Geçen sene, ailemin üç üyesi nefret suçu ile korkunç bir şekilde katledildi. | TED | العام الماضي ثلاثة من أفراد عائلتي تم قتلهم بفظاعة في جريمة بدافع الكراهية |
Koynunda 1000 pound taşıyormuş bence o da çetenin bir üyesi. | Open Subtitles | لقد كان معها 1000 جنيه نقدا لابد وأنها من أفراد العصابة |
Ayrıca, ailemin pek çok üyesi, örneğin büyük babam ve büyük amcam II. Dünya Savaşı'ndaydılar. | TED | لدي أيضًا العديد من أفراد الأسرة مثل جدي وعمي الأكبر، الذين حاربوا في الحرب العالمية الثانية. |
Beyaz Saray'da, yönetici ofis binası, ve kendi aile üyeleri bile. | Open Subtitles | وفي مبنى المكتب التنفيذي وحتى بعض من أفراد عائلته تقول إنه قد تم أيضاً تسجيل مكالمات البيت الأبيض الهاتفية |
33 kişiden oluşan geniş aile üyeleri arasından, 17'siyle cinsel ilişkiye girdim. 5 nesil vardır. | Open Subtitles | 33عضوا من أفراد عائلتي الممتدة مارست الجنس مع 17 منهم |
Çoğunlukla aile fertlerinden şikâyet alıyorum. | Open Subtitles | بشكل أساسي ، لم أحصل على شكوى من أفراد العائله |
Aile fertlerinden biri meydan okudu ve uygun başlığı bulmak için biraz zaman gerekiyor. | Open Subtitles | واحد من أفراد العائلة ... معترض و يتطلب هذا الكثير من الوقت لفعل ذلك ... ... إنه ذو رأى هنا - لا توجد مشكلة - |
Beş çete üyesi ve bir grup sivil. | Open Subtitles | خمسة من أفراد العصابات ومجموعة من المواطنين العاديين |
Geleneksel hasta-doktor sınırları kayboldu ve Marilyn doktorun ailesinin bir üyesi haline geldi. | Open Subtitles | الحدود المعروفة بين الطبيب و المريض قد تلاشت تماما و أصبحت مارلين كفرد من أفراد عائلة الدكتور |
Bir tanesi; büyükbabam ve ailemin 13 üyesi diktatör Saddam Hüseyin'in hışmına uğramış ve hapsedilmişlerdi. | Open Subtitles | إحداها هى أن جدى وثلاثة عشر شخصا من أفراد عائلتى كانوا قد إضطهدوا و حبسوا من قبل الديكتاتور صدام حسين |
Hiçbir burç çetesi üyesi, birbirini görmemiş. | Open Subtitles | و لم ير أي من أفراد طاقم الأبراج بعضهم البعض من قبل مطلقا |
Buraya iki ekip üyesi ve bir pilotla birlikte geldi. | Open Subtitles | وهي هنا مع اثنين آخرين من أفراد فريقها وطيّار |
Buraya iki ekip üyesi ve bir pilotla birlikte geldi. | Open Subtitles | وهي هنا مع اثنين آخرين من أفراد فريقها وطيّار |
Kokpitler değiştirilmeden önce üç mürettebat üyesi vardı. | Open Subtitles | قبل تعديل قمرة القيادة، كان هناك ثلاثة من أفراد الطاقم. |
Anlıyorum. Takım üyesi olmadığın için seninle konuşabilirim demek. | Open Subtitles | فهمتُ، طالما لست من أفراد العصابة، فبوسعي التحدث إليك. |
Çete üyesi bile olsa, bir annesi var. Merhaba. Bu bizim kurbanımız bence. | Open Subtitles | حتى إذا كانت من أفراد عصابة ، كان لديها أم مرحباً ، أعتقد أن هذه ضحيتنا كم عمرها في تقديرك ؟ |
Babası ve ailesinin diğer üyeleri, gençliğinin hatrına, ona merhamet göstermeniz için size yalvaran mektuplar yazdılar Majesteleri. | Open Subtitles | والده وغيره من أفراد عائلته قد كتبوا إلى جلالتك متوسلين بصغر سنه لإظهار الرحمة |
Aile üyeleri ya da seni tanıyan arkadaşlar falan? | Open Subtitles | ربّما لواحد من أفراد عائلتك؟ من أصدقائك الّذين يعرفون هويّتك؟ |
Size haber veririz. Bu süre zarfında, Anabelle'nın aile fertlerinden... | Open Subtitles | في غضون ذلك، أتعرف أياً من أفراد عائلة (آنابيل)؟ |