجئة لماذا لم أقم بالمهمة لوحدي فقط؟ |
Geçenlerde genç bir arkadaşın bana süpriz bir ziyarette bulundu. | Open Subtitles | صديق لك قام بزياره مفاجئة الى في الاونة الاخيرة |
Biraz yüzün gülsün, kısa pantolonlu. Sana bir sürprizim var. | Open Subtitles | لا تبتسم يا صاحب السروال المرتفع لدي مفاجئة لك |
İçeri gir. Sana küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | تعالي الى الداخل.لقد اعددت لكي مفاجئة صغيرة .من |
Yanlış yaptığımın farkındayım ama sıkı dur, sana küçük bir sürprizim var. | Open Subtitles | حسناً أعرف اني أخفقت لكن استعدي فلدي مفاجئة لكِ |
aniden farkettim ki, zihnimdeki kızgınlık ve gücenme uzun zaman ölmüştü. | Open Subtitles | مُدركة مع دهشة مفاجئة فى ذهنى أن الغضب والإستياء ماتا منذ عهد بعيد |
Art arda gelen Fibonacci sayılarını topladığınızda, bir sonraki Fibonacci sayısını elde edeceksiniz, herhangi bir sürpriz yok, değil mi? | TED | الآن، لا توجد مفاجئة أنه عند جمع رقمين متتابعين لأرقام فيبوناتشي، تحصل على الرقم التالي لـ فيبوناتشي، أليس كذلك؟ |
Ve gecenin bu kadar özel olmasindan dolayi sizlere bir sürprizimiz var. | Open Subtitles | ولأن هذه ليلة مميزة، لدينا مفاجئة خاصة لكم |
Beni açıkça sürpriz bir doğum günü partisinin içine çekmeye çalışıyorsun. | Open Subtitles | ؟ من الواضح انك تحاول خداعي . للذهاب إلى حفلة مفاجئة |
Bu yüzden birden bire benim çok unutkan olduğumu düşünmeye başladı. | Open Subtitles | لذا ، يعتقد ابن رهيب فقطالنسيان مفاجئة للجميع. |
Ama ona doğum gününde parti verirsek bunun sürprizi kalmaz. | Open Subtitles | لو اقمنا حفلة في عيد ميلادها لن تكون مفاجئة |
Çok şaşırdım, bayan. Benimle geliyorsun. Kaçmaya çalışırsan meme uçlarını keserim. | Open Subtitles | يالها من مفاجئة يا سيدتي ستقومين بإمتاعي، وإذا توقفتي سأقطع حلماتك |
Bayanlar va baylar tanık olduğunuz cinayet özellikle karanlık bir gecede gerçekleşti ve takip eden olaylar hem beklenmedik hem de aniydi. | Open Subtitles | السيدات والسادة الجريمة التي شهدتموها وقعت في ليلة حالكة الظلام والأحداث التي تلتها كانت مفاجئة وسريعة |
Aynı materyali farklı ve şaşırtıcı yeni şekillerde kullanmanıza izin veriyor. | TED | إنها تتيح إستخدام نفس المواد بطرق عديدة مختلفة، وطرق جديدة مفاجئة. |
- Burada yılan olduğunu biliyordun! - Hoş bir sürprizdi. | Open Subtitles | عرفت انه كان يوجد أفاعي هنا لقد كانت مفاجئة لطيفة |
Eğer ilgini çektiysem senin için bir süprizim var. | Open Subtitles | لو كنت أملك اهتمامك الكامل لدي مفاجئة لك |
- Sürpriz. Benim babam bu işte. Daima sürprizlerle doludur. | Open Subtitles | ـ مفاجئة ـ هذا هو أبى ،ملئ بالمفاجئات دائما |