"ممّا يعني" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu da demek oluyor
• Bu demek oluyor
• anlamı
• anlamına geliyor
• Bu da demektir ki
• - Yani
• Yani bu
• Bu demektir ki
• demek oluyor ki

Bu da demek oluyor ki hepsini ben taşıyacağım.
ممّا يعني أنّه عليّ التحقّق من كل صندوق بنفسي

Ki Bu da demek oluyor ki buradaki tüm cerrahlar bana cevap verecek.
ممّا يعني أنّ كلَّ جرّاحٍ في هذه الغرفة سيعملُ تحتَ إشرافي

Numarayı tanıyamadım. Bu da demek oluyor ki benimle konuşmamalısın.
أنا لا أعرف هذا الرقم، ممّا يعني أنّه لا ينبغي أن تتحدّث معي.

Ve şimdi de yutkundun. Bu demek oluyor ki, apaçık duygularını saklamaya çalışıyordun.
حسنٌ ، أنتِ قدّ أمتصصتي وجنتيكِ ممّا يعني أنكِ تحاولي محو إنفعال جلل.

Herşey ekarte edilmiş. Bunun anlamı tekrardan ekarte etmemiz gerekiyor.
تمّ استبعاد كلّ شيء ممّا يعني أنّ علينا إعادة الأمر

Delta dalgaları algılıyorum, bu da sanal çevrede baygın olduğu anlamına geliyor.
أتبيّن موجات دلتا ممّا يعني أنه فاقد الوعي

Haberleri gösteriyor Bu da demektir ki ona bakarak zaman aralığını belirleyebilirim.
وهذه هي الأخبار، ممّا يعني أنّ بإمكاني تأكيد الطابع الزمني باستخدام ذلك.

- Yani bu bir yasa dışı casusluk operasyonu.
ممّا يعني أنّها عمليّة تجسس غير قانونيّة.

Bir sürü insan, Yani bu vaka en büyük önceliğimiz.
الكثير، ممّا يعني أنّ هذه القضيّة تأخذ الأولويّة القصوى

Ona bakamıyor bile, Bu demektir ki onun söylediklerinin bir kelimesine inanmıyor.
إنّه حتّى لا ينظر إليها، ممّا يعني أنّه لا يصدّق كلمة تقولها.

Bu da demek oluyor ki sürücü, ne frene ne de direksiyona hiç dokunmamış.
ممّا يعني أنّ السائقة لمْ تضغط الفرامل، ولمْ تلمس عجلة القيادة.

Laboratuarda barut kalıntısı testi sonucu negatif çıktı. Bu da demek oluyor ki katil hala dışarıda bir yerde.
عادت نتائج المُختبر سلبيّة لبقايا البارود، ممّا يعني أنّ القاتل لا يزال طليقاً.

Bu da demek oluyor ki gece yarısından sonra beraber gemiye geri dönmek zorundalar.
ممّا يعني أنّهم سيضطرّون لتسجيل دخولهم مُجدّداً إلى السفينة معاً بعد مُنتصف الليل.

Bu da demek oluyor ki günbatımına kadar burada kapalı kaldık.
ممّا يعني أنّنا سنظلّ محبوسين هنا حتّى الغروب.

Bu da demek oluyor ki geri almak için polise gitmek dışında her şeyi yaparlardı.
ممّا يعني أنّهما سيفعلان أيّ شيءٍ ما عدا تبليغ الشُرطة لإستعادتها. قد تكونين مُحقة.

Bu da demek oluyor ki İmar Müdürlüğü'ne erişim izni varmış.
ممّا يعني أنّه كان لديه صلاحيّة وصول إلى إدارة المباني.

Bu demek oluyor ki, ortalıkta onlarla ilgili söylentiler dolaşırsa bunun sizden kaynaklandığını düşüneceğim.
ممّا يعني أنه اذا استمرت الإشاعات تدور حولهم سوف أفترض أنكم مصدرها

Bu demek oluyor ki sorun hem kan ile ilgili hem de kardiyomiyopati olabilir.
ممّا يعني أنّها قد تكون مشكلة دمويّة إضافةً إلى اعتلال بعضلة القلب

Bunun anlamı bunu seninle konuşamam bu görevimle benim aramda, biliyorsun.
ممّا يعني لا يمكنني التحدث عنها. أعني كل ما يدور بيني وبين المسؤولين هو أمر خاص، وأنتِ تعلمين هذا

Bu da polisliğe devam etmek dışında fazla bir seçeneğinin kalmadığı anlamına geliyor.
ممّا يعني أنّ كونك شرطيّاً هو أحد الخيارات القليلة المتبقية لديك

Ve artık kız kardeşim olmadığına göre, senin kim olduğunu bilmiyorum... Bu da demektir ki sen bir yabancısın.
وبما أنّه لم يعد لي أخت، فلا أعرف من تكونين ممّا يعني أنّك غريبة

- Yani başka biri içeri aldı.
ممّا يعني أنّ شخصاً آخر فعل ذلك.

Şişme, tıkanma yok ve adli tabibin raporunda böyle bir kesikten bahsedilmiyor Yani bu demektir ki bu kesik otopsiden sonra yapılmış.
لا تورّم، لا تخثر للدم، ولا يُوجد له سجل في تقرير الطبيب الشرعي، ممّا يعني أنّه تمّ تنفيذه بعد التشريح.

Bu demektir ki çocuklarınız tehlikede ve bunlardan biri de çalışanımın kız kardeşi ki bu sizi çok şanslı biri haline getiriyor çünkü bana ihtiyacınız olacak.
ممّا يعني أنّ أطفالكِ في خطر، و بالمصادفة أحدهم أخت مساعدتي. ممّا يجعلكِ محظوظة للغاية، لأنكِ بحاجة إليّ.