"هذا لأجل" - Translation from Arabic to Turkish

    • şerefine
        
    • için mi
        
    • içindi
        
    • için değil
        
    Hayali olanların şerefine Open Subtitles هذا لأجل كل الأشخاص الحالمين
    Izdırap çeken kalplerin şerefine Open Subtitles هذا لأجل القلوب المتألمة
    Yarattığımız keşmekeşin şerefine Open Subtitles هذا لأجل الفوضى التي نصنعها
    Eve girdiler, arabalar parçalandı hepsi aptal bir kartpostal için mi? Open Subtitles تعنين، البيت مراقب السيارات حطمت كل هذا لأجل بطاقة بريدية غبية؟
    Bu senin bu gösterdiğin bu tutum içindi. - Baba! Open Subtitles هذا لأجل سلوكك , أيتها الآنسة الصغيرة أبي
    Bunların hiçbiri başka bir bilgisayarı satrançta yenmek için değil. Open Subtitles ليس أيّ من هذا لأجل هزيمة حاسوب آخر في الشطرنج
    Hayali olanların şerefine Open Subtitles هذا لأجل كل الأشخاص الحالمين
    Izdırap çeken kalplerin şerefine Open Subtitles هذا لأجل القلوب المتألمة
    Yarattığımız keşmekeşin şerefine Open Subtitles هذا لأجل الفوضى التي نصنعها
    Kırılan kalplerin şerefine Open Subtitles هذا لأجل القلوب المتألمة
    Yarattığımız keşmekeşin şerefine Open Subtitles هذا لأجل الفوضى التي نصنعها
    Tekrar koltuğuna dönmenin şerefine. Open Subtitles هذا لأجل العودة في المنصب
    Hayali olanların şerefine Open Subtitles هذا لأجل كل الأشخاص الحالمين
    Izdırap çeken kalplerin şerefine Open Subtitles هذا لأجل القلوب المتألمة
    Yarattığımız keşmekeşin şerefine Open Subtitles هذا لأجل الفوضى التي نصنعها
    Hayali olanların şerefine Open Subtitles هذا لأجل كل الأشخاص الحالمين
    Izdırap çeken kalplerin şerefine Open Subtitles هذا لأجل القلوب المتألمة
    Yarattığımız keşmekeşin şerefine Open Subtitles هذا لأجل الفوضى التي نصنعها
    Bunların hepsini altın bir diş bir Ford Escort için mi riske atmak istiyorsunuz? Open Subtitles تريدون المخاطرة بكل هذا لأجل بعض الأسنان الذهبية وسيارة فورد إسكورت؟
    Yani bunu yüzlerce insanı kırmamak için mi yapıyoruz yoksa kendimiz için mi? Open Subtitles أعني، هل نفعل هذا لعدم إهانة المئات من الأشخاص، أمْ نفعل هذا لأجل أنفسنا؟
    Şu ankinden birkaç metre daha fazla ilerlemek için mi? Open Subtitles أكل هذا لأجل أن نتقدم بإنهاء ستة بوصات زيادة في اليوم؟
    Beyaz saçlı olanı giderken, "Bu aşağılık TV şovunuz içindi." dedi. Open Subtitles الرجل ذو الشعر الأبيض غادر وهو يقول " هذا لأجل العرض التلفزيوني الفاشل"
    Şimdi mahkemede konuşacak. Bunu vicdanı için değil... bunu Hari için... ve sizin için yapacak. Open Subtitles ...والآن إذا ذهب إلى المحكمة فلن يكون هذا لأجل ضميره

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more