Onun bana bakmasına izin vermiyorum. seksi gözüktüğünü sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أدع الرجل ينظر إليِّ ، لا أظن أن هذا مُثير. |
Benim de oradaki "seksi" ve "Umutsuz"un köşesinde bir motelim var. | Open Subtitles | و التى يصدف امتلاكى لفندق على ناصية مُثير و يائس |
Özür dilerim. seksi olmayan açıklama nedir? | Open Subtitles | اسف , اذاً , ما هو التفسير الغير مُثير ؟ |
Sıradan, katil bir vampirden çok daha ilginç bir şey. | Open Subtitles | شئ مُثير للإهتمام أكثر من الركض وراء القاتلين مصّاصي الدماء |
Bu kulağa gerçekten, ilginç geliyor. Kesinlikle çok sıkıcı. | Open Subtitles | كل هذا يبدو مُثير للأهتمام حقاً لكن فى الحقيقة إنه مُملّ بشكل خيالى |
İşin neler getireceğini hiç bilmiyorum ama daima heyecan verici! | Open Subtitles | ولا أعلم ما سيجلبه هذا العمل الجديد، لكنّه مُثير دوماً. |
ateşli bir ölümcül suikastçi, ama neden çalışsın ki? | Open Subtitles | ..قاتل مُميت مُثير , لكن لماذا يقوم بشيئِ كهذا ؟ |
Evet, filmler harikadır, ama... bu iş, sokaklardaki gerçek hayatla ilgili olan bu iş çok daha heyecanlı. | Open Subtitles | أجل، الأفلام رائعة، لكن هذا أشبه بالحياة الحقيقية في الشوارع، أتعلم ذلك؟ .إنه مُثير للغاية |
Benden büyük seksi tehlikeli çocuk mu? | Open Subtitles | أكبر مِنّي عُمراً ، مُثير ، و شخصٌ خطير؟ |
Bu kulağa ürkütücü gelecek ama çok seksi biri bugün dansa gelip gelmeyeceğini sana sormamı istedi. | Open Subtitles | ما سأرويه سيبدو مريباً، لكن ثمّة شاب مُثير قصدني لأطلب منكِ مراقصته اللّيلة |
Ama arabası yavaş seksi bir erkek bulmak çok zor. | Open Subtitles | ولكن من الصعب إيجاد شاب مُثير بسيارة تسير ببُطئ. |
Sabah 7:00 de sadece sen terli ve seksi olabilirsin. | Open Subtitles | فقط انتِ تستطيعين ارتداء رداء مُثير في السابعة صباحاً |
seksi bir yeni müşteri, zengin ve önemli insanlar var burada... | Open Subtitles | عميل جديد مُثير ، لديك أناس ثرية ومُهمة للغاية هُنا |
Kaputun altında çalışan seksi tamiratçı gibisi yoktur. | Open Subtitles | ليس هناك شيء مثل ميكانيكي مُثير يعمل تحت غطاء محرك السيارة |
Daha ilginç birini bulmak üzereyim. | Open Subtitles | ربّما قد وجدت للتوّ شخص مُثير للإهتمام أكثر |
Alkolü iyi tolere etmiş. Bu gerçektende çok ilginç. | Open Subtitles | إذاً، يُمكنها تَحَمُّل السُكر، حسناً هذا مُثير للاهتمام يا جو |
Bu adam ortağımdır ve çok ilginç biridir. | Open Subtitles | هذا شريكىّ فى العمل , أتقابلتم؟ هذا رجُل مُثير للإهتمام جداً. |
Çok coşkulusun Cordelia! heyecan verici. Tekrar deneyin. | Open Subtitles | أنتِ رائعة , كان هذا مُثير لنفعلها مرة أخرى |
Bu çok ateşli. Tek ihtiyacımız kendi yerimizdi. | Open Subtitles | هذا مُثير جدّا، كلّ ما احتجنا إليه هو مكان يخصّنا |
Tanrım, ne heyecanlı bir dönemde yaşıyoruz. | Open Subtitles | يا الهى , يا لة من وقت مُثير لأكون على قيد الحياة |
CA: Ve bunu yaptın da, oldukça ilgi çekici bu değişim birkaç yıl önce yaşandı. | TED | ك.أ: وقد قمت بذلك بالفعل، الأمرالذي يبدو كتغير مُثير للاهتمام، منذ عدة سنوات. |
Dinesh ışıkları erotik bir şeye ayarla çünkü ortam birazdan on numara erotikleşecek. | Open Subtitles | دانيش) , حوِل الإنارة لشئ مُثير جِنسيًا لأن الأمور ستكون شهوانِية بحق هُنا |
Katılıyorum. Bu şüphe uyandırıcı. Ama cesetlerin yerinden oynandığını ve parmak uçlarını biliyodu. | Open Subtitles | أوافقكِ، ذلك مُثير للشُبهة، ولكنّه علم بأمر تحريك الجثتين، وبأمر أطراف الأصابع. |
# - Gel sevişelim. - Vay canına, çok Sıcak. | Open Subtitles | "لنمارس الحُب" - "يا إلهي ، الأمر مُثير" - |