Şu anda konuşmamız gereken bu yerle ilgili bir şey. | Open Subtitles | ما يجب أن نناقشه الآن هو شيء حول هذا المكان. |
Yani bu da bence konuşmamız gereken gayet önemli bir konu. | Open Subtitles | أعني، إنّ هذا شيء مهم جداً لنا لأجل أن نناقشه أيضاً. |
Sanırım artık başka konuşacak bir şey kalmadı, stüdyoda görüşürüz. | Open Subtitles | أعتقد هذا فعلاً كل ما نريد أن نناقشه و سوف أراك فى الأستوديو |
Tartışacak birşey yok. Şarap mahzenini ödemiyoruz. | Open Subtitles | لا يوجد شىء نناقشه هنا، لن ندفع من أجل مستودع المشروبات لديك |
Ama özellik bu yorum bugün burada tartıştığımız konuyu tanımlar nitelikte. | TED | لكن هذا التعليق يصف نوعًا ما ما نناقشه الآن. |
Bence bu kamera arkasında tartışmamız gereken bir konu. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا شيئ يجب أن نناقشه بعيداً عن الكاميرا |
konuşmamız gereken şey ışıkların yoğunluğu ya da görünen şeyin parlaklığı olmalı. | TED | ما يجب أن نناقشه هو ما هي كثافة الضوء، أو الإشعاع،هو الذي ظهر. |
Ciddiydim. Bir konuyu özel olarak derhal konuşmamız gerekiyordu. | Open Subtitles | لقد كنت جادا جدا, هناك أمر ارى اننا يجب ان نناقشه معا على انفراد |
İlk konuşmamız gereken konu, yapılacak işler ve nasıl... | Open Subtitles | و أول شيء نحتاج إلى أن نناقشه هو جدول الأعمال وكيفية000 |
Kız kardeşin bugün konuşmamız gereken başka bir şeyden bahsetmedi mi? - Ne gibi? | Open Subtitles | ألم تذكر أختك أي شيء آخر ربما نناقشه اليوم؟ |
Meşgul olduğunu görüyorum, ama konuşmamız gereken bir şey var. | Open Subtitles | أستطيع أن أرى بانكِ مشغولة ولكن يوجد شيء يجب أن نناقشه |
Eğer cadıların hakkını savunacaksan konuşacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | إن نويت الدفاع عن حقوق الساحرات، فليس بيننا ما نناقشه |
Oh... Yemekte konuşacak konu bırak. | Open Subtitles | أبقي لنا شيئا نناقشه على العشاء |
- konuşacak bir şey kalmadı. | Open Subtitles | لنناقش هذا لا يوجد أي شيء نناقشه |
Ve kanunları çiğnemediğime göre, karantina emrini kaldırmayı konuşmak istemediğin sürece Tartışacak hiçbir şeyimiz yok. | Open Subtitles | وانا لم اكسر أي قوانين ما لم تريد التحدث عن اوامر الحجر الصحي ليس لدينا ما نناقشه |
Birçok insanda kayıp olan şey, tartıştığımız şeyin büyüklüğü. | TED | ويوجد أمرٌ يغيب عن ذهن الكثيرين وهو الحجم الهائل لما كنا نناقشه. |
- konu tam olarak nedir? | Open Subtitles | . ـ الآن فكر بهذا ـ ما الذي نناقشه هنا بالتحديد؟ |
Ve bunun tartışmamız gereken bir şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | وانا اعتقد ان هذا شيئ نحتاج ان نناقشه |
Tartışılacak daha fazla bir şey yok. | Open Subtitles | إذًا، لا يوجد شيءٌ آخر لنا لكي نناقشه. |
Burada konuştuğumuz her şey bu odada kalacak, anlıyor musun? | Open Subtitles | أنت تعرف أن ما نناقشه هنا لا يغادر هذه الغرفه؟ |
Tam olarak neyi tartışıyoruz? | Open Subtitles | ما الذي نناقشه بالضبط؟ |
Hayır konuşmadık, ama gitmek isterlerse izin verirdim. | Open Subtitles | نحن لم نناقشه لكن إذا أرادوا حضوره كنت سأشجع ذلك |
Mitchell, konuştuğumuzu düşündüğüm şeyi mi konuşuyoruz? | Open Subtitles | ميتشل هل نحن نناقش ما اعتقد اننا تقريبا نناقشه ؟ |
Belki bunu içerken bile tartışabiliriz. | Open Subtitles | يمكنناً تناول مشروب أو شيئاً ما ونحن نناقشه. |