Ben şimdiye kadar yaptığım en tehlikeli şeyi biliyorum çünkü NASA hesapladı. | TED | أنا أعرف ما أخطر شيء قُمتُ به لأن ناسا تقوم بعمل الحسابات. |
Merkezi kalıcı olarak Silicon Valley'de, NASA Ames merkezinde olacak. | TED | سيكون مقره الرئيسي في سيلكون فالي في مركز أبحاث ناسا |
Ama NASA'daki yetkililer, bunun dünya dışı bir uygarlığın işareti olabileceğini reddediyor. | Open Subtitles | ومع هذا أنكر موظفوا ناسا بأنها تثبت وجود حياة لحضارة من الفضاء |
Ne CIA, FBI ne de NSA. Bu sanki bizim gibi insanların yaptığı işlerden biri. | Open Subtitles | ألا تتُوقّعُ أنهم مِنْ وكالة المخابرات المركزيةِ،أو مكتب التحقيقات الفدرالي ولكنها لا تصل إلى مستوى ناسا. |
Öyle bir duygu yaşıyorum ki, sanki uydurduğum cinayet bu hafta sonu Nasse konağındaki tek cinayet olmayacak. | Open Subtitles | ان شعورى اننى لست الوحيدة لهذا الغرض هنا فى منزل ناسا فى عطلة نهاية الأسبوع |
NASA, Hubble'ın açısını değiştiriyor şu anda. Daha yakından görebileceğiz. | Open Subtitles | ناسا تعيد توجيه المنظار هابل سنتمكن من رؤية واضحة قريبا |
Homer Hickam, NASA'da mühendis oldu ve şimdi uzay mekikleri için astronot yetiştiriyor. | Open Subtitles | أصبح هومر هيكام مهندس بوكالة ناسا يدرب رواد الفضاء على مهمات المكوكات الفضائية |
Söyle bana, eğer NASA sana güvenmiyorsa, ben neden güveneyim? | Open Subtitles | و ألعابي أيضا أخبرني، إذا كانت ناسا لا تثق بك |
Breem ve Ellis'in ikisi de NASA eğitimliydi. Onları birleştiren buydu. | Open Subtitles | بريم و وليام اليز تتدربوا في ناسا انها هي من صنعتهم |
NASA teknolojisi avucunun içinde. Bu alet ne yapıyor biliyor musun? | Open Subtitles | تكنولوجيا ناسا الفضائية بين يديك ، أنت تعرف ماذا يعني ذلك؟ |
DOP, NASA, JPL, aklına kim gelirse herkesle anlamamız var. | Open Subtitles | نحن نعمل مع ناسا و مركز الأبحاث الشمسيه و غيرهم |
Babamın şirketi o dönemde NASA'nın muhasebe ve bütçe yönetiminden sorumluydu. | Open Subtitles | هذا عندما كان مكتب أبي يتولى مراجعة ميزانية و حسابات ناسا |
Çünkü biz NASA'nın mükemmel bir iş yaptığına kesinlikle inanıyoruz. | Open Subtitles | لأننا نثق , وبالتأكيد أثق بأن ناسا قامت بعملٍ ممتاز |
NASA artık bilgi için tüm isteklerimize tam bir işbirliği içinde çalışıyor. | Open Subtitles | ناسا الآن تتعاون معنا بشكل كامل مع جميع طلباتنا للحصول على المعلومات |
NASA bunu kendisinden destek istediği samimi, dürüst ve bilgilendirici vatandaşlara borçludur. | Open Subtitles | ناسا مُدينَه للمواطنين ممن كان يطلب الدعم لتكون صريحة, وصادقة, وغنية بالمعلومات |
Şu an gelen bilgi: NASA astronomları uzay gemisinin yörüngesinin | Open Subtitles | وصلنا تواً من وكالة ناسا ان خبراء الفلك قد تكهنو |
NASA'nın Voyager uzay aracı saatte 56 bin kilometreden daha hızlı hareket etmektedir. | Open Subtitles | تتحرك مركبة فضاء ناسا فوياجر بسرعة تفوق 56 ألف كيلو متر في الساعة |
Bir başka şey de eğer karbon temelli olmayan bir yaşam yaratabilirsek, belki NASA'ya neye bakılması gerektiğini söyleyebiliriz. | TED | والأمر الآخر هو أننا لو تمكنّا من صنع حياة غير قائمة على الكربون، فربما يمكننا أن نخبر ناسا ما الذى ينبغى البحث عنه. |
Ne CIA, ne de NSA hiçkimse bu kodları kıramaz. | Open Subtitles | المخابرات المركزية، ناسا لا يمكن لأحد كسر هذه الشفرات |
Biliyor musun, bu yüzden herkes bunu kullanır. KGB, CIA, FBI, NSA, NASA, herkes yani. | Open Subtitles | الإستخبارات الروسية والأمريكية والشرطة الفدرالية والأمن المركزي وشركة ناسا والجميع |
Oh, orası Nasse konağının yanında. Şimdi gençlik pansiyonu olarak hizmet veriyor. | Open Subtitles | انه المنزل المجاور لمنزل ناسا, انه منزل للشباب الآن |
O Nasse Konağında her zaman bir Folliat bulunur. | Open Subtitles | دائما ما يوجد احد من عائلة فوليات فى منزل ناسا |