| Sodapop adında bir kardeşim var. Nüfus kağıdında bile öyle yazıyor. | Open Subtitles | لدي اخ اسمه سودابوب ان ذلك مكتوب في شهادة ميلاده |
| İstersen bak, listede halılara iyi geldiği yazıyor. | Open Subtitles | أترين، مكتوب في القائمة أن هذا مفيد للسجاد |
| -Benim silah taşıma hakkım var, tamam mı? Anayasada yazıyor bu! | Open Subtitles | لدي الحق في حمل السلآح هدآ مكتوب في الدستور. |
| Fakat telefon numarasını hatırlayamadım. Dairedeki defterde yazıyordu. | Open Subtitles | ولا أتذكر رقمه و الذي هو مكتوب في دفتر موجود داخل الشقة |
| Yapılan açıklamada kalp krizi olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | مكتوب في سجل الوفيات أنه تعرض لنوبة قلبية |
| İşte bu buyrukta yazılı. | Open Subtitles | كما ترين، فهذا مكتوب في هذه .المخطوطة المقدسة |
| Dosyanda muhteşem liderlik yeteneklerin olduğu yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب في سجلك أنك تتمتع بمهارت قيادة مدهشة |
| Gazetede Ordu'nun stratejik geri çekilmeler yaptığı yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب في الصحيفة أن الجيش يخطط لإنسحاب إستراتيجي |
| - Burda Fransız kolonisinde yaşadığınız yazıyor | Open Subtitles | مكتوب في سيرتك الذاتية بأنك درست فنون الطهي الفرنسية |
| Bakın çizelgesinde yazıyor. Doktor, her şey yolunda mı? | Open Subtitles | انظر, ذلك مكتوب في ملفه هنا دكتور, هل كل شيء على مايرام؟ |
| Facebook sayfanızda çocuğunuzun olmadığı yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب في صفحتك في الفيسبوك أن ليس لديك أطفال. |
| Özgeçmişinde son 15 yıl boyunca Dow Kimyasal'da satış temsilcisi olduğun yazıyor. | Open Subtitles | مكتوب في سيرتك الذاتية أنك أنفقت اخر 15 سنة كمندوب مبيعات لشركة دول الكيميائية |
| Bunların hepsi otobiyografimde yazıyor, okumadığını söyleme. | Open Subtitles | كل هذا مكتوب في سيرتي الذاتية لا تقل لي بأنك لم تقرأها |
| Programımda köyü ziyaret etmemiz gerektiği yazıyor, Gene. | Open Subtitles | زر القرية الجميلة هذا مكتوب في جدولي |
| Bir yerde mi yazıyor? | Open Subtitles | من قال ذلك ؟ هل هو مكتوب في مكان ما ؟ |
| O senin kızın. Sonuçlarda yazıyor. | Open Subtitles | انها طفلتك هذا مكتوب في النتائج |
| Yıllığında sizin sayenizde liseye gittiği yazıyordu. | Open Subtitles | مكتوب في سجله السنوي أنه إنتقل إلى الثانوية بـ سببك |
| Mesajında acil olduğu yazıyordu. | Open Subtitles | كان مكتوب في رسالتك النصية أن الأمر طارئ |
| İsa'nın Esinlenmeler kitabında yazıyordu. | Open Subtitles | لقد كان مكتوب في وحي يسوع المسيح. |
| Ve hayat kitabında adı yazılı olmayanlar onlar ateş gölüne atılacaklar. | Open Subtitles | وكل من لم يوجد اسمه.. مكتوب في كتاب الحياة .سيرمون في بحيرة المار |
| Yazılımda dili anlaşılır hale getirmek için yazılmış ayrı bir sistem vardı. | TED | كان هناك نظام كامل مكتوب في برنامج لتوضيح لفظ اللسان. |