"هذا فقط" - Translation from Arabic to Turkish

• Bu kadar
• Bunu sadece
• Hepsi bu
• Sadece bunu
• öyle
• O kadar
• Sadece bir
• bu sadece
• sadece bu
• O sadece
• Bu mudur
• sadece o

Dahası, Bu kadar değil, sadece bu değil, ayrıca gerçekten çok, çok çalışmalısınız.
وليس هذا فقط ,, ليس هذا فقط .. إنما يتوجب العمل بكل إصرار بكل ما تحمل الكلمة من معنى

Bu kadar ileri gitmemin sebebi senin gibi biriyle karşılaşınca insanın merakı daha da artıyor.
إختفيتُ هذا فقط بعيداً لأن عندما تُقابلُ شخص ما مثل أنت، فضولكَ يُصبحُ مُثَاراً.

Bunu sadece sana şu antika robot oyuncağı aldığı için söylüyorsun.
أنت تقول هذا فقط لأنه اشترى لك تلك اللعبة الروبوتية العتيقة

Ha, biz buna sadece yatak muhabbeti diyoruz, bebeğim. Hepsi bu.
حسناً ، هذا فقط الذي ندعوه كلام وسادة حبيبتي ، هذا كل شيء

Sadece bunu bil, arkadaşım yol kan lekeleri ile dolu.
..اعلم هذا فقط, يا رفيق المسار مُلطَخ بدُموعٍ من الدماء

Evet Grandük, aynen öyle.
نعم أيها الدوق الأكبر هذا فقط ما أنا عليه

Sadece O kadar değil, bütün imparatorluk. Sanırım artık dumanı tütmüyor dedi.
ليس هذا فقط لكن الإمبراطورية كلها يقول ان البخار خرج منها

Bunun gibi iki tane daha var. Bu kadar mı?
هناك اثنتان أخرتان مثل هذه - هل هذا فقط كله؟

Bu kadar da değil. Ona her gün bir balon alırdı.
ليس هذا فقط لقد كان يشتري لها بالون كل يوم

Ama biliyorsun Bunu sadece boşanmandan sonra yapmak zorunda değiliz.
لكن أتعرفين، لسنا مجبرين أن نفعل هذا فقط اذا تطلقتي

Bunu sadece oyunlar için yapmak istemiyoruz
ونحن لا نُريد أنْ نفعل هذا فقط في الألعاب.

Tanrım... Pekala Nick. Bunu sadece bir kez soracağım.
أوه، للسيد المسيح بخير، نيك سأسألك هذا فقط سابقا

Ha, biz buna sadece yatak muhabbeti diyoruz, bebeğim. Hepsi bu.
حسناً ، هذا فقط الذي ندعوه كلام وسادة حبيبتي ، هذا كل شييء

Popüler bir seçim. Hepsi bu değil.
ليس غريبا , فهذه أمنية شائعة ليس هذا فقط

Dinle dostum, sadece hikayeyi dinlemek istiyorum, Hepsi bu.
استمعُ،يا رجل، أنا اريد فقط سَمْاع القصّةِ، هذا فقط.

Yok şaka, Sadece bunu. Burada ne yapıyorsun?
بدون مزحات ، إفعلو هذا فقط ما الذي تفعله هنا ؟

Britanya Imparatorunun karşısına Sadece bunu söylemek için mi çıktın?
هل طلبت الجمهور البريطاني لقول هذا فقط ؟

Ben öyle düşünmüyorum. Belki daha iyi birşeyler yapabiliriz.
أنا لا أعتقد هذا فقط يمكننا أن نفعل شيئاً أفضل

Hayır, sadece ne ile uğraştığımızı bilmeye hakkım var O kadar.
لا ، أعتقد فقط أن لدي الحق . لأعرف ما الذي نتعامل معه ، هذا فقط

Ama biz Sadece bir şirketiz ve katkimiz cok fazla degil.
و لكننا فقط شركة واحدة، و هذا فقط يمس سطح المشكلة

Ama bu sadece yardım etmek istersem olacak değil mi?
لكن هذا فقط إذا وافقت على المساعدة ، صحيح ؟

sadece bu da değil, senin yüzünden cezama altı ay daha eklendi.
ليس هذا فقط, بل أضفت لي ستة شهور, ستة شهور إلى محكوميتي

Ben koruma falan değilim. O Sadece bir işti. Para kazanmak için yapıyordum.
أنا لست حارس أمني لمعلوماتك أفعل هذا فقط لكسب المال

Delisin. Bu mudur?
أنت مجنونة هل هذا فقط ؟

Ve sadece o da değil, kendi adıma ve departman adına bu kişisel özrü bizzat kendim ileteceğim.
وليس هذا فقط سوف أوصل بنفسي اعتذار شخصي باسمي