"مقتنعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • ikna
        
    • inanıyor
        
    • eminim
        
    • emin
        
    • inandırmış
        
    • inanmış
        
    • inanıyordu
        
    • tatmin
        
    • inanmıştı
        
    • düşünüyor
        
    • inanmıştım
        
    • emindi
        
    • inandı
        
    • inanmışsın
        
    • inandırmışsın
        
    Ben, iş hayatında evdekinden daha çok aiama kaydettiğimize ikna olmuş durumdayım. TED لقد اصبحت مقتنعة اننا احرزنا تقدما اكثر في العمل اكثر من المنزل.
    Değerim hakkında ikna olmuş durumdaydım ve yine de korkudan çılgına döndüm. TED كنت مقتنعة أن القيمة تكمن هناك، وكنت ما أزال خائفة من ذكائي.
    Sabahleyin şans getirsinler diye giymiştim ama şimdi lanetli olduklarına ikna oldum. Open Subtitles لبستهم هذا الصباح من أجل الحظ الجيد والآن أنا مقتنعة أنها ملعونة
    Deli kadının teki benim mikroplarımın onu hasta ettiğine inanıyor. Open Subtitles إنها امرأة مجنونة مقتنعة بأن جراثيمي أصابتها بالمرض.
    Ayrıca kesinlikle eminim ki, bugün birçok yardım fakirlere doğrudan verilmesinden daha iyi olmayacak. TED كما أنني مقتنعة قطعا أن الكثير من المساعدات اليوم ليست أفضل من إعطاء المال مباشرة للفقراء.
    FBI, öldürüldüğünden emin ama onlara bunu sen söylemedin değil mi? Open Subtitles المباحث الفيدرالية مقتنعة أنّك قُتلت، لكنّك لم تخبرهم بذلك، أليس كذلك؟
    4 ay boyunca, yaşadıklarının deneyimlerinin hepsinin birer halüsinasyon olduğuna inandırmış kendisini. Open Subtitles ومنذ أربعة أشهر للآن.. وهي مقتنعة بأن حياتها, وكل شيء قد واجهته,
    İki yıl önce buraya geldim ve atladığına ikna oldum. Open Subtitles كما تعلمين، وقفت هنا تماماً منذ سنتين، مقتنعة بأنه سيقفز
    Ancak, öğrencilerimden biri, Charlotte adında birinci sınıf öğrencisi, pek de ikna olmamıştı. TED ولكن أحدى تلامذتي ، طالبة اسمها شارلوت ، لم تكن مقتنعة.
    Yani, daha zengin dünyadaki yaygın olan teknolojileri gıdaları dönüştürmek için kullanabileceğimize ikna oldum böylece. TED وإذاً أنا مقتنعة أننا لو استطعنا إطلاق التقنيات التي هي اعتيادية في العالم الغني سنصبح قادرين على تغيير الغذاء.
    Bu işi 30 senedir yapıyorum ve şimdi daha fazla ikna oldum ki, insanın kapasitesi değişmeye başlıyor. TED لازلت افعل هذا لمدة اكثر من ثلاثون عاما و انني مقتنعة , الان اكثر من السابق في مقدرة البشر في التغيير
    İlaç şirketleri, kadınlar doğurganlıkları için saptanmış bir tedavi almaya ikna olduğunda haksız kazanç elde ediyorlar. TED وجني أرباح لا توصف لشركات الادوية عندما تصبح المرأة مقتنعة بأنها يجب ان تأخذ الدواء الموصوف لكل ما تنجبه من الأرواح.
    İşte burası benim ikna olduğum noktadır, sıradan yatırımları desteklemek için böylece biz toplu olarak bir güce sahip oluruz. TED لهذا السبب أنا مقتنعة بأننا نملك جماعياً القوة لجعل الاستثمار المستدام الوضع الطبيعي الجديد.
    Jules'la tanışan her kadın, onu benden daha iyi tanıdığına inanıyor, ya da Arden'dan. Open Subtitles كل إمرأة قابلت جولز كانت مقتنعة أنها تفهمه أفضل مني أو آردن بالنسبة لذلك الأمر
    Gerçeği konuşmak gerekirse, babanın onlara para vermeni aklından bile geçirmediğine eminim. Open Subtitles لكن لأقول الحقيقة،إني شخصيا مقتنعة أن والدك لم تكن لديه فكرة عن إعطائك لهم مالاً
    Artı işareti daha çok bölü işaretine benziyordu. O yüzden emin olamadım. Open Subtitles وايضا اظهر نتيجة اجابية لذا فانا غير مقتنعة
    Beni yeteri kadar tahrik ederse, onunla danslı yardım gecesine gideceğime kendini inandırmış. Open Subtitles انها مقتنعة بأنها إذا أزعجني بما فيه الكفاية سوف اذهب للحفل الخيري الراقص لن يحدث هذا
    Bu binanın Üç Ana'yla bir şekilde bir bağlantısının olduğuna inanmış. Open Subtitles وهي مقتنعة بأن هذا المبنى له ارتباط مع هؤلاء الأمهات الثلاث
    İyi rosto pişirmemin, iyi koca bulmama yardımcı olacağına inanıyordu. Open Subtitles كانت مقتنعة بأن طهي اللحم بطريقة مناسبة سيساعدني على إيجاد الزوج المناسب
    Evet, ama tatmin olmadım. Dışarıda pek çok manyak var. Open Subtitles نعم, أنا لستُ مقتنعة هناك الكثير من المجانين في الخارج
    Ona aptalca bir ayrılık telgrafı gönderdiğime inanmıştı. Open Subtitles بدت مقتنعة بأنني أرسلت له برقية أطلب بها الإنفصال
    Bütün cevapları tek başına bulacağını düşünüyor. Open Subtitles مقتنعة إنها تستطيع أيجاد كل الأجوبة بمفردها.
    Çünkü bunun sonunda bizi aşık edecek olay olduğuna ... çok inanmıştım. Open Subtitles لأنني كنت مقتنعة تماما أن هذا يوفي بالغرض أخيرا ويجعلنا نكون عاشقين
    Annem, Rosa'nın ölümünün kendi hatası olduğuna emindi. Open Subtitles أن أمي كانت مقتنعة بأن موت روزا كان بسببها
    Sadece "nişanlım" diyebildi çünkü o gece odada başka bir şeyin daha öldüğüne inandı. Open Subtitles استطاعت ان تقول خطيبي فقط لأنها مقتنعة ان شيئا اخر مات في تلك الغرفة في تلك الليلة
    Ailenin ve öğretmenlerinin anlattığı şeylere öyle inanmışsın ki, onları yüce gerçekler olarak tartışmasız kabul ediyorsun. Open Subtitles أنكِ مقتنعة بشدة أن كل ما علمه لكِ والديك و أساتذتك حقيقة مجردة لا نقاش فيها
    Orada yüzünü gördüm. Ariel için bunun kötü sonlanacağına kendini inandırmışsın. Open Subtitles لقد رأيت وجهك هناك، كنت مقتنعة أن نهاية موضوع أريل ستكون سيئة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more