"من ذلك المنزل" - Translation from Arabic to Turkish

    • o evden
        
    • o eve
        
    o evden çıkmasaydım delirebilirdim. Open Subtitles لاخبرك بالحقيقة, لو لم اخرج من ذلك المنزل لكنت اصبت بالجنون
    O kız ölmek istemiyordu. Yalnızca o evden kurtulmak istiyordu. Open Subtitles تلك الفتاة لم ترد أن تموت بل أرادت الخروج من ذلك المنزل
    o evden karımın küpesini aldığını biliyorum. Open Subtitles أعلم بأنك أخذت أقراط زوجتي من ذلك المنزل
    o evden asla çıkamayacaklar David. Open Subtitles لن يتمكنوا من النجاة من ذلك المنزل ديفيد
    o eve 30 metreden fazla yaklaşmamalıydı. Open Subtitles لم يفترض أن يقترب 100 قدم من ذلك المنزل ؟
    Bulabildiğim ilk fırsatta kendimi o evden attım. Open Subtitles . لقد خرجت من ذلك المنزل في أول فرصة سنحت لي
    o evden gelen acıyı buradan bile hissediyorum. Open Subtitles .يمكنني ان اشعر بالالم قادم من ذلك المنزل هنا
    Hem senin ve ailenin güvenliği için, seni o evden çıkarmam lazım. Open Subtitles و لسلامتك انت و عائلتك يجب أن أخرجك من ذلك المنزل
    Demiştim. o evden ayrılacağız. Open Subtitles أخبرتك بأنني سأخرج من ذلك المنزل
    o evden kurtulduğuma seviniyorum. Open Subtitles أنا سعيدٌ فحسب لخروجي من ذلك المنزل
    Ama o evden en son Bayan Logan aranmış. Open Subtitles لكن أخر اتصال تم من ذلك المنزل,كان إلى هاتف خلوي (تتبعناه إلى السيدة (لوغان
    Hayatım, Sana söz veriyorum Alma'yı, o evden çıkaracağım. Open Subtitles عزيزتي , أقسم لكِ بأنني سأخرج (ألما) من ذلك المنزل
    Anlıyorum, ancak Penny o evden kendi isteğiyle ve adım atarak çıkmalı. Open Subtitles أتفهم، لكن خروج (بيني) من ذلك المنزل سيكون على شروطها، بطريقتها
    o evden çıkmak zorunda. Open Subtitles عليه أن يخرج من ذلك المنزل
    Mildred, herhangi bir tebliğ memuru seni bulmadan kızını al ve o evden çıkar. Open Subtitles (ميلدرد)، ستقابلينها الليلة وستخرجينها من ذلك المنزل قبل أن يجدها أي مُحضِر للمحكمة
    - Shannon, o evden hemen ayrılman gerekiyor. Open Subtitles (شانون)، عليك الخروج من ذلك المنزل فوراً.
    o evden taşın. Kendine ev bul. Open Subtitles أخرج من ذلك المنزل.
    Eğer bizi devre dışı bırakırsa, Carter o evden canlı çıkamaz. Open Subtitles إن أوقفنا عن العمل لن يخرج (كارتر) من ذلك المنزل حيّاً أبداً
    Yine de o eve yaklaşmamalısın. Open Subtitles وحتى مع ذلك لا ينبغي أن تقترب من ذلك المنزل
    Araç şu evden çıkmıştı. o eve daha yakından bakmam için mantıklı bir nedenim var. Open Subtitles السيارة الرياضية جاءت من ذلك المنزل مما يعطيني سببًا وجيهًا للنظر عن كثب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more