Oh, Michael! Profesör Lindt kendinden çok hoşnut görünüyor. Bu etrafında böyle şirin bir grup olmasından dolayıdır. | Open Subtitles | مايكل يبدو على البروفيسير ليندت انه يُسعد نفسه لأنه مُحاط بهذه الصحبة الممتعة |
Ama kimse elinde eşşek kadar bir üçlüyle ve etrafında çıplak keşlerle | Open Subtitles | ولكن ليس الجميع يُشاهد وهو يدخن متبلد الذهن مُحاط بعاهرات |
Buz gibi bir Paris sokağında etrafı erkeklerle çevrili bir kadın görüyorum. | Open Subtitles | أَرى إمرأة مُحاط مِن قِبل الرجالِ على شارع باريس بارد. |
Etrafım fanatik bir kalabalıkla çevrili onlar sorunların bir darbede çözüleceğini düşünüyorlar ve onları hiç bir şey durduramaz. | Open Subtitles | لكني مُحاط من قِبل حشد متعصبون في رأيهم، كل المشاكل يمكن أن تُحل في ضربة واحدة ولن يتوقفوا عند أي شيء |
Beş yıldır Etrafım saplarla çevriliydi. | Open Subtitles | كلا، أخرجوني. ظللت مُحاط برجال طيلة 5 سنوات. |
- Dört bir tarafın sarıldı yaklaşık bir milyon kadar toz böceği tarafından. | Open Subtitles | أنت مُحاط تماماً بقرابة المليون من عثّ الغبار تلك. |
Bir yabancının içindeyim... yabancı bir yerdeyim, etrafımda da yabancılar var! | Open Subtitles | أَنا في داخل رجل غريب مُحاط مِن قِبل الغرباءِ في غرفة غريبة |
Her gece, evde bir başınıza oturuyorsunuz etrafınız dosyalar ve ölü insanların resimleriyle çevrilmiş. | Open Subtitles | أنت تجلس فى المنزل ليلاً ، كل ليلة وحيداً مُحاط بالملفات وصور لأشخاص موتى |
Eğer canlı bir karo, 3'ten fazla canlı karo ile çevrelenmişse, o karo da, fazla kalabalık yüzünden ölür. | Open Subtitles | "وإذا كان أحد المربعات "الحية "مُحاط بأكثر من ثلاثة مربعات "حية "المربع سيموت أيضاً بسبب "الإزدحام |
Ama kimse elinde eşşek kadar bir üçlüyle ve etrafında çıplak keşlerle | Open Subtitles | ولكن ليس الجميع يُشاهد وهو يدخن متبلد الذهن مُحاط بعاهرات |
Benim gibi, etrafında iyi insanlar var Gibbs, şanslısın. | Open Subtitles | مثلى جيبس أنت مُبارك لأن مُحاط بأشخاص جيدين حولك |
Şimdi zıplamaya çalışıyor ama Kasauli Tigers'ler etrafında... | Open Subtitles | التي مُحَاوَلَة لقَفْز المستوى العالي... مُحاط بالطوالِ لاعبو نمورِ كاسولى ... |
İçten içe yanan bir nehirle çevrili, acı ve sonsuz işkence zindanı. | Open Subtitles | سجن من المعاناة وعذاب أزلي مُحاط بها نهر مشتعل |
Etrafım salaklarla çevrili. Bulabildiğim tüm yardımı almalıyım. Yardımcı olmadığını biliyorsun. | Open Subtitles | إنّي مُحاط بالحمقى، وأحتاج إلى كلّ عونٍ يسعني نيله. |
Binanın etrafı sarıldı. | Open Subtitles | المبنى بأكمله مُحاط |
Etrafın sarıldı. | Open Subtitles | أنت مُحاط |
etrafımda çeşit çeşit.. | Open Subtitles | أنا قُيّدتُ إلى هذا المقعدِ، مُحاط بهذه التشكيلةِ الملوّنةِ |
Kadınlar bunu söylediğinde her yer kararır ve etrafımda insan organlarıyla uyanırım. | Open Subtitles | كل شيء يسودّ، ثم أستفيق مُحاط بأشلاء بشرية |
Yaptığın sadece riyakârlık ve kötülük değil aynı zamanda doğrudan itaatsizlikti. Farkında mısınız, bilmiyorum ama etrafınız başarısız olmanızı isteyenlerle çevrili. Ben başarılı olmanıza yardım etmek istiyorum. | Open Subtitles | ما فعلته لم يكن مجرد تصرفي ازدواجي، وإنما عصيان مباشر. سيدي، ربما لاحظتَ أنك مُحاط من قبل أشخاص سيسعدون بفشلك أريد أن أساعدك على النجاح |
Ama ölü bir karo, 3 canlı karo ile çevrelenmişse o da yanar, yani hayata gelir. | Open Subtitles | "ولكن إذا وجد مربع "ميت "مُحاط بثلاثة مربعات "حية سيصبح مضيئاً, أو إنه يولد |