"هدفي" - Translation from Arabic to Turkish

• hedefimi
• amacımı
• amaçla
• Benim hedefim
• niyetim
• amacımın
• hedefime
• hedef
• hedefimin
• amaç
• Benimki
• amacım
• amacı
• amacıma
• istediğim

Zamanında hedefimi vurmayı emrediyordu.
والتي كانت: اضرب هدفي , و اضربه على الوقت

ve amacımı gerçekleştirmek için, senin ölümünle birlikte Ajay da bugün ölmek zorunda olacak.
ولنيل هدفي, على طول موتك أجاى أيضا يجب أن يموت اليوم

Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım o da hayatta kalmaktı.
عُزلت لخمس سنين على جزيرة" " وكان هدفي الوحيد فيها "النّجاة"

Şimdi Benim hedefim, tekrar işe giriş stajyerlik konseptini daha çok işverenle buluşturmak.
الآن، هدفي هو إعادة مفهوم إدخال التدريب إلى المزيد والمزيد من أصحاب العمل.

niyetim bu değildi. Niye böyle bir şey yapayım?
لم يكن هذا هدفي علي الإطلاق لم أفعل هذا؟

(Kahkaha) amacımın ne olduğu bilincine sahip olmak bir hayli zamanımı aldı.
لذلك تأخرت لأعترف بهذا الأمر لقد كان هذا هدفي.

Son zamanlarda bu hedefime ulaştım şu an bu tarz bir hizmete ihtiyacım yok.
و لقد حققت هدفي مؤخرا أنا ليس بحاجة لتلك الخدمات الآن

Eh, benim için hedef, online iç dekorasyon çalışması ..
حسنًا، هدفي هو دراسة تصميم الديكور الداخلي عن طريق الإنترنت

hedefimin tam yanında dururken ondan ne kadar uzak olduğumu her zamankinden daha net hissettim.
لم أكن متأكداً هكذا بشأن, كم أبتعد عن بلوغ هدفي إلا عندما كنتُ واقفاً بجانبهِ

6 puanı topladın ya işin tamam senin. Ya hedefimi bulamazsam...
إنّكَ حصلت على ستّة نقاط وتُعدّ ناجحاً، أما أنا فلم أجد هدفي بعد.

Yarın, piyon vezirin üstündeyken canavarın karnında sıradaki hedefimi bulacaksın.
غدا، عندما يكون البيدق أمام الملكة، ستجد هدفي التالي في بطن الوحش

Kocanın Sam'in bedenine girdiğini gördükten sonra amacımı anladım.
عندما رأيت زوجك أخذ جثة سام عرفت ما هو هدفي

Başıma gelen o kadar bela gördüğüm ve yaptığım o kadar şey sonunda amacımı keşfettim!
وكافة الأمور التي رأيتها وفعلتها اكتشفت هدفي

Benim adım Oliver Queen. Beş yıl boyunca, tek bir amaçla bir adada mahsur kaldım, o da hayatta kalmaktı.
"أُدعى (أوليفر كوين)، لخمسة أعوام عُزلت بجزيرة، كان هدفي الوحيد بها هو.."

Hayır, sana emanet ediyorum. Meğer bu adammış Benim hedefim.
كلّا، إنّما أتيتُ لأثني عليكَ، ولقد اتّضح أنّه كان هدفي.

Tek niyetim kopyanın kendi değerini ispatlamayı denemek.
هدفي هو أن أثبت القيمة الحقيقية للنسخة المقلدة

Ve açıkçası, kim olduğumu, nereye ait olduğumu ya da amacımın ne olduğunu bilmiyordum.
وبصراحة، لم أكن أعرف من أنا، ما الذي كنت أنتمي له، أو ما كان هدفي.

Asıl hedefime geri dönüp herkesin tanışmasını sağlamalıyım.
يجب أن أعود إلى هدفي الأصلي أن أحرص أن يعرف الجميع بعضهم البعض

hedef üzerinde 18 aylık çalışma yapmacıklığı öğrenme.
18شهر وأنا أدرس هدفي تعلم السلوكيات ولكن الشيطان في التفاصيلِ

Ve artık hedefimin gerçekten bu olduğunu öğrendiğimden kollarımı sıvayıp işimi bitirebilirim.
و الان بعد علمت أن ذلك هو هدفي أستطيع أن أشمر عن ساعدي

Benim için sinema okulu nihai bir amaç değil, sadece yaşamda bir aşamaydı.
بالنسبة لي مدرسة السينما لم تكن هدفي النهائي

Benimki de babam yüzünden başladı. Bana bir liste bıraktı.
هدفي بدأ عن طريق أبي أيضًا لقد ترك ليّ قائمة

amacım bizi kurtarmaya yardım edecek bu yaşamdan yeni teknolojiyi bulmak.
هدفي هو إيجاد تكنولوجيا جديدة من هذه الحياة، تساعد على انقاذنا.

Bu şeylerin nasıl beslendiğini biliyorum. Belki de hayatımın amacı budur.
أنا أعرف كيف أجعل الإشياء تأكل ربما هذه هو هدفي في الحياة

amacıma ulaşamama ihtimalim olduğu için bu kadının yaşamasına izin vereceğim.
بحالةِ وجودِ فرصة أن هدفي لن يتحقق سأدع هذهِ المرأة تعيش

Kabul etmeliyimki, bu konuşma şu ana kadar fazlasıyla kasvetli gelebilir, ama demek istediğim bu değil.
الآن عليّ الاعتراف أن هذا الحديث حتى الآن قد يبدو كئيب لدرجة كبيرة، لكن هذا ليس هدفي.