"ميرو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Miro
        
    • Meru
        
    • Miru
        
    • Mireau
        
    • Mero
        
    • Miró
        
    • Mureau
        
    Bu yöntem ile Bay Miro bir başka resim için de tuvalinden tasarruf edebilirdi. TED بهذا الأسلوب، بإمكان السيد ميرو أن يوفر لوحًا بيضاء ليرسم عليها لوحة أخرى
    Miro'ya görüntüleri ve ışığı nasıl kullanacağını öğretti. Open Subtitles لقد كان هو من علم ميرو آلية عمل الضوء والصورة
    Ama sonra, Meru'nun, onun için tutunacak bir dal olduğunu anladım. Open Subtitles ولكن أدركت أن ميرو بالنسبة له هو شيء يستحق التمسك به
    Herkes mağaraya! Mağaraya gir, Miru! Open Subtitles ـ الجميع إلى الكهف ـ ادخل الكهف , ميرو
    General Mireau, dün Ant Tepesine yapılan saldırının başarısız olma sebebinin birinci taburun üzerine düşeni yapmaması olduğunu düşünüyor. Open Subtitles الجنرال ميرو يظن ان الهجوم على تل آنت قد فشل لنقص الجهد المبذول من الكتيبة الاولى
    Mero adında Braavoslu bir adam başlarındadır. Open Subtitles عصابة يقودها رجل من "بفروسي" إسمه (ميرو) "أكبر المدن الحرة تقع على البحر الضيق"
    Fakat Bu Miró'ya baktığınızda, tamamıyla aynı şeyi hissediyorsunuz. Open Subtitles لكن عندما تنظرين إلى لوحة"ميرو" هذه تحسين بنفس الشعور
    Bakın, bu Mino, Miro'nun oğlu! Open Subtitles انه مينو,ابن ميرو,انه لا يزال على قيد الحياة
    Özellikle Gaudi ve Miro'nun eserlerine hayran kaldılar. Open Subtitles لقد استمتعا بأعمال غاودي و ميرو بشكل خاص
    Miro büyük yayın kamyonu için günde 100 bin istiyor. 100 bin mi? Open Subtitles ميرو طلب 100000 كرونر لسيارة النقل في اليوم
    Jean Miro, Hastings, sürrealist görüşün bir savunucusudur. Open Subtitles جان ميرو" يا "هستنغز" فنان" الرؤية السريالية
    Tanrılar seni duysunlar, Miro. Open Subtitles فلتستجب السماء لكلامك ميرو فلتستجب السماء...
    Miro elini kesmişti ve büyük olasılıkla, DNA karışıklığının olmasına bu neden oldu. Open Subtitles و "ميرو" جرح يده وهذا يوضح وجود لحامضه النووي في مكتبي
    Ve sonra Meru adındaki, dünyanın merkezindeki en büyük dağın en tepesine "buraya ilk ben geldim" demek için TED ثم ذهب الى أعلى قمة في أعلى جبل في مركز العالم يدعى ميرو
    Süveterin karın bölgesi üstünde tüylü zebralar vardı. ve göğüs kısmının tam karşısında yine tüylü olan Kilimanjaro ve Meru Dağları bulunuyordu. TED وكان عليه حمير وحشية غامضة تسير قرب المعدة، وكان جبل كلمنجارو وجبل ميرو تقريباً بقرب الكتف، كان ذلك غامضاً أيضاً.
    Bir dağcı olarak ise Meru, bugüne kadar tırmandıklarımın doruk noktası... Open Subtitles ميرو اسم جبل يعتبر من اخطر الجبال في العالم
    Hey... Miru, tamam. Onları alıyorum. Open Subtitles ـ أبعدوهم عنى ـ ميرو, بخير اننى أبعدهم
    Geri döneceğim, Miru. Open Subtitles حسنا, سوف أعود, ميرو
    Ama General Mireau kendi siperlerimize ateş açmasını talep etmiş. Rousseau yazılı emir olmadan yine reddetmiş.. Open Subtitles و لكن الجنرال ميرو طلب منه أن يبدأ في قصف خنادقنا
    O adamları gerçekten kurtarmak istediniz... ve amacınız Mireau'nun görevini almak değildi. Open Subtitles لقد كنت مخلصا في رغبتك لإنقاذ هؤلاء الرجال و ام تكن تسعى لمنصب ميرو
    Majesteleri, huzurunuzda İkinci Oğullar'ın liderleri Braavos'tan Mero Prendahl na Ghezn ve... Open Subtitles مولاتي، إسمحي لي أن أقدم لكِ قادة "الأبناء الآخرون". (ميرو) من"برافوس" (براندال نا جيزان)
    Miró hakkında çok ilginç görüşler açıkladı. Open Subtitles "إن له بعض الآراء الشيقة عن لوحة "ميرو
    Siz Serge Mureau musunuz? Open Subtitles وأنت (سيرج ميرو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more