Her şey içeriden halledilmiş. Cani'ni düğümü, gerçek bir tecavüz yok. | Open Subtitles | كل شيء مغلق من الداخل عقدة الخانق ، وليس اغتصاب فعلي |
Saati on dakika ileri almak? Hepsi içeriden birinin işleri. | Open Subtitles | تقديم الساعة لمدة عشر دقائق كلها عمليات تمت من الداخل |
Vücudumun içi hakkında bunu söyleyen biri daha önce hiç olmamıştı. | Open Subtitles | لم أسمع أحداً من قبل يتحدث هكذا بشأن جسدي من الداخل. |
İçerden birisi neden bu dava ile ilgili birilerine içerlesin? | Open Subtitles | لم قد يكون أحد من الداخل يحمل ضغينة بسبب القضية؟ |
O bir 1877 Victorian, onun içini ve dışını restore ettirdim. | Open Subtitles | إنه يعود إلى فيكتوريا 1877 وقد قمت بترميمه من الداخل والخارج |
Dünya algısı içten dışa yönde işliyor, yalnızca dışarıdakini iç bünyede anlamlaştırmıyoruz. | TED | عالمنا المُختبر ينشأ من الداخل إلى الخارج، ليس فقط من الخارج للداخل. |
Görüyorsunuz ki şiddetin sürüklediği kaos, her gün kullandığımız kelimelerin ve yarattığımız hikâyelerin içinde devam ediyor. | TED | كما ترون، فوضى العنف تستمر من الداخل بكلمات نستخدمها وقصص نختلقها كل يوم. |
İçeride ve dışarıda bu genişlemeyle İlgili bankanızın tüm ihtiyaçlarını biliyorum. | Open Subtitles | أنّي أدرك أحتياجات مصرفك فيما يتعلق بهذا التوسيع من الداخل والخارج. |
..sonra gidiyor, onu özlüyorum ama en azından içten içe ölmüyorum. | Open Subtitles | ومن ثم يرحل وأفتقده لكنني على الأقل لا أموت من الداخل |
O yüzden size kapınızı içeriden kilitlemenizi tavsiye ediyoruz. Değil mi, tatlım? | Open Subtitles | نصيحتنا هي أن تقفل باب غرفتك من الداخل ألست محقا يا عزيزتي؟ |
İçeriden biraz bilgi alıp, onun foyasını ortaya çıkarmamız lazım. | Open Subtitles | حسنا , نحن نحتاج الي بعض المعلومات من الداخل ومنثمنقومبفضحة. |
Kapı içeriden kilitliydi ve ben kapıyı kırmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | الباب كان مغلقاً من الداخل و كان علي أن أحطمه |
Çatı katı dönüşmüş ama içeriden çok daha güzeldir. Alayım. | Open Subtitles | إنه تحول كبير, ولكنه أفضل من الداخل .لا.لا دعيني أحملها |
Biraz araştırdıktan sonra bu işin içeriden yapıldığını düşünmeye başladı. | Open Subtitles | وبعد بعض البحث بدء يعتقد ان العملية كانت من الداخل |
Dışarıdan yıkık dökük ama içeriden sıcacık ve potansiyel dolu. | Open Subtitles | انه محطم من الخارج لكن دافئ ومليئ بالإمكانية من الداخل. |
Dışır, çıtır çıtır ve kızarmış, ama içi güzel ve pişmiş. | Open Subtitles | مقرمشة و محروقة من الخارج لكن شهية و طرية من الداخل |
Bilgisayarınızın içi aslında neye benziyor? | TED | كيف يبدو عليه جهاز الحاسوب الخاص بك من الداخل ؟ |
Özür dilerim, Ned... fakat içerden sistemi elle tekrar başlatmam gerekiyor. | Open Subtitles | أعتذر جداً، نيد .. ولكن علي إعادة تشغيل الجهاز من الداخل. |
Tek sorun şu ki, senin içini diri diri kepçe ile... | Open Subtitles | المشكلة الوحيدة أنك سـتكون حيا بينما نحن نفرغك من الداخل حسـنا |
Offf! Vallahi bizim başkanın içinde orta yaşlı bir erkek var. | Open Subtitles | أنا أقسم أن الرئيس رجل في منتصف عمره من الداخل |
Dışarıda gülen, içeride ağlayan Psişiğin tepesinde zor beğenen bir kurnaz. | Open Subtitles | تضحك في الخارج تبكي من الداخل حساسية مجعد على جبين الروحاني |
Demek istediğim, yaptığım şeyden nefret ettim, ve beni içten içe yıprattı. | Open Subtitles | اقصد انا كنت اكره ما كنت اقوم به وقد مزقني من الداخل |
Ben senin dışarıdan bilgi toplamayı kesip kendi içinden toplamaya başlamanı istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان توقف جمع المعلومات من خارج نفسك وتبدأ بجمعها من الداخل |
Aynı biçimde, Katar da kendi içindeki süreçlerle ilgili milli müzeler geliştirmeyi amaçlıyor. | TED | في نفس الاتجاه، قطر تحاول أن تنمي متاحفها الوطنية من خلال عملية طبيعية من الداخل. |
- Sakın bozmama izin verme. - İçerisi çok sıcaktı. Birkaç dakika dışarı çıkayım dedim. | Open Subtitles | لا تدعنى أقاطعك إنها ساخنة جدا من الداخل |