Bana aşık olamazsın. Bunu konuşmuştuk. Sen bir çocuksun. | Open Subtitles | لا يمكنكِ أن تغرمي بي لقد ناقشنا ذلك مسبقاً |
Jerry ve ben dün geceki şovla ilgili konuşmuştuk. Aramamı söylemişti. Evet. | Open Subtitles | نعم , جيرى و أنا ناقشنا ظهورى فى برنامجه و أخبرنى أن أتصل؟ |
Tamam bunları konuştuk ama neden bana yalan söylüyorsun anlamıyorum. | Open Subtitles | حسناً لقد ناقشنا ذلك اﻵن ولكن لمَ كذبت علي سابقاً؟ |
konuştuk ve tedavimizi başka birinin yapmasını istemediğimize karar verdik. | Open Subtitles | ناقشنا الأمر, وقرّرنا إنّنا لا نريد أي شخص آخر يعالجنا. |
Geçen hafta konuştuğumuz gibi, size çocuklarınızı takdim ediyorum. | Open Subtitles | إذا , كما ناقشنا في الأسبوع الماضي تقديمك إلي نسلك |
Şimdi, babanla ben bu konuyu tartıştık ve işte son kararımız. | Open Subtitles | الآن , لقد ناقشنا انا وأباك هذه المسألة وهنا خلاصة الكلام |
Stentler ve şeker hastalığı için insülin pompaları gibi, daha önceden yaptığımız şeyleri, bir önceki filmde tartışmıştık. | TED | ناقشنا في الفلم السابق ، بعض الأشياء القديمة التي قمنا بها مثل الدعامات ومضخات الأنسولين لمرضى السكري |
Daha önce de konuşmuştuk. Mars'tan nefret edersin. | Open Subtitles | لقد ناقشنا ذلك من قبل يجب ان تكون كرهت المريخ |
Bunu mikroskopla geldiğinde konuşmuştuk. | Open Subtitles | لا يعني لديك لشرائه. لقد ناقشنا هذا عندما جئت المنزل مع المجهر. |
- Bunu daha önce konuşmuştuk. | Open Subtitles | الإذن مرفوض , لقد ناقشنا هذا الأمر مسبقاً |
Bunu konuşmuştuk. Bu senaryo çok farklı. | Open Subtitles | ناقشنا تلك المسألة هذه أحداث مختلفة تماماً |
- Bunu konuşmuştuk, Nick. - Şirketi bahse sokmak için bir neden yok, Tripp. | Open Subtitles | لقد ناقشنا ذلك نك لا يوجد سبب لرهن الشركة |
Bunu konuşmuştuk. | Open Subtitles | ناقشنا هذا الأمر كنت سأذهب معهم الأسبوع القادم |
Babanla uzun uzadıya bunu konuştuk ve gitmende karar kıldık. | Open Subtitles | ناقشنا الأمر مطولاً مع والدك واتفقنا جميعاً أنه يمكنك الذهاب |
Evet, iade işlemleriyle ilgili aramıştım. Bunları zaten konuştuk sanıyordum. | Open Subtitles | نعم، أريد التحدث عن الحسوم اعتقدت أننا ناقشنا الأمر سلفاً |
Bunu konuştuk. Birleştiğimiz an yapay zekan diğer 12 istasyonu etkileyecek. | Open Subtitles | لقد ناقشنا هذا، حالما نلتحم، سيعدي ذكائك الإصطناعي الـ12 محطة الأخرى |
Telefonda konuştuğumuz gibi teleskoplarımız günde 350 gigabayttan fazla bilgi topluyor. | Open Subtitles | كما ناقشنا في التليفون تقوم مناظيرنا بجمع أكثر من 350 جيجابايت من المعلومات يومياً |
Telefonda konuştuğumuz gibi teleskoplarımız günde 350 gigabayttan fazla bilgi topluyor. | Open Subtitles | كما ناقشنا في التليفون تقوم مناظيرنا بجمع أكثر من 350 جيجابايت من المعلومات يومياً |
inan bana, bu konuda çok tartıştık, ve nasıl sonuçlandı bak. | Open Subtitles | صدقني أننا قد ناقشنا هذا الأمر طويلاً وكانت هذه هي النتيجة |
Hadi ama, Lavon, doğaçlama çalıştık, çeşitli teorileri ve motivasyonları tartıştık. | Open Subtitles | هيا الآن , لافون , لقد تحسنا لقد ناقشنا الدوافع والنظريات |
Bu konuyu tartışmıştık, demek istediğini anlıyorum, ama benimle orada buluşmalısın. | Open Subtitles | ناقشنا الأمر, وفهمت وجهة نظرك ولكن لا بد أن تلتقي بي هناك |
Bunu konuştuğumuzu biliyorum ama size bir kez daha soracağım. | Open Subtitles | أعلم أننا ناقشنا هذا بالفعل، لكنني سأسألك مرة أخرى |
Bir araştırma hakkında görüştük. Araştırma, çocukların oyun oynarken daha rahat risk aldıklarını gösteriyor. | TED | ناقشنا البحث، وظهر أن الطلاب شعروا بالراحة بالمخاطرة أثناء اللعب. |
Evet. Telefonda gösteriye katılmayı tartışıyorduk. | Open Subtitles | .نعم , ناقشنا على الهاتف الانضمام إلى حركة المعارضة |
Şimdi, önceden tartıştığımız gibi bu uyarı etiketleri bilenler için değil, daha çok bilmeyenler için. | Open Subtitles | الآن، كما ناقشنا في وقت سابق، هذه بطاقات التحذير ليست لأولئك الذين يعرفون، لكن بالأحرى لأولئك الذين لا يعرفون. |
Önceki derste Lucifer'ın düşüşe sebep olduğu için nasıl gururlandığından bahsetmiştik. | Open Subtitles | في المرة الماضية ناقشنا كيف أن كبرياء الشيطان أدت إلى الهُبوط. |
Yani lütfen bunu daha sonra tartışabilir miyiz? | Open Subtitles | من فضلك , هلا ناقشنا هذا لاحقاً ؟ |
Dün bunu tartıştığımızı sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت اننا ناقشنا هذا ليلة البارحة |
Son kez bu konuşmayı yaptığımızda camı patlatmıştın. | Open Subtitles | ؟ لقد ناقشنا هذا الليلة الماضية لقد جعلت الزجاج يتكسر |