Demek ki teslimata 24 saatten az zaman kaldı. | Open Subtitles | مما يعني أنّ الشحنة ستصل قي أقل من 24 ساعة. |
Kütüphaneye davet olan Beyaz Zarfı almışsın. Demek ki Kütüphane senin bilgine ihtiyaç duyuyor. | Open Subtitles | أنتِ حصلتي على المَــظروف الأبيض، دَعوة لتنضمّي، لـ"المَكتبة"، مما يعني أنّ "المكتبة" تحتاج لخبراتِك. |
Ama Rita'nın gitmesini istemiyorum. Demek ki bu durumla baş etmeliyim. | Open Subtitles | "ولكنني لا أريد لـ(ريتا) أن ترحل مما يعني أنّ عليّ التعامل مع هذا" |
Bu da demek oluyor ki bir ömür içinde birden fazla avcı bulmak imkânsıza yakın. | Open Subtitles | مما يعني أنّ إيجاد أكثر من صيّاد خلال مدى حياتيّ أمر وارد |
Bu da demek oluyor ki bu senenin balo kral ve kraliçesini açıklamanın zamanı geldi. | Open Subtitles | مما يعني أنّ الوقت قد حان لإعلان ملك وملكة حفل هذا العام |
bunun anlamı, her beslendiğinizde, risk alıyorsunuz. | Open Subtitles | مما يعني أنّ كلّ مرة تقتاتون فيها، أنتم تخاطرون بحياتكم. |
Başka işlerde de çalışacak zamanım olduğu anlamına geliyor ve onlar da, daha fazla öne çıkma fırsatı bulurlar. | Open Subtitles | مما يعني أنّ لديّ الوقت لأقوم بأشياءَ أخرى وسيكون لديهم فرصٌ كي يرتقوا بأدائهم |
Demek ki senin için bir anlamı var. | Open Subtitles | مما يعني أنّ هذا يعني لك |
Demek ki bu şey Kral! | Open Subtitles | مما يعني أنّ هذا المخلوق هو... الملك! |
Bu giriş salonundaki aralıktan. Bu da demek oluyor ki Meredith yerini biliyormuş. | Open Subtitles | هذا من القبوِ الذي أدنى المنزل، مما يعني أنّ (ميردث) كانت عليمة بمكانه. |
Evet, kesinlikle bunun anlamı, bilgisayar tarafından başka baharat eklenmediği. | Open Subtitles | أجل، تماماً، مما يعني أنّ التوابل الإضافية لم تُضف من طرف الحاسوب. |
Ki bunun anlamı da beyin hasarı yayılıyor. | Open Subtitles | مما يعني أنّ الضرر الدّماغيّ ينتشر |
Oyunun sonu için bir planın olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | مما يعني أنّ لديكَ خطّةً لإنهاء اللعبة |
Ama, hayır, dik yürümemiz gerekiyordu bu da bebeğin kafasının annenin kalçaları için büyük olduğu anlamına geliyor. | Open Subtitles | ...ولكن لا يجب أن نقفَ مستقيمين مما يعني أنّ رأسَ الطفلةِ كان كبيراً على أردافِ الأم، وبالمناسبة |