"نزع" - Translation from Arabic to Turkish

    • çıkarmak
        
    • çıkarıp
        
    • çıkarmaya
        
    • çıkarabilir
        
    • almak
        
    • çıkarır
        
    • çıkardı
        
    • söküp
        
    • çıkarma
        
    • çıkarmış
        
    • çıkartmak
        
    • çıkarılmış
        
    • hale
        
    • sökmüş
        
    • çıkarın
        
    size göstermek için gömleğimi çıkarmak istemiyorum ama bilin ki şu anda aktif. TED لا أريد نزع قميصي لأريكم، و لكن بامكاني أن أؤكد لكم أنه يشتغل.
    Rüya ayakkabılarımızı çıkarıp, kendimizi yaşantımıza ayarlarız. TED من ثم نسارع إلى نزع أحذية الحالمين استعداداً للعودة إلى حياتنا الواقعية.
    Bir erkek bir yüzüğü parmağa geçirmeye çalışırken bir kadın hala bileziğini çıkarmaya çalışıyordu. Open Subtitles ..بينما كان رجل يضع خاتماً كانت امرأة تحاول نزع سوار
    Şu salak göz bandını çıkarabilir miyim artık? Open Subtitles أيمكننى نزع هذة العُصابة الغبية من فضلك ؟
    Kardeşime kıyafet almak için düğün bütçemden 30.000 dolar kesmek zorunda kaldım. Open Subtitles توجب عليّ نزع 30 ألف دولار من ميزانية زفافي لأشتري لأختي فستانا
    Eldiveni çıkarışımı hatırlıyorum, çıkarır çıkarmaz büyük siyah bir bulut belirdi gözümün önünde. TED أتذكر بالفعل نزع قفازي وكتلة كبيرة من السواد تتجه نحو وجهي
    farklı bir görüşe sahipti. İnsanlığı zincirden çıkardı ve insanın istediği mertebeye ulaşmak gibi eşsiz bir yetisi olduğunu iddia etti. TED لقد نزع البشر من السلسلة وزعم أن البشر لديهم قدرة فريدة لاتخاذ أي موقع يريدون.
    Öyle eski bir zemini onarmanın tek yolunun söküp tekrar yapmak olduğunu söyledi. Open Subtitles قال الطريقة الوحيدة لإصلاح أرضية متهالكة كهذه هي نزع ألواح الأرضية واستبدالها كلها
    Yani şimdilik, çünkü saatinizi atardamarınıza zarar vermeden çıkarma riskini göze alamadık. Open Subtitles تقريباً لم نتمكن من نزع القطعة المعدنية دون تعريضك لضرر بشرايين الذراع
    Richard o yüzükleri Ray yapmış gibi göstermek için çıkarmış olabilir. Open Subtitles ريتشارد نزع ذلك الخاتم ليبدو أن راى الذى قتلها
    - Bana yaptığı tek şey kalbime sapladığın o hançeri çıkarmak oldu. Open Subtitles الشيء الوحيد الذي فعلَته هو نزع الخنجر الذي نشبتَه أنت في قلبي.
    Bağırsakları çıkarmak şiddetli görünebilir ancak deniz hıyarları sadece birkaç hafta içinde bağırsak reaksiyonlarından kaybettiklerini yenileyebilir. TED قد تبدو عملية نزع الأحشاء جذرية، لكن باستطاعة خيار البحر تجديد ما فُقد بسب رد فعله الغريزي في غضون أسابيع قليلة.
    Kasedi çıkarıp programı değiştirmek hep acı verir. Open Subtitles ان نزع الكاسيت دائما ما يكون مؤلم لتغيير البنامج
    Hayır lütfen elbiseni çıkarmaya devam et. Open Subtitles كلاّ، أرجوكِ، لا تتوقفي عن نزع ملابسك بسببي.
    Biri gelip şu kocaman cam parçasını göğsümden çıkarabilir mi lütfen? Open Subtitles أيمكن لإحداكما نزع هذه الشظية الزجاجية الضخمة من صدري رجاءً؟
    Arabanı almak istiyor musun istemiyor musun? Open Subtitles هَلْ تُريدُ نزع المكابل من سيارتك ام لا ؟
    50 kiloluk şu kadının kollarından kelepçeleri çıkarır mısınız? Open Subtitles حسنًا، أيمكننا رجاءًا نزع الأصفاد عن هذه المرأة؟
    Ama onlardan birisi maskesini çıkardı, sanki diğeri yüzünü görsün diye yapıyordu. Open Subtitles ولكن أحدهم نزع خاصّه، وكأنه أراد أن يرى الرجل وجهه
    Kılıcı Hofburg'daki gösteride eline almıştı. Taşı söküp, sonradan oraya yerleştirmiş olabilir, her şeyi... - ...önceden planlamış olabilir. Open Subtitles لقد أمسك بالسيف أثناء العرض الخاص كان يمكنه نزع الأحجار ووضعها هنا.
    Vatandaşlık çipi çıkarma işleminin doğum sertifikanızı ve vatandaşlığınızı hükümsüz kılacağının farkında mısınız? Open Subtitles انت مدركة انّه عند نزع شريحة المواطنة تلغى شهادة ميلادك وتبطل جنسيتك؟
    Önümüzdeki yarım saat içerisinde bu çivileri çıkarmış olmak istiyorum. -CT istiyorum. Open Subtitles ‫أريد نزع هذه المسامير خلال النصف ‫ساعة القادمة، أحتاج أشعة مقطعيّة
    Bak, bildiklerimize göre, taşları yerinden çıkartmak onları daha büyük bir riske sokabilir. Open Subtitles على حد علمنا قد يعرضهما نزع الحجرين للخطر
    Her olayda, karaciğer çıkarılmış ve tahminen yenmiştir. Open Subtitles فى كل حالة تم نزع الكبد و من المفترض أنه أُكِل
    Bu belediye binasının arka girişi. Alarm var ama buradan etkisiz hale getirebiliriz. Open Subtitles إنّه المدخل الخلفي لدار البلديّة إنّه مرعوب، ولكن نستطيع نزع سلاحه من هنا
    Geceyi kardeşinin evinde geçirmiş çünkü evdeki bütün tesisatı sökmüş. Open Subtitles لقد إنتهى يومه بقضاء الليلة عند أخوه لأنه نزع كل أنابيب المياه
    Savaş başlığının, saat yönünün ters istikametinde sıralanmış cıvatalarını birden altıya doğru çıkarın. Open Subtitles انتزعوا مزاليج المتفجرا واحدة تلو الأخرى يتم نزع المزلاج الأول

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more