Bu yüzden mi Nesib'in askerleriyle birlikte, bir kafirin arabasıyla geldin? | Open Subtitles | لهذا أتيتَ بصحبة جنود (نسيب)؟ وفي سيّارة الكفّار؟ |
Nesib, Salih'le beni tekrar sana göndermeyi teklif etmisti. | Open Subtitles | (نسيب) عرض عليكَ أن يعيدني أنا و(صالح) إليكَ, |
Nesib'in sayışmanları, bana: Sarı Geçit'in sadece %5'inin bende kalması sartıyla, sizi geri göndermeyi teklif ettiler. | Open Subtitles | عندما عرضَ عليّ محاسبو (نسيب) 5بالمئة من عائدات "الحزام الأصفر", |
Kızkardeşimin kayınbiraderi, onlarla birlikte yaşıyorum bu hastanede hastabakıcı olarak çalışıyor. | Open Subtitles | نسيب أختي الذي أعيش معهما يعمل هناك كممرض. |
Kemper'ın hayattaki tek akrabası Alaska'da yaşayan üçüncü kuşak kuzeni. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الحي الذي لديه صلة قرابة مع كيمبر هو نسيب من الدرجة الثالثة في ألاسكا |
İşi bir fırma yükleniyor, Lehaleur, belediye başkanının damadı. | Open Subtitles | - تم ايقاف العمل بواسطة المورد لوالير , نسيب العمده |
Dolandırıcı Ochoa'nın bakanlıkta akrabası mı var? | Open Subtitles | اوجاو المزور لديه نسيب في الوزارة المالية؟ |
Eve gidersen, Tommy'nin eniştesi olursun. | Open Subtitles | كما لو أنَّك ستُصبحَ نسيب تومي |
Nesib'in dikkatini onlarla dagıtacagım. | Open Subtitles | سوف أصرف بهِ إنتباه (نسيب) سألوحُ به في وجههِ, قبل أن أضربُ قلبه. |
Sadece Zamiri'ler, Nesib'in verdigi altını reddettiler. | Open Subtitles | القبيلة الوحيدة الّتي لم تأخذ الذهب من (نسيب) هي الزاميري |
Kardesini öldüren Nesib'in kızıyla mı evlendin? | Open Subtitles | تزوّجتَ إبنة (نسيب) والّذي ذبح أخيكَ! |
"Bos ol, Leyla, Nesib'in kızı" demelisin.. | Open Subtitles | "أنا أطلِّقُ (ليلى) إبنةُ (نسيب)" |
Nesib'in ordusunun, seni görmelerini saglayacaksın ki pesinden gelsinler. | Open Subtitles | ولكن لكي يتم رؤيتُكَ لسحب جيش (نسيب) |
Nesib, bir ufuktan digerine yolculuk ediyor. | Open Subtitles | (نسيب) إرتحل من بادية إلى بادية |
- Kral Nesib... | Open Subtitles | -أيّها الملك (نسيب ) |
New York'un tarihi hükümet binasına gelen Patrick Darling'in kayınbiraderi Chase Alexander, dört el ateş etti. | Open Subtitles | عند بلوغه قاعة الإتحاد التاريخية في نيويورك قام تشيس اليكساندر, نسيب باتريك دارلنق, باطلاق أربعة رصاصات |
O sanırım Oh Soo'nun kayınbiraderi. Oh Soo'yle tanışmak istediğini söyle ona. | Open Subtitles | هو نسيب اوه سو، إطلبي منه أن يجعلكِ تقابلين أوه سو |
Gelinin kayınbiraderi bu kadar hava atma. | Open Subtitles | {\cH92FBFD\3cHFF0000} أنت يا نسيب العروس لا تتباهى كثيراً |
Bir kuzeni olabilir ama. | Open Subtitles | لكن لربما لديها نسيب |
- Anlayacağınız Ed'in sadece damadı değil, aynı zamanda değerlerini gösterdikleri biriyim. | Open Subtitles | أترى، لم أكن فقط نسيب (إد). إنهم يقيّمون علاقاتهم حقًّا. |
eniştesi bir Grim Bastard. | Open Subtitles | نسيب صهره ينتمى للجريم باستردز |
-aramızda kalsın ama- ...asla benim gibi bir kayınbirader bulamazsın. | Open Subtitles | لكنبينيوبينك.. من المستحيل أن تجد نسيب أفضل مني |