| Bu değişiklik kamu oylamasından önce olmalı ki sonuçları adil ve eşit olsun. | Open Subtitles | يجب أن يحصل هذا التغيير ..قبل التصويت العام كي تكون نتائجه عادلة وتمثيلية |
| Çok dikkatli ve titiz bir şekilde sonuçları bir egzersiz defterine yazıyor. | TED | ثم أخذ يلاحظ النتائج بعناية فائقة ودون نتائجه في دفتره الخاص |
| Unger, çalışmasının sonuçları sayesinde insanları "ıspanak yemenin önemi" gibi diğer ebeveyin inançlarını da soruşturmaya teşvik etmesini istediğini yazdı. | TED | كتب أنجر أن نتائجه يجب أن تحث على تحقيقات تتعلق بالاعتقادات الأبوية الأخرى مثل أهمية أكل السبانخ |
| Yaptıklarının sonuçlarını gördüm ve onunla bunlar hakkında konuştuğumda da yaptıklarının farkında olduğunu gördüm. | Open Subtitles | وكنت أحدثهه بخصوص ذلك وكان يعلم ما مدى نتائجه |
| Önemli olan nokta bu deneyleri yapıp sonuçlarını yayımlayarak Buffon'un bir tartışma başlatmış olmasıdır. | Open Subtitles | النقطة المهمة هنا,هي أنه بإجراء هذه التجربة وبنشر نتائجه,أشعل بوفون جدالاً |
| sonuçlarını doğrulamak için sadece gerekli olanı alacak. | Open Subtitles | أحصل على ما يكفي لأتحقق من نتائجه |
| AirGuard. sonuçları kontrol ediyordum. | Open Subtitles | الآن، أحدث صاروخ 00حارس الجو00 كنت أتعقب نتائجه |
| Öyle olsun."Takım"ın sonuçları toparlayıp sistemime göndersin. | Open Subtitles | حسناً اجعل فريقك هذا يدمج نتائجه ويقوم بتحميلها إلى نظامى |
| Kütle spektometresinin sonuçları ise halen bekliyorum. | Open Subtitles | والـ مطياف الكتل أنتظر نتائجه الآن |
| Son uyuşturucu testi sonuçları henüz çıkmadı. | Open Subtitles | اخر اختبار مخدرات له لم تظهر نتائجه |
| Test sonuçları yüksek ihtimal olmasa da erken otizm belirtisi gösteriyor. | Open Subtitles | نتائجه تظهر، وعلى الرغم ان هذا مستبعد جداً... لكن تظهر أمكانية اصابته بالتوحد المبكر.. |
| Araştırmacılar çoktan 12 saat içinde sonuçları veren bir idrar testi ile tedavi zamanını %75 azaltan yeni bir oral tedavi geliştirdiler. | TED | بالفعل طور الباحثون أختبار البول حيث أن نتائجه تظهر في غضون 12 ساعة فضلا عن العلاج الفموي الجديد الذي يمكنه إنجاز 75% من زمن رحلة العلاج. |
| sonuçları değiştirdiğini biliyordum. | Open Subtitles | عرفت بأنّه تغيّر نتائجه. |
| Zinanın her zaman bazı sonuçları olur. | Open Subtitles | الزنا له نتائجه دائماً |
| - Test sonuçları nasıl? | Open Subtitles | كيف حال نتائجه المعملية؟ |
| Hastanın laboratuvar sonuçlarını çıkart. | Open Subtitles | اذهبي إلى المخبر واجلبي نتائجه |
| Sınav sonuçlarını, trafik cezalarını her şeyini öğreneceğiz. | Open Subtitles | نتائجه الجامعية، مخالفاته المرورية. |
| Test sonuçlarını görebilir miyim? | Open Subtitles | أيمكنني مشاهدة نتائجه المخبرية؟ |
| Test sonuçlarını zamanında kontrol etmedim. | Open Subtitles | لم أراجع نتائجه المخبرية آنذاك, |
| Jean-Pierre sonuçlarını açıklar açıklamaz Neil Cornish bu devasa futbol topunu kanıtlayacak işaretler aramaya başladı. | Open Subtitles | بمجرد أن أعلن (جون بيير) عن نتائجه بدأ (نيل كورنش) في البحث عن علامات لكرة القدم الضخمة هذه |