"نصيبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • payını
        
    • hissesini
        
    • pay
        
    • aldı
        
    • Hisselerinin
        
    • onun payı
        
    Başka seçeneğimiz olmadığına ve Bay Pancake'in payını bölüşeceğine göre ona güvenmek zorundayız. Open Subtitles و سيكون علينا أن نأتمنها مادام ليس أمامنا خيار آخر و حيث أنها ستشارك السيد بانكاك فقط فى نصيبه بالطبع.
    Bu arada Booth da kardan payını alıp, apaçık zafere koşuyor tam da kampanya döneminde. Open Subtitles في نفس الوقت يحصل بوث على نصيبه من الأرباح ونصر جميل على المستوى العام, في الوقت المناسب لموسم الحملة.
    B+ almıştık. Sanırım, birini araştırmadaki payını yapmaması yüzündendi. Open Subtitles جيّد جداً ، ما أعتقد ، لأنّ شخصاً لم يؤدّي نصيبه من البحث
    İstediğim en önemli şey Reuben'in oteldeki hissesini geri almasıdır. Open Subtitles ما أريده هو .. أهم شيئ أريده أن يستعيد روبن نصيبه في الفندق أنا هنا لأعطيك فرصة لتفعل ذلك
    Genç avcı için, avdan ona düşen pay yiyecekten daha öte birşey. Open Subtitles بالنسبة للصياد الشاب , كان نصيبه من اللحم أكثر من مجرد طعام
    Kredi dükkanının sahibi de tapuyu teminat olarak mı aldı? Open Subtitles وصاحب المحلّ أخذ صكّه على نصيبه من الأرض كضمان ؟
    Hisselerinin yarısı Kiliseye aktarılırken diğer yarısı en iyi askerlerim arasında paylaştırılacak. Open Subtitles نصف نصيبه سيذهب إلى الكنيسة، والنصف الآخر سيُقسم بين خيرة جنودي
    Amirime bu kaydı götürür götürmez payını isteyecektir. Open Subtitles عندما آخذ هذا السجل إلى رئيسى فـ سوف يطلب نصيبه
    Sabah olmadan kendi payımızı alırız. Bırakalım O da kendi payını alsın. Open Subtitles يجب علينا الحصول على نصيباً قبل الصباح وندعه يأخذ نصيبه.
    - Yani payını alıp sıvışmış mı? Open Subtitles إذاً ، أخذ نصيبه من الربح ولاذ بالفرار ؟
    Hatta, Ned'e payını birlikte vereceğiz ki kandırmadığımdan emin olasın. Open Subtitles حقيقةً، سنعطي (نيد) نصيبه معاً كي تعرف أني لا أخدعك
    Hatta, Ned'e payını birlikte vereceğiz ki kandırmadığımdan emin olasın. Open Subtitles حقيقةً، سنعطي (نيد) نصيبه معاً كي تعرف أني لا أخدعك
    Duydum ki- O her zaman kendi payını kesiyormuş. Open Subtitles لقد سمعت ,سمعت انه دائما يحصل علي نصيبه
    Biliyorsun, oğlum da ilişkilerle ve seksle ilgili zorluklardan payını aldı, ve ben öğütlerimin son yıllarda ona yardımcı olduğunu düşünüyorum. Open Subtitles .... أتعلمين لقد حصل إبني على نصيبه العادل من العلاقات و الأمور الجنسية
    Bay Fredrickson Dale'in payını vermiyor. Open Subtitles . السيد فريدريكسون لم يعطي دالي نصيبه
    Ne olursa olsun payını alıyor. Open Subtitles أٌقصد, أنه يحصل على نصيبه بكلِ الأحوال
    Kendi payını almak için de düğünü basmaya karar verir. Open Subtitles يقتحم الزفاف ليتأكد انه يحصل على نصيبه
    Yani, sence George ve adamları... bu işi yapacaklar, George payını alacak... sonra da ben ondan alacağım. Open Subtitles لنقل أن (جورج) و رفاقه نفذوا العملية و حصل(جورج) على نصيبه ربما أستطيع أخذه منه - أعتقد أنك تستطيع -
    İstediğim en önemli şey Reuben'in oteldeki hissesini geri almasıdır. Open Subtitles ما أريده هو .. أهم شيئ أريده أن يستعيد روبن نصيبه في الفندق أنا هنا لأعطيك فرصة لتفعل ذلك
    Kendi hissesini satmış olabilir ama bu mahsul benim. Open Subtitles حقاً , لقد باع نصيبه بالفعل . ولكن هذا المحصول من حصتى أنا
    Bundan sonra ağzını açan bu işten pay alamaz. Open Subtitles والشخص القادم منكم الذي سيقول كلمة لن يتحصل على نصيبه من العملية
    Onun için söylemesi kolay. O da maaş çekini aldı. Open Subtitles من السهل عليه قول ذلك إنّه يحصل على نصيبه
    Hisselerinin yarısı Kiliseye aktarılırken diğer yarısı en iyi askerlerim arasında paylaştırılacak. Open Subtitles نصف نصيبه سيذهب إلى الكنيسة، والنصف الآخر سيُقسم بين خيرة جنودي
    Dostum, onun payı da altı haneli rakamlar oldu. Open Subtitles المتأنق، كان نصيبه جيدا من ستة أرقام.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more