"نلاحظ" - Translation from Arabic to Turkish

    • fark
        
    • gözlemlemek
        
    • farkedemedik
        
    • görüyoruz
        
    • görmedik
        
    • farketmedik
        
    • Dikkatle izle
        
    • farketmeyeceğimizi
        
    • farkında
        
    • cinayetlerde
        
    Gökyüzünün gelip giden bulutlarla dakikası dakikasına ne kadar farklı olduğunu çok nadiren fark ederiz. TED نادرا ما نلاحظ أن هناك شيء مختلف من لحظة لأخرى, مع السحاب المتحرك
    Peki bu yanlış bilineni ortadan kaldırınca onayın ne kadar bariz olduğunu fark eder miyiz? TED ولكن هل نستطيع التأكد بأننا نلاحظ وضوح الموافقة إذا أزلنا هذه الخرافة؟
    Şunu fark edin ki, yapay zeka bize, bizim onaylamayacağımız şeyler yapmak için etkili gerekçeler buluyor. TED وعلينا أن نلاحظ أن هذا يعطي الذكاء الصناعي سببًا وجيهًا للقيام بأشياء لنا قد لا نوافق عليها.
    Seni sadece bir gece daha gözlemlemek istiyoruz, tamam mı? Open Subtitles نحن نريد فقط أن نلاحظ لك ليلة واحدة أكثر، حسنا؟
    "Orada duran birinin olduğunu veya tasma olduğunu farkedemedik mi?" Open Subtitles "وأننا لن نلاحظ شخصاً ما واقفاً هناك" "أو لن نلاحظ وجود سلسلة"
    ve yetişkin yaşamınızı da etkileyecek şekilde gittikçe içinize yerleşiyor ve kökleniyor. Evet bunu çok görüyoruz. TED يستمر ويتجذر شيئاً فشيئاً ليمتد حتى إلى مرحلة الرشد إذاً، نلاحظ الكثير من هذا القبيل
    Son gelişinde sokak lambalarının düzeltildiğini görmedik sanma. Open Subtitles لا تظن أننا لم نلاحظ إصلاح أضواء الشارع بعد يوم من أن ذكرناه لك في المرة الأخيرة.
    Ölüm uçakları saldırana kadar ana gemiyi farketmedik bile. Open Subtitles لم نلاحظ حتى السفينه الام عندما هاجمتنا المنزلقات.
    Dikkatle izle, hayatım onu ölmeye ikna eden sendin. Open Subtitles نلاحظ ، يا عزيزي... ... لأنه كان لك الذي استدرجه الى وفاته.
    Eğer tekneyle gelirsen Putman'ın yokluğunu farketmeyeceğimizi mi sandın? Open Subtitles ماذا، هل تظن بأننا حقا لن نلاحظ إختفاء بوتمان إذا عدت لنا مع القارب؟
    Bir konu hakkında yanıldığımızı fark ettiğimizde, utanç duymak yerine gurur duymayı öğrenmeliyiz. TED علينا أن نتعلم كيف نحس بالفخر لا بالعار عندما نلاحظ أننا ربما كنا مخطئين حول شيء ما.
    Değişimi fark etmiyoruz, çünkü kısa hayatlarımız var, 70, 80, şanslı isek 90 yıl. TED نحن لا نلاحظ التغيير لأننا نحيا حياة قصيرة، 70 أو 80 وإن كنت محظوظاً قد تبلغ التسعين.
    Tabii ki kendimizi fark etmeden önce karşı tarafın ön yargılarını fark ediyor, TED بالطبع نحن نلاحظ التحيزات عند الآخرين ونتجاهل أنفسنا.
    Bu yasalar çiğnendiğinde ve bir tür sonuç ya da cezalandırma olduğunda bunu fark ediyoruz. TED فنحن نلاحظ عند كسر هذه القوانين مع وجود نوع من العاقبة أو العقاب.
    Çoğu zaman, bunu fark bile etmeden yapıyoruz. TED وفي معظم الأوقات، نحن نفعل هذا دون أن نلاحظ.
    fakat biz Ortanca Dünyalılar Brownian hareketini fark etmek için çok büyüğüz. TED ولكننا ككائنات تحيا في العالم الوسط فاننا أكبر من أن نلاحظ الحركات العشوائية.
    Çünkü istemediği bir şeyi ona yaptıramayacağımızı fark etme zamanımız geldi. Open Subtitles لأن الوقت قد حان لنا كي نلاحظ أننا لا نستطيع أن نجعلها تفعل شيئاً ما لا تريد أن تفعله
    Ben ve Lilly fark ederiz, ama sanırım annem fark etmez. Open Subtitles أنا وليلي نلاحظ بالرغم من ذلك أن أمّي لا تفعل, لا أعتقد هذا
    Dünyayı gözlemlemek, zihinsel modeller oluşturmak ve onları test etmek. Open Subtitles نلاحظ العالم و نبني النماذج العقلية ثم نختبرها
    Bu yüzden ben de kurtları daha yakından gözlemlemek gerektiğini düşündüm. Open Subtitles حتى ظننت أننا يجب أن نلاحظ الذئاب عن كثب.
    Muhtemelen gerçekte neler döndüğünü daha tam farkedemedik. Open Subtitles يبدو وأننا لم نلاحظ بعد ما حصل حقا.
    Diğer ülkelerde, içinde doğduğunuz sosyal ortamın çok daha az etkili olduğunu görüyoruz. TED بينما نلاحظ ببلدان أخرى أنه لا أهمية للمحيط الاجتماعي الذي ولدت فيه.
    Ama bu adamın geri geldiğini görmedik. Open Subtitles ولكننا لم نلاحظ عودة هذا الشخص إلى هناك مرة أخرى
    Yola çıkana kadar farketmedik. Open Subtitles لم نلاحظ ذلك إلا بعدما وضعنا له المغذي
    Dikkatle izle, hayatım onu ölmeye ikna eden sendin. Open Subtitles نلاحظ ، يا عزيزي... ... لأنه كان لك الذي استدرجه الى وفاته.
    Eğer tekneyle gelirsen Putman'ın yokluğunu farketmeyeceğimizi mi sandın? Open Subtitles ماذا، هل تظن بأننا حقا لن نلاحظ إختفاء بوتمان إذا عدت لنا مع القارب؟
    Nadiren, küçük bir aksaklık olur ama genellikle bunun farkında olmayız. TED عادةً قد نلاحظ خللاً ولكننا لا ندركه معظم الوقت،
    Dahası, cinayetlerde çarpıcı bir azalış da görmekteyiz. TED ماذا أيضًا، نلاحظ تراجعًا كبيرًا في جرائم القتل.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more