"موهبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • yetenek
        
    • yetenekli
        
    • yeteneği
        
    • yeteneğin
        
    • yeteneğim
        
    • yeteneklisin
        
    • hediye
        
    • yetenekleri
        
    • yeteneğini
        
    • vergisi
        
    • yeteneğe
        
    • yeteneğine
        
    • yeteneğiniz
        
    • yetenekliyim
        
    • yetenektir
        
    Tüm o kadınları bir yerde toplamak yetenek ister. yetenek budur işte. Open Subtitles يتطلب الأمر الموهبة لجمع كل هؤلاء الفتيات في مكان واحد، تلك موهبة
    Bence asıl sanat eseri, yıkımdır ve çok özel yetenek ister. Open Subtitles وأنا أقول بأن التدمير هو عمل من الفن ويتطلب موهبة متميزة
    Birini açmada yetenekli birisin önce güven veriyor rahat hissettiriyorsun. Open Subtitles عِنْدَكَ موهبة حقيقية لجَعْل الحديث مفتوحُ ومريح فى اطار امن.
    İyi bir yalancının yeteneği insanları yalan söyleme yeteneğin olmadığına inandırmaktır. Open Subtitles موهبة الكاذب الجيد تجعل الناس تعتقد أنك تفتقر إلى موهبة الكذب
    Bence farkında olmadığın bir vücut dili okuma yeteneğin var. Open Subtitles أعتقد بأن لديك موهبة لا شعورية في قراءة لغة الجسد
    - Müthiş bir yeteneğim olabilir. Open Subtitles من المحتمل أنه كان لديّ موهبة فنية كبيرة
    Böyle bir yetenek, sahte şeyler satmaya çalışan biri için milyonlarca dolar demek. Open Subtitles موهبة مثل تلك يمكن أن تساوي الملايين لتاجر تحف فنية يسعى لبيع المُزيّفات
    Senin küçük parmaklarında benim tüm vucudumdan fazla yetenek var. Open Subtitles لديك موهبة في أصابعك الصغيرة أكثر مما لدي بجسمي كله
    İnsanlar buna bir yetenek diyor ama aslında bir yük. Open Subtitles الناس يسمونها موهبة, ولكنها في الحقيقة هي أقرب مايكون للعبء.
    Dünyadaki en yetenekli küçük kızın babası olduğumu düşünmem yanlış mı olur sence? Open Subtitles هل سيكون من الخاطيء أن أقول إني والد الفتاة الأكثر موهبة في العالم؟
    Dediklerine göre yalnızca portre yapabiliyormuş ama bana kalırsa yetenekli biri. Open Subtitles يقولون بأنه بأمكانهُ رسّم الرؤساء فقط لكن أظن أن لديه موهبة
    Unutma, seni birkaç yüzyıldır tanıyorum ve muhtemelen aramızdaki en yetenekli sensin. Open Subtitles تذكري، إنى أعرفكِ منذ عدة قرون وربما أنتِ الأفضل موهبة بنا جميعاً
    Hep ortaklıkta bir kişinin yeteneği diğerine göre ziyade baskındır. Open Subtitles في كل شراكة .. هناك شريك أكثر موهبة من الآخر
    Bazı insanların böyle şeylere doğuştan yeteneği vardır ve belki seninki de budur. Open Subtitles بعض الناس لديهم مجرد موهبة طبيعية لهذه الأشياء، و ربما هذا هو لك.
    Yazma yeteneği kendini bu şekilde belli ediyor karanlık tarafta. TED هكذا موهبة الكتابة تكشف نفسها على الجهة المظلمة.
    Seni hor gördüğümü sanma tatlım. Bir yeteneğin olması güzel şey. Open Subtitles لم أكُن أسخر منك يا عزيزي، من الجيّد أنّك تملك موهبة.
    Hiç bir fikrim yoktu, böyle bir yeteneğin olduğuna dair. Open Subtitles لم نكن نتصور أبداً أنك تمتلك موهبة من هذا النوع.
    yeteneğim olmadığını düşünüyorsun, Vince, ama var. Open Subtitles أعلم أنك تظن أني لا أملك أي موهبة, يا فينس,لكن بالواقع أنا كذلك.
    Biliyor musun, bana kendimi ikinci sınıf vatandaş gibi hissettirme konusunda inanılmaz yeteneklisin. Open Subtitles أتعرفين ، لديك موهبة رائعة في جعلي أشعر أني مواطن من الدرجة الثانية
    Toplumdaki Wesenları tespit edip yok edebilmenin çok kıymetli bir hediye olduğunu söyledi. Open Subtitles قالت بأن قدرتي على معرفة وتدمير تأثير الفيسن على المجتمع، أنها موهبة قيِّمة.
    Ve o zamandan beri başka insanların yetenekleri ile yaşamaya başladım... Open Subtitles ومن وقتها، هذا ما أفعله ... . أعيش من موهبة الآخرين.
    Ben ona muhteşem yeteneğini hatırlatana dek kim olduğunu unutmuştu. Open Subtitles ونسوا الذي كان حتى أنا يذكره من له موهبة كبيرة.
    - Hey, tersten okuma Allah vergisi bende. Bölge Savcısı Open Subtitles إنها موهبة لدي أستطيع القراءة رأساً على عقب
    Hiç kuşkum yok. ama kılıçta çok ender bir yeteneğe sahipsin. Open Subtitles ليس عندي شك فى ذلك لديك موهبة نادرة فى المبارزة بالسيف
    Senin badirelerden kurtulma yeteneğine sahip olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles ..أنا أعتقد أن لكى موهبة فى الوصول لما تريدين
    Siz de bir dili öğrenmeye çalışıp sonra çok zor olduğunu düşünerek ya da yeteneğiniz olmadığından pes ettiyseniz bir kez daha deneyin. TED فإن كنت حاولت أيضًا تعلم لغة ما واستسلمت، معتقدًا أنها بالغة الصعوبة أو اعتقدت أنك لا تملك موهبة تعلم اللغة، فحاول مرة أخرى.
    Haklıyım tabii. Herkes yeteneklidir. Ben de yetenekliyim. Open Subtitles أنت محق تماماً، أنا متأكد أن الجميع لديه موهبة، أنا لدي موهبة.
    Birinin bilmediğini bilmek, ...üstün ruhlara bahşedilen bir yetenektir. Open Subtitles أن تعرف ما الذي لا يعرفه الواحد تلك موهبة عظيمة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more