bekleyip bir gün döneceğini ummak mı, yoksa... yoksa hayatlarımıza devam etmek mi? | Open Subtitles | هل ننتظر و نتمنى أن يعود أم نتجاوز الأمر و نستمر بحياتنا ؟ |
Onun tehlikesiz olduğunu söyledi. Yalnızca bekleyip, sonucu görmemiz gerekiyor. | Open Subtitles | لقد قال يبدو أنها غير خطيرة سيتعين علينا أن ننتظر و نرى |
Yani şimdi bekleyip nefes alabilmesini ümid ediyoruz. | Open Subtitles | حتى الآن نحن ننتظر و نأمل في أن يمكنها الاستمرار في التنفس بنفسها |
bekleyip insanların öğlen pankek servisimize gelmesini bekleyeceğiz. | Open Subtitles | ننتظر و نأمل أن يأتي أحد لمأدبة الفطيرة. |
Hayır, hayır, gözetleyip, bekleyelim ve tetikte olalım. | Open Subtitles | كلا .. كلا .. يجب أن ننتبه و ننتظر و نظل على خط دفاعنا |
bekleyelim ve doktorla konuşalım, tamam mı? | Open Subtitles | دعينا ننتظر و نتحدث إلى الطبيب حسناً؟ |
İkimizin de cildi çok kolay morarıyor o yüzden belki de bekleyip, kırbaça yavaş yavaş geçmeliyiz. | Open Subtitles | حسنا، كلانا يحصل على كدمات بسرعة، لذا ربما ينبغي ان ننتظر و نقطع طريقنا الى السوط. |
Adalet Bakanlığı'nın kendi başına yaptığı şeyi bekleyip görmeliyiz. | Open Subtitles | يجب أن ننتظر و نرى ما ستقوم به وزارة العدل بهذا الخصوص. |
Bulursak. Ben de bunu diyorum. bekleyip neler olacağını görmeliyiz. | Open Subtitles | هذا هو مغزاي" علينا أن ننتظر و نرى ما يحصُل |
bekleyip kendi kendine düzelecek mi diye bakacağız. | Open Subtitles | علينا أن ننتظر و نرى إن كانت ستُشفى من تِلقاء نفسها |
Yine de onu güvenli bir şekilde Paris'e götürmek görevimiz yani bekleyip adaleti orada aramalısınız. | Open Subtitles | ومع ذلك، فإنه من واجبنا أن نسلمه إلى باريس، لذلك... يجب أن ننتظر و ان نسعى لتحقيق العدالة هناك. |
bekleyip göreceğiz artık. Diyeceğimi dedim ben. | Open Subtitles | علينا أن ننتظر و نرى، لقد قدمت رأيي. |
Doktor durumunu bekleyip göreceğimizi söyledi. | Open Subtitles | قال الطبيب أن علينا أن ننتظر و نرى |
bekleyip görelim. | Open Subtitles | ننتظر و نرى ما سوف يحدث. |
Uzman olduğunu iddia ediyor. bekleyip görelim. | Open Subtitles | {\cH9CFFFE} {\pos(190,208)} يدّعي أنّه خبير دعنا ننتظر و نرى |
- bekleyip öğreneceğiz. | Open Subtitles | دعينا ننتظر و نرى |
Şimdilik bilmiyorum, bekleyip göreceğiz. | Open Subtitles | لا نعرف علينا ان ننتظر و نرى |
Bence bekleyip görelim. | Open Subtitles | .أرى أن ننتظر و نُشاهد |
- Tamam, sanırım sadece bekleyelim ve kim onu daha iyi tanıyor görelim. | Open Subtitles | - حسناً , أعتقد علينا أن ننتظر و نري من منا يعرفه أكثر من الأخر |