"مقربين" - Translation from Arabic to Turkish

    • yakın
        
    • yakındık
        
    • yakındınız
        
    • yakınız
        
    • en iyi
        
    • samimi
        
    • yakındılar
        
    • yakınlaştık
        
    • çok iyi
        
    • sıkı
        
    • samimiydik
        
    • yakınsınız
        
    • yakındı
        
    • yakınlardı
        
    • yakınmışsınız
        
    Görünüşü göre birkaç yıl aynı adreste beraber kalmışlar yani birbirlerine yakın olabilirler. Open Subtitles كانا يعيشان سوياً في نفس المبنى لعدد من السنوات، لذا قد يكونا مقربين
    Bak, zor olduğunu biliyorum. Ben de bana yakın insanları kaybettim. Open Subtitles ،انظر، أعرف أن ذلك صعب لقد فقدت أناساً مقربين لي أيضاً
    Senin ve bizim çocuğumuzun bu kadar yakın olduğunu hiç bilmiyorduk. Open Subtitles لم يكن لدينا ادنى فكره بأن ابننا وأبنكم مقربين لهذه الدرجه
    Çok fazla insan yoktu bu nedenle hepimiz çok yakındık. Open Subtitles كان هناك الكثير من الناس هناك , كنا جميعا مقربين
    yakındınız. Onları iyi tanıyordunuz. Open Subtitles كانوا مقربين للغاية، كانوا يعلمون كل شئ عن عادات بعضهم البعض
    Aklınıza gelen yakın arkadaşı ya da komşusu yok mu? Open Subtitles هل كان لديها أصدقاء مقربين أو الجيران الذي قد تعرفهم؟
    Çok yakın değiliz ama bu işi halletmem onun için çok önemli. Open Subtitles لسنا مقربين حقاً ولكن أنا أحصل على هذه الوظيفة شديد الأهمية له
    Biliyorsun, artık o kadar yakın değiliz. Yaşam tarzımı gerçekten onaylamıyor. Open Subtitles لم نعد مقربين من بعضنا، هي لا توافق على نمط حياتي.
    ama yıllar geçtikçe çok yakın arkadaş olduk. TED ولكن بعد سنين من رعايته، أصبحنا أصدقاء مقربين.
    Dört yakın arkadaşı, o kişinin karakterini değerlendirdiler. TED لقد أحضروا أربعة أصدقاء مقربين ليحكموا على شخصية صديقهم.
    Nehir köylerine gittik ve insanlardan, ki muhtemelen çoğu gerillaların yakın akrabalarıydı, TED لذا ذهبنا إلى قرى النهر هذه وسألنا الناس ومن المحتمل أن بعضهم كانوا أصدقاء مقربين للمغاوير.
    Örneğin, en az iki yakın arkadaşı olduğunu söyleyen insan sayısı tüm zamanların en düşük seviyesinde. TED عل ىسبيل المثال، عدد الأشخاص الذين يملكون على الأقل صديقيين مقربين هو في أدنى مستوى على الإطلاق.
    Banyo yapıyormuş ve onlar o kadar da yakın arkadaş değillermiş. Open Subtitles كانت تأخذ حماما وهم ليسوا مقربين لهذه الدرجة
    Şu anda seni gebertmememin tek nedeni... ikinizin çok yakın dost olduğunuzu biliyor olmam.s. Open Subtitles السبب الوحيد الذي يمنعني من اعتقالك هو أنني أعرف أنكما كنتما صديقين مقربين
    Nişan bozulduktan sonra bile bu kadar yakın kalabilmemiz gerçekten harika. Open Subtitles من الغريب أننا بقينا مقربين حتى بعد أن قطعنا علاقتنا
    Tabii ki, Jeremiah benim üstümdü; ama çok yakındık yine de. Open Subtitles باتأكيد كان جيريمايا أعلى رتبة مني لكننا كنا مقربين
    Ders, tüm cinlerin, ama nokta biz yakındık olduğunu. Open Subtitles اللعنة ، كل الجن أشقائي لكن القصد هو أننا كنا مقربين
    -Ama onu bir sahtekarı oynamaya ikna edecek kadar yakındınız. Open Subtitles ولكن مقربين بما فيه الكفاية لجعله يهرع لكى يقوم بدوره فى الخدعة,هه؟
    Hayır, yani kesinlikle çoğu boşanmış kişiden daha yakınız. Open Subtitles لا أقصد بالتأكيد , نحن مقربين أكثر من معظم الاشخاص المطلقه
    Eğer gidersen nasıl en iyi arkadaşlar oluruz? Open Subtitles كيف يمكن أن نكون أصدقاء مقربين بدون وجودك هنا
    Tim'le çok samimi gibisiniz. Aranızda bilmediğim bir şey mi var acaba? Open Subtitles اظن انك و تيم مقربين من بعض, أهناك شئ لم اسمع به؟
    Iraklı bir silah satıcısı için silah kaçıran bir kuzeni vardı ve yakındılar. Open Subtitles كان أحد أقاربه يهرب الأسلحة من أجل تاجر سلاح عراقي، و كنا مقربين.
    O yüzden benimle takılmak zorunda falan değildi, yakınlaştık sadece. Open Subtitles لذلك فهو ليس مضطرا لمرافقتى او ما الى ذلك كنى مقربين
    Bu kız... Benim annem ölmeden önce annelerimiz çok iyi arkadaştılar, tamam mı? Open Subtitles آمهاتنا كانوا أصدقاء مقربين قبل موت أمي لقد إعتدنا أخذ حمام فقاعات سويًا
    Marshall ve ben oda arkadaşıydık ama daha o kadar da sıkı arkadaşlar değildik. Open Subtitles كنت أنا ومارشال رفيقا سكن لكننا لم نكن مقربين حينها
    Son aylarda eşinizle çok samimiydik. Open Subtitles أنا و زوجتك كنا مقربين في الأشهر الأخيرة
    Yani, zaten zar zor bayan arkadaşlar ediniyorum ve siz çok yakınsınız diye düşündüm ki takılınacak eğlenceli bir hatun olsa gerek. Open Subtitles اقصد انا بالكاد عندي اي صديقات و اعتقدت انكم مقربين جدا يجب ان يكون من الممتع التسكع معها
    - Joe ile Damien Karras yakındı. Open Subtitles -جوي وداميان كاراس كانا مقربين جداً
    O ve abisi psikopatik şekilde yakınlardı. Open Subtitles هو و أخوهُ كانا مقربين من بعضهما بشكل مَرَضي
    yakınmışsınız. Open Subtitles كنتما مقربين لبعضكما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more