Her seferinde benim kazanmam hiç adil değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس من العدل أن أربح طوال الوقت، أليس كذلك؟ |
Erkeklerin eve gelip yardımcı olmalarına gerek yok. Bu hiç adil değil. | Open Subtitles | ليس من العدل ألاّ يساعد الأولاد في أعمال المنزل |
Bizi Ted ve Victoria ile karşılaştırman hiç adil değil. | Open Subtitles | حسناً .. انه ليس من العدل ان نقارن انفسنا بتيد و فكتوريا |
Fakat aceleyle evlenmemizin ikimiz için de haksızlık olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لكن اشعر بأنه ليس من .العدل لكلانا الزواج على عُجالة |
Size zorla eşlik ettiğime göre, benim ödemem daha adil olur. | Open Subtitles | لقد فرضت عليكِ صحبتي و من العدل أن أدفع ثمن ذلك |
Yani hepsini götürmeleri hiç adil değil. | Open Subtitles | اولئك رجال اقوياء ياخذون كل الجميلات والجذابات اعني انه ليس من العدل ان ياخذونهم جميعهم |
Onunla konuşmam gerekiyor baba. Sadece bir mektup yazmak hiç adil değil. | Open Subtitles | علي التحدث معه يا أبي ليس من العدل أن اكتفي بإرسال رسالة فقط |
Ama Louisette'nin bizimle aynı parayı alması hiç adil değil. | Open Subtitles | لكن، ليس من العدل أن تحصل لويزيت على نفس الحصة من المال كما نحن |
Benim yaptığım şey yüzünden onun acı çekmesi hiç adil değil. | Open Subtitles | لكن ليس من العدل أن تعاني هي مما فعلته أنا |
Sen masum bir şekilde uyurken birinin gelip seni dövmesi hiç adil değil. | Open Subtitles | انه ليس من العدل انك تنام ببراءة ثم شخص ما يبرحك ضرباً |
Mike'ın benim aptallığım yüzünden fazladan çalışması hiç adil değildi. | Open Subtitles | ليس من العدل لـ"مايك أن يعمل في وظيفة إضافية ليعوّضعنغلطتيالغبية. |
Bence tek bir şirketin bütün işleri yürütmesi hiç adil değil. | Open Subtitles | وان لا اعتقد انه من العدل ان شركه واحده تمتلك الدعم لنا |
Niles'ı o eski evde tek başına bırakmak haksızlık olur. | Open Subtitles | - ولن يكون من العدل ترك نايلز لوحده في المنزل |
Ben, senin sandığın kişi değilim ve sanırım gitmem ikimiz için de daha adil olur en azından benim için. | Open Subtitles | أنا لست ذلك الشخص على الإطلاق الشخص الذي تظنني أنا عليه و أعتقد أنه سيكون من العدل أكثرفقط لكلينا ، و لي أن أغادر فقط |
Anne, her şeyi bırakıp buraya geldiğin için çok minnettarım ama her şeyi senin yapman da pek adil değil. | Open Subtitles | أمي ، أنا أقدر ذلك حقا انك تركتى كل اشغالك لتاتى لى ولكن ليس من العدل ان تاخذى اجازة ايضا |
Bu adil değil: kimse müzik dinleyemez çünkü Maria sevmiyor. | Open Subtitles | ليس من العدل أن نطفئ الموسيقى لأن ماريا لا تريدها |
Tekrar beraber olma konusunda tereddütlerin olduğu için sinirlenmem pek de adil değildi. | Open Subtitles | و اعتقد انه لم يكن من العدل أن اغضب عندما ترددت لاستئناف علاقتنا |
Ne Jeremy için ne de benim için adil değil. | Open Subtitles | وليس من الإنصاف لـ جيرمي وليس من العدل بالنسبة لي |
Ne konuştuğunuzu anlamamamız hiç doğru değil. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه من العدل أن نجهل ما تتحدثان فيه. |
Jimmy bu hiçte adil değil, bilmiyorum....denemeye çalışıyorum.... bana kızmanı istemiyorum tatlım. | Open Subtitles | جيمي أنه ليس من العدل في كل شيء، وأنا لا أعرف... . محاولة اللعب الاستعراضات... |
-Duymak istemiyorum. -Bence Bu adil olurdu. | Open Subtitles | أنا لم أكن أريد سماع هذا ولكنة من العدل أن تعرف |