"هذا أول" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu ilk
        
    • ilk defa
        
    • İlk kez
        
    • ilk şey
        
    • Bunu ilk
        
    • ilk laf
        
    • ilk bunu
        
    • bunun ilk
        
    Bu ilk gün. sonradan diğerine dönüşecek olan bir görüntü veriyor. TED هذا أول يوم. إنها فقط تُظهر تحول شئ ما إلى شئ آخر.
    Oturumun sonunda bulunamayan temsilciler için Bu ilk kongrede alınan kararları ve oluşturulan bildirileri, kayıtlara geçmesi açısından okumak istiyorum. Open Subtitles أود أن أتحدث بنيابة عن المندوبين الذين غير قادرين على الأنتظار لنهاية الجلسة حسب ما علن وعزم هذا أول مؤتمر شكل
    İlk defa halk önüne çıkıyor. Neye benzediğini kimse bilmiyor. Open Subtitles هذا أول ظهور له في العلن، لا أحد يعرف شكله
    Bu belkide Bam in ilk defa bir flm içinde ağalamasını sağlayabilir. Open Subtitles قد يكون هذا أول مرة بام صرخات في الفيلم.
    Hafta boyunca ilk kez böyle güzel bir şey oluyor. Open Subtitles هذا أول شيء جميل حصل معي هنا طوال هذا الأسبوع
    Millet, bunca yıldır tek bir takımın karıştığı kavgaya ilk kez şahit oluyorum. Open Subtitles حسنـًا، علـى مدار سنوات عملي هذا أول شجار حدث بين أعضاء فريق واحد
    Otizmi düşündüklerinde insanların aklına gelen ilk şey bu. TED هذا أول شيء يفكر به الناس عندما يفكرون بالتوحد.
    Tarihçiler Bunu ilk kamu-özel ortaklığı olarak değerlendirir. Open Subtitles المؤرخين اعتبروا هذا أول مؤسسة لِـ القطاع الخاص والعام
    Malumatınız üzere Bu ilk büyük hayvan toplantımız. Open Subtitles وكما تعلموا هذا أول اجتماع كبير يشمل جميع الحيوانات مع بعضها
    Bu ilk resmi buluşmamız olduğu için çok mutluyum ama benim hakkımda bir şeyi bilmelisin sürprizler beni çok gerer. Open Subtitles أنا سعيدة جداً لأن هذا أول موعد رسمي لي لكن يجب أن تعلم شيء عنّي المفاجئات تجعلني متوترة
    Sayın Yargıç, Bu ilk tutuklanması olduğu için savcılık, hafif yüz kızartıcı suçtan yargılanmasını öneriyor. Open Subtitles جلالتك , بما أن هذا أول اعتقال , الحكومة تُقدِّم التماس لأقل إدانة للسلوك الغير منضبط.
    Ama Bu ilk yemek randevum. Genelde içmek için olur. Open Subtitles ولكن هذا أول مرة أخرج فيها على الغداء في العادة فقط للشرب.
    Bu ilk programlanabilir dokuma tezgahıydı. TED كان هذا أول نول قابل للبرمجة.
    Bu kadını tanımıyorum. Onunla ilk defa karşılaştım. Open Subtitles أنا لا أعرف هذه المرأة , هذا أول لقاء لي معها
    Kore'ye geldiğimden beri, ilk defa sıcak karşılanıyorum. Open Subtitles يبدوا أن هذا أول ترحيب حار منذ أن وصلت لكوريا.
    Yıllardır ilk defa seks yapıyoruz ve aklına ilk gelen şey bu mu? Open Subtitles مارسنا علاقة لأول مرة منذ سنوات و هذا أول شيء يخطر ببالك؟
    Bıraktığın zaman yaptıklarından ilk kez bahsediyorsun. Open Subtitles هذا أول شئ تذكره حول ما فعلته عندما رحلت
    Baba hayatımda ve muhtemelen önceki hayatlarımda ilk kez olsun kendimi yalnız hissetmiyorum. Open Subtitles أبي هذا أول شئ في حياتي وعلى الأرجح حياتي السابقة بأني لم أشعر بالوحدة
    Rol yaptım ve başarılı da oldum ve şaşırtıcı ama yıllardır ilk kez doğum gününde bu kadar eğlendim. Open Subtitles ،كنتُ أتظاهر، ونجحت بذلك ،والآن، وبشكل مدهش هذا أول عيد ميلاد ،أستمتع به مُنذ سنوات .لذا شُكراً
    Yüzünüzü dönün. İzleyicilere bakın. Öğrenmeniz gereken ilk şey bu. Open Subtitles . إلتف و واجه الجمهور . هذا أول ما يجب عليك تعلمه
    Ama Bunu ilk kez kullanıyoruz ve işe yarayıp yaramadığına bakacağız. Open Subtitles البحر، لكن هذا أول استخدام له وسنعلم إن كان سينجح أم لا
    Burada bir anlaşma yaparken ağzımdan çıkan ilk laf buydu. Open Subtitles كان هذا أول شرط يخرج من فمي عندما أجريتُ صفقتي الصغيرة هنا.
    Onu bulunca ilk bunu sorabilirsin. Open Subtitles عندما تجده, يمكن أن يكون هذا أول ما تسئله
    - bunun ilk randevumuz olduğuna inanamıyorum Open Subtitles -لا أصدّق أن هذا أول موعد لنا؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more