Hata kavramı şöyle işliyor: Bir jazz müzisyeninin bakış açısından, bir başkasının hatası hakkında konuşmak daha kolay. | TED | وبالتالي فكرة الخطأ: من وجهة نظر موسيقي جاز، من الأسهل أن تتحدث عن خطأ شخص آخر. |
Kadın sağlığı, federal bir para toplamanın bakış açısından bazen popüler, bazen o kadar popüler değil. | TED | صحة النساء، من وجهة نظر التمويل الفدرالية تكون في بعض الأحيان ذات شعبية وفي بعض الأحيان لا تكون شعبية |
Ağlarla örülü dünyamızı, karmaşıklık bakış açısından anlamayı amaçlayan, uzun dönemli ve yüksek bütçeli programların ortaya çıktığını görüyoruz | TED | نحن نرى نشوء برامج طويلة المدى ومدعومة بشكل جيد تهدف لفهم عالمنا المحاط بالشبكات من وجهة نظر التعقيد. |
Dürüst olmak gerekirse, çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. | TED | مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية. |
Rembrandt Hristiyan bakış açısına göre bir propagandacı. | TED | الفنان ريمبراندت ممارس للدعاية من وجهة نظر مسيحية |
Hukuki açıdan bakarsak, tahliye şartlarımı bariz şekilde ihlal ettim. | Open Subtitles | من وجهة نظر القانون, كان الأمر انتهاك لشروط إطلاق سراحي |
Fakat, onları çok yakından inceleyebildiğimizi düşünün, mesela bir karıncanın gözünden bakar gibi. | Open Subtitles | نهاية هذه الكابلات عن قرب, مثلاً من وجهة نظر نملة. الأن بُالعد ثانى |
Sanırım, bir mühendisin bakış açısından, çoklama aklınıza geliyor. | TED | وأعتقد، من وجهة نظر هندسية، قد تفكر في التضاعف. |
En son parçası, çalışan hafıza kapasite bakış açısından aklınızda bulunması gereken mesaj şu: İşlediğimizi öğreniriz. | TED | الان, القطعة الاخيرة, الرسالة التي ناخذها معنا الى البيت من وجهة نظر سعة الذاكرة العاملة : ما نعالجه, نتعلمه. |
dünyaya diğer canlıların bakış açısından bakabilmek insanın, sadece kendini önemli sayma hastalığına çaredir. | TED | النظر للعالم من وجهة نظر الفصائل الأخرى إنه علاج لمرض أنانية الإنسان |
Bu durum sanatsal bir bakış açısından bakılınca ilginç. | TED | ويعتبر هذا مثيرا للاهتمام من وجهة نظر فنية. |
Bu firmanın bakış açısından tamamen anlaşılabilir bir anlaşmaydı. | TED | كان هذا اتفاقاً والذي كان مفهوماً تماماً من وجهة نظر الشركة. |
Ballmer'ın bakış açısından da bunun neden kötü göründüğünü anlayabiliriz. | TED | ويمكنك أن ترى لماذا، من وجهة نظر بالمر، أنها فكرة سيئة، حسناً؟ |
Şimdi, lojistik bakış açısından yoğunluk dağıtım için iyidir. | TED | والآن، من وجهة نظر السوقيات، الكثافة أمر جيد بالنسبة للتوزيع. |
Kişisel fikir beyan edemeyeceğinizi biliyorum, fakat klinik bir bakış açısıyla, | Open Subtitles | اعلم انك لست هنا لتحكمي علينا ولكن من وجهة نظر طبية |
Ben de size söylüyorum, besin bakış açısıyla baktığımızda bilgi bir üretim meselesi değildir, aşırı besin yüklemesinden asla bahsedilmez. | TED | وأنا أقول لكم ان المعلومات، إذا نظر إليها من وجهة نظر كالغذاء، ليست بتاتاً مسألة انتاجية ؛ لن تتحدث عنها كغذاء زائد |
Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım. | TED | ومن ثم تحتاجُون إلى الرجوع خطوة إلى الخلف والنظر إلى أعمالكم من وجهة نظر القارئ. |
Eğer kendi hikâyenize başka bir kişinin gözünden bakıp hikâyeyi onun bakış açısına göre yazsanız nasıl olurdu? | TED | ما الذي يحصل إذا نظرت إلى قصّتك وكتبتها من وجهة نظر شخص آخر؟ |
Bu halk sağlığı bakış açısına göre bu hiç de mantıklı değil. | TED | وهذا امرٌ غير منطقي على الاطلاق من وجهة نظر الصحة العامة |
Hükumet açısından bakarsak, sosyal açıdan bakarsak bu bizi iki büyük hedefe götürür. | TED | من وجهة نظر الحكومة، والمجتمع، نتجه إلى هدفين أساسين. |
Ve bu araç, çok basitçe, Chris'in de önerdiği gibi, bizi, bize bitkilerin ve hayvanların gözünden baktırıyor. | TED | وهذه الأداة هي ، ببساطة شديدة ، كما اقترح كريس ، تنظر إلينا والعالم من وجهة نظر النباتات أو الحيوانات. |
Peki, bu doktorların bakış açısı sebebiyle bir nevi gri alandır. | Open Subtitles | حسنا ، هذا نوع من المنطقة الرمادية من وجهة نظر الطبيب |
- Hiçbir şey. Yabancı ancak belli bir açıdan baktığında endişelendirir seni. | Open Subtitles | أنت تقلق بشأن الغريب إن نظرت إليه من وجهة نظر معينة فقط |
Grupta, bir erkeğin bakış açısını yakalamamızın iyi olabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | إعتقدت أنه ربما قد نستفيد من وجهة نظر رجل في المجموعة |
Ben tıbbi ressamım. ve biraz farklı bir bakış açısına sahibim. | TED | أنا أرسم للطب، وأتيت من وجهة نظر مختلفة قليلاً. |
Bu konuda bilimsel bir açıklama yapabilecek bilgim olmadığından, meşhur fizikçimizi de beraberimde getirdim. | Open Subtitles | ولكنها كانت خارج نفوذى من وجهة نظر علمية لِهذا جَلبتُ فيزيائنا السامي هنا |