"من أين" - Translation from Arabic to Turkish

• nereden
• nerden
• Nerelisin
• kimden
• Nerede
• nasıl
• Nereye
• kim
• peki
• nereli

Mesela komşuları dolaşıp yiyecek alışverişini nereden yaptıklarını, neden orayı tercih ettiklerini soracakları bir çalışma, dönem ödevi olabilir.
و بخروجنا للمجتمع و مقابلتنا جيراننا عن نوع الأكل الذي يشترونه و من أين و لماذا, هذا فرض مدرسي.

Bu olaylar üzerinde çalışmaya başladığımda, bu garip anıların nereden geldiğini merak ediyordum.
وعندما بدأت أبحث في هذه الحالات، وأتساءل، من أين تأتي هذه الذكريات الغريبة؟

Sağlık hizmetini sürdürülebilir kılmak için yeni doktorlara ihtiyaç vardı ama nereden geleceklerdi?
يجب أن يظهر أطباء جدد لتبقي الرعاية مستدامة، و لكن من أين سيأتوا؟

sandalyeler, yesil isik sandalye, yesil isik, yesil isin nerden geliyor?
هناك مقاعد وضوء أخضر مقاعد وضوء أخضر من أين يأتى الضوء

Bu seni bir tıp mucizesi yapar, Er Fisher. Nerelisin?
سيجعل منك هذا معجزة طبية, فيشر البحار، من أين أنت؟

Dinle, seni küçük sapık. Bu kadınları aşağılama hakkını kimden aldın sen?
اسمع أيها الرجل المغرد، من أين أتيت حتى تهين كل هؤلاء النساء؟

Fakat, tüm bunlarla ilgili anlayışımızı daha da geliştirecek olursak hâlâ yanıtlayamadığımız bir sorumuz daha var, ve bu; biz nereden geldik?
ولكن إلى الحد الذي يصل إليه فهمنا لهذه الأشياء، هناك سؤال واحد لا زلنا لا نستطيع الإجابة عليه، وهو، من أين نأتي؟

Ama bunlar sadece sayılar. Ve sayılar bu insanların kim olduklarından, nereden geldiklerinden veya neden burda olduklarından bahsetmiyor.
لكن هذه مجرّد أرقام، ولا تدل هذه الأرقام على هويّة هؤلاء الأشخاص، من أين أتوا أو لماذا هم هنا.

Ama bir bilim insanı fazladan materyalin nereden geldiğini sormalı.
ولكن يجب أن نسأل العلماء من أين تأتي المواد الإضافية.

Ne zaman iş seyahatine çıkacak olsam, içme suyumun nereden geldiğini bulmaya çalışırım, dışkımla idrarımın Nereye gittiğini de.
عندما يحصلُ وأسافرُ من أجل العمل، أحاولُ معرفة من أين يأتي ماء الشرب الخاص بي، وأين يذهبُ برازي وبولي.

Ve derken Yoyo ile tanıştım, Rapa Nuian'lı yerli bir rehber, ve Yoyo'nun yüzüne bakarsanız bu ifadeyi nereden esinlendiklerini anlayabilirsiniz.
ومن ثمّ تعرفت علي يويو، وهو مُرشد سياحي من سكان الجزيرة الأصليين، وإذا تمعّنت وجه يويو، ستكتشف من أين أتوا بالإلهام.

Fakat Loki, bu atın tam olarak nereden geldiğini söylemek istemiyordu.
لكن من أين جاء بالتحديد، هو شيءٌ فضّل لوكي عدم مناقشته.

Sebebini anlamak için ilk önce DNA'mızın nereden geldiğini öğrenmemiz işimize yarar.
لمعرفة السبب، يجب في بداية الأمر معرفة من أين ينحدر حمضنا النووي.

Şu andan sonra görevin bu kumun nereden geldiğini bulmaya yardım etmek.
ومن الآن فصاعدا، فإن واجبك سيكون معرفة من أين يأتي بهذه الرمال.

Onların nasıl kazanıldığını ya da nereden geldiğini bilmek ister misiniz?
هل تريدين معرفة كيف فزت بهم أو من أين حصلت عليهم؟

Birileri zarfları karıştırmış, bu yüzden iki gün kaybettik. nereden arıyorsun?
ضيّعنا يومان بسبب أنّ شخصًا خلط بين المظروفات، من أين تتّصل؟

Asıl soru, bu mükemmel dişleri olan iskeletleri nereden buluyorlar?
السؤال المهم، من أين يحضرون كل الهياكل بأسنان مثالية ؟

Jiletleri nereden buldu bilmiyorum ama uyanık kalmak için kendi göz kapaklarını kesmiş.
لا أعرف من أين حصل على شفرات الحلاقة لكنه قطع جفونه ليبقي مستيقظاً

Biz etrafa sorduk ama; nerden olduğunu bilen yok gibi.
نحن نتسائل، لكن لا أحد منا يعرف من أين أنت

Nerelisin ve bu gezegene ilk kez ne zaman geldin?
من أين أنت ومتى وصلت أول مرة إلى هذا الكوكب؟

Bu espriyi kimden duyduğunu öğrenebilmek için uzun zamandır yoldayız.
لقد سافرنا لمسافة طويلة. لنكتشف من أين سمعت هذه النكت.

Kadının Nerede olduğunu bilsek çok iyi olurdu. Nerede saklandığını.
سيكون من الجيد أن نعرف من أين أتت وأين تختبئ

peki dinle, bayan o kadar çok sorunum var ki, nereden başlayacağımı bilemiyorum.
حسناً، أنصتي يا سيدتي، عندي مشاكل كثيرة، لا أعرف حتى من أين أبدأ.

nereli olduğunu ve ne iş yaptığını tam olarak biliyorum, çünkü detayları önemsiyorum.
أناأعرف من أين هو و بالضبط ما فعل لهذا أنا مهتم بالتفاصيل هيي..