Bildiklerimi... fiziksel ve tarihsel gerçekler hakkindaki her seyi... yeni evine dogru çiktigin yolculukta yanina verdim. | Open Subtitles | المعرفة التي أمتلكها المواد الفيزيائية والتاريخية أعطيتها لك بأكملها في خلال رحلتك إلى موطنك الجديد |
evine dönmeden önce... senden isteyeceğim bir görev daha var. | Open Subtitles | هناك فقط واجب واحد سأطلب منك أن تؤدية قبل أن تعود موطنك |
Evinden çok uzaktasın, yuppie bey. Hesabı başlatıyorum. | Open Subtitles | أنت بعيد تماماً عن موطنك أيها الأجنبي، سأقدّم لك مشاريب خفيفة. |
Dünya denen gezegenden, gerçek Evinizden burada yaşamak için geldiniz. | Open Subtitles | انت اتيت للعيش هناك , من موطنك الاصلى. كوكب يدعى الارض. |
Evden biraz uzaktasın, değil mi? | Open Subtitles | قطعت مسافة طويلة من موطنك إلى هنا .أليس كذلك؟ |
Bu köyde ne zamandan beridir yaşadığını ve gerçekte nereli olduğunu söylersen seni komisyonumuzun resmi sınır adamı yaparım. | Open Subtitles | إذا أخبرتنا منذ متى أنت في هذه القرية وأين موطنك الأصلي سأعينك رسمياً في لجنة الحدود |
Burası senin yeni Evin. Konuştuğun dili burada kullanmıyoruz. | Open Subtitles | هذا موطنك الجديد، نحن لا نستعمل تلك اللغـة البربريـة هنا |
evini bi daha görmek istiyorsan benimle gel hemen | Open Subtitles | إذا اردتي أن ترىِ موطنك مرة أخرى عليك ان تأتي معي الآن |
Seni yeni evinde ziyaret edebilmeyi umuyordum. | Open Subtitles | زيفا,لقد كنت أتمنى أن أرى لمحه منك فى موطنك الجديد |
evine dönmeden önce... senden isteyeceğim bir görev daha var. | Open Subtitles | هناك فقط واجب واحد سأطلب منك أن تؤدية قبل أن تعود موطنك |
Kendini daha iyi hissettiğine sevindim. Yeni evine hoşgeldin. | Open Subtitles | يسرّني أن تشعر بتحسّن أهلاً بك في موطنك الجديد |
eğer istersen evine köyüne gelebilirsin. | Open Subtitles | إذا أردت ، يمكنك أن تعتبر قريتنا هى موطنك |
Şey, işin oldukça önemli olmalı. Çünkü Evinden oldukça uzaktasın. | Open Subtitles | حسناً لا بد أن الأمر مهم جداً أنت بعيداً جداً عن موطنك |
Merhaba meyvelim. Evinden çok uzaktasın ha? | Open Subtitles | مرحبا يا رجل الفواكه , أنت بعيدٌ عن موطنك , أليس كذلك؟ |
Senin de gereksizce, Evinden uzakta ölmen gerek | Open Subtitles | أما أنت, فموتك سيكون بدون مغزى و سيكون بعيدا جدا عن موطنك |
Evinizden oldukça uzaktasınız. Sizi Camelot'a getiren nedir? | Open Subtitles | أنت على مسافة بعيدة عن موطنك , ما الذي أتى بك إلى كاميلوت |
Aman Tanrım, Evden kaçıyorsun, değil mi? | Open Subtitles | يا إلهي, أنت هاربٌ من موطنك, أليس كذلك؟ |
Önce nereli olduğunu söylemelisin. | Open Subtitles | أولاً، يجب عليك أن تخبرني عن موطنك. |
Bütün bu şeyleri buraya getirmiş olman bana Atlantis'i Evin gibi gördüğünü söylüyor, burada mutlu olduğunu. | Open Subtitles | تعلم, الواقع أنك أحضرت كل هذه الأشياء هنا أخبرتني أنك تعتبر أتلانتس موطنك |
Sen de günün birinde kendi evini aramalısın. | Open Subtitles | يجب عليكَ البحث عن موطنك الأم أيضاً, يومً ما. |
evinde kalmalıydın. | Open Subtitles | كان يجب أن تبقى في موطنك |
Yalnız kalmak istiyorsan Eve gidip eşyalarını toparla ve çık git. | Open Subtitles | إذا كنت تريدين أن تكون لوحدك عودي إلى موطنك, إحزم حقائبك وأرحلي |
Buy More senin yuvan olabilir ama benim değil. | Open Subtitles | نعم ربما تكون موطنك ولمكنها ليست موطني |
Sana söz veriyorum ki artık ülken, benim ülkemmiş gibi olacak. | Open Subtitles | {\pos(192,220)} أعدك أن موطنك سيكون موطني |
Böylece sen de kalbini ve Yuvanı benim rızamla alırsın. | Open Subtitles | وستستعيدين موطنك وديارك وسأمنحك بركاتي وبركات أولادي |
- Nerelisin? - Phoenix. | Open Subtitles | ما هو موطنك الأصلى؟ |
Senin asıl Memleketin orası, değil mi? | Open Subtitles | أنها موطنك الأصلى , أليس كذلك ؟ |
Devam et! - Senin memleketini görmek için. - Yani, ülkeler çok yakın. | Open Subtitles | لترى موطنك ، إنكما مقربان جداً |