"من وجهة نظر" - Translation from Arabic to Turkish

    • bakış açısından
        
    • bakış açısıyla
        
    • bakış açısına göre
        
    • açıdan bakarsak
        
    • gözünden
        
    • bakış açısı
        
    • bir açıdan
        
    • bakış açısını
        
    • bir bakış açısına
        
    • bir açıklama yapabilecek bilgim olmadığından
        
    Hata kavramı şöyle işliyor: Bir jazz müzisyeninin bakış açısından, bir başkasının hatası hakkında konuşmak daha kolay. TED وبالتالي فكرة الخطأ: من وجهة نظر موسيقي جاز، من الأسهل أن تتحدث عن خطأ شخص آخر.
    Kadın sağlığı, federal bir para toplamanın bakış açısından bazen popüler, bazen o kadar popüler değil. TED صحة النساء، من وجهة نظر التمويل الفدرالية تكون في بعض الأحيان ذات شعبية وفي بعض الأحيان لا تكون شعبية
    Ağlarla örülü dünyamızı, karmaşıklık bakış açısından anlamayı amaçlayan, uzun dönemli ve yüksek bütçeli programların ortaya çıktığını görüyoruz TED نحن نرى نشوء برامج طويلة المدى ومدعومة بشكل جيد تهدف لفهم عالمنا المحاط بالشبكات من وجهة نظر التعقيد.
    Dürüst olmak gerekirse, çevreci bakış açısıyla, karides çiftlikleri doğaya son derece zararlı. TED مزارع الجمبري هي آفة على الأرض ، بصراحة ، من وجهة نظر بيئية.
    Rembrandt Hristiyan bakış açısına göre bir propagandacı. TED الفنان ريمبراندت ممارس للدعاية من وجهة نظر مسيحية
    Hukuki açıdan bakarsak, tahliye şartlarımı bariz şekilde ihlal ettim. Open Subtitles من وجهة نظر القانون, كان الأمر انتهاك لشروط إطلاق سراحي
    Fakat, onları çok yakından inceleyebildiğimizi düşünün, mesela bir karıncanın gözünden bakar gibi. Open Subtitles نهاية هذه الكابلات عن قرب, مثلاً من وجهة نظر نملة. الأن بُالعد ثانى
    Sanırım, bir mühendisin bakış açısından, çoklama aklınıza geliyor. TED وأعتقد، من وجهة نظر هندسية، قد تفكر في التضاعف.
    En son parçası, çalışan hafıza kapasite bakış açısından aklınızda bulunması gereken mesaj şu: İşlediğimizi öğreniriz. TED الان, القطعة الاخيرة, الرسالة التي ناخذها معنا الى البيت من وجهة نظر سعة الذاكرة العاملة : ما نعالجه, نتعلمه.
    dünyaya diğer canlıların bakış açısından bakabilmek insanın, sadece kendini önemli sayma hastalığına çaredir. TED النظر للعالم من وجهة نظر الفصائل الأخرى إنه علاج لمرض أنانية الإنسان
    Bu durum sanatsal bir bakış açısından bakılınca ilginç. TED ويعتبر هذا مثيرا للاهتمام من وجهة نظر فنية.
    Bu firmanın bakış açısından tamamen anlaşılabilir bir anlaşmaydı. TED كان هذا اتفاقاً والذي كان مفهوماً تماماً من وجهة نظر الشركة.
    Ballmer'ın bakış açısından da bunun neden kötü göründüğünü anlayabiliriz. TED ويمكنك أن ترى لماذا، من وجهة نظر بالمر، أنها فكرة سيئة، حسناً؟
    Şimdi, lojistik bakış açısından yoğunluk dağıtım için iyidir. TED والآن، من وجهة نظر السوقيات، الكثافة أمر جيد بالنسبة للتوزيع.
    Kişisel fikir beyan edemeyeceğinizi biliyorum, fakat klinik bir bakış açısıyla, Open Subtitles اعلم انك لست هنا لتحكمي علينا ولكن من وجهة نظر طبية
    Ben de size söylüyorum, besin bakış açısıyla baktığımızda bilgi bir üretim meselesi değildir, aşırı besin yüklemesinden asla bahsedilmez. TED وأنا أقول لكم ان المعلومات، إذا نظر إليها من وجهة نظر كالغذاء، ليست بتاتاً مسألة انتاجية ؛ لن تتحدث عنها كغذاء زائد
    Ayrıca genellikle bir adım geri çekilip yaptığınız çalışmaya okuyucunun bakış açısıyla bakmanız lazım. TED ومن ثم تحتاجُون إلى الرجوع خطوة إلى الخلف والنظر إلى أعمالكم من وجهة نظر القارئ.
    Eğer kendi hikâyenize başka bir kişinin gözünden bakıp hikâyeyi onun bakış açısına göre yazsanız nasıl olurdu? TED ما الذي يحصل إذا نظرت إلى قصّتك وكتبتها من وجهة نظر شخص آخر؟
    Bu halk sağlığı bakış açısına göre bu hiç de mantıklı değil. TED وهذا امرٌ غير منطقي على الاطلاق من وجهة نظر الصحة العامة
    Hükumet açısından bakarsak, sosyal açıdan bakarsak bu bizi iki büyük hedefe götürür. TED من وجهة نظر الحكومة، والمجتمع، نتجه إلى هدفين أساسين.
    Ve bu araç, çok basitçe, Chris'in de önerdiği gibi, bizi, bize bitkilerin ve hayvanların gözünden baktırıyor. TED وهذه الأداة هي ، ببساطة شديدة ، كما اقترح كريس ، تنظر إلينا والعالم من وجهة نظر النباتات أو الحيوانات.
    Peki, bu doktorların bakış açısı sebebiyle bir nevi gri alandır. Open Subtitles حسنا ، هذا نوع من المنطقة الرمادية من وجهة نظر الطبيب
    - Hiçbir şey. Yabancı ancak belli bir açıdan baktığında endişelendirir seni. Open Subtitles أنت تقلق بشأن الغريب إن نظرت إليه من وجهة نظر معينة فقط
    Grupta, bir erkeğin bakış açısını yakalamamızın iyi olabileceğini düşündüm. Open Subtitles إعتقدت أنه ربما قد نستفيد من وجهة نظر رجل في المجموعة
    Ben tıbbi ressamım. ve biraz farklı bir bakış açısına sahibim. TED أنا أرسم للطب، وأتيت من وجهة نظر مختلفة قليلاً.
    Bu konuda bilimsel bir açıklama yapabilecek bilgim olmadığından, meşhur fizikçimizi de beraberimde getirdim. Open Subtitles ولكنها كانت خارج نفوذى من وجهة نظر علمية لِهذا جَلبتُ فيزيائنا السامي هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more