"هذا ليس عدلا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bu adil değil
        
    • Bu hiç adil değil
        
    • Bu haksızlık
        
    • Haksızlık bu
        
    • Bu doğru değil
        
    • Haksızlık ediyorsun
        
    Ama Bu adil değil. Bana bir gerekçe söylemelisiniz. Open Subtitles ولكن, هذا ليس عدلا, يجب ان تعطينى انذارا
    Bu adil değil. Hayatın gerçeklerini öğrenmeden yaşlı bir adam olacağım. Open Subtitles هذا ليس عدلا.سأصبح عجوزا قبل أن أتعلم حقائق الحياة.
    Düzeltebilmek için her şeyi yaptı, hayatını tehlikeye attı Bu hiç adil değil! Open Subtitles ضحت بكل شئ لتنقذ الموقف , لقد خاطرت بحياتها ان هذا ليس عدلا
    Bu hiç adil değil. Asıl ben hep yiyecek şeklinde bir araba sürmek istiyordum. Open Subtitles كلا هذا ليس عدلا لطالما تمنيت أن أقود سياره على شكل مشهيات
    Seni emniyetten atabilirler, Bu haksızlık. Open Subtitles لا يستطيعوا إقالتك من القوة هذا ليس عدلا
    Yapma, Bu haksızlık. Open Subtitles نعم , الان هيا , هذا ليس عدلا هيا يا رجل
    Haksızlık bu. Bunun arabayla hiçbir ilgisi yok. Open Subtitles هذا ليس عدلا لا علاقة لهذا الأمر بالسيارة
    Bu adil değil. Babam yaşlandı artık. Unutkanlık da başladı. Open Subtitles هذا ليس عدلا , ابي يكبر في السن وفي بعض الاحيان ينسى الاشياء
    Bu adil değil! Senin 2 kocan var ve benim hiç yok. Open Subtitles هذا ليس عدلا ،حصلت على زوجين وأنا لم أحصل على واحدا
    İyi de ben sizi öldüremem ama siz beni öldürebilirsiniz Bu adil değil. Open Subtitles ولكني لا استطيع أن أقتلك بينما أنت تستطيع قتلي هذا ليس عدلا
    Bu adil değil. Göğsündeki işaretten haberi yok ki. Open Subtitles هذا ليس عدلا ، هو لا يعلم بشأن العلامة على صدرك
    Bu adil değil. Göğsündeki izden haberi yok. Open Subtitles هذا ليس عدلا ، لا يعلم بشأن العلامة على صدرك
    Ama Bu adil değil. Çok iyi işler çıkartıyordum. Open Subtitles لكن هذا ليس عدلا , انا كنت أقوم بعمل جيد
    Düzeltebilmek için her şeyi yaptı, hayatını tehlikeye attı Bu hiç adil değil! Open Subtitles لقد قامت بكل ما يمكنها لتنقذ الوضع , لقد ضحت بحياتها هذا ليس عدلا
    Senin portreni yapabileceğimi biliyordum. Ama Bu hiç adil değil! Open Subtitles لقد عرفت بانني استطيع رسمك - ولكن هذا ليس عدلا -
    - Billy, Bu hiç adil değil. Open Subtitles ــ غاضب ــ بيلي ، هذا ليس عدلا
    Bu hiç adil değil, Ero-sennin! Open Subtitles هذا ليس عدلا ايها الناسك المنحرف
    Bu haksızlık, üstünüzü giyin. Takımları ayırdedebiliriz. Open Subtitles هذا ليس عدلا ضع قميصك في الخلف كي نستطيع ابقاء الفرق سويه
    Bu haksızlık! Başı yanan hep ben olurum! Sen bir şekilde paçayı hep yırtarsın! Open Subtitles هذا ليس عدلا انت لا تعاقب ابدا انت تنجوا دائما من العقاب
    Yapma Teyla... Bu haksızlık... Kadının hiç tanımadığı halkından kişiler Atlantis'in etrafında koşuşturup duruyor. Open Subtitles تايلا ، هذا ليس عدلا ، هناك أشخاص داخل أتلانتس لم يسبق لها أن قابلتهم
    Haksızlık bu. Gidebileceğimi söylemiştin. Open Subtitles . هذا ليس عدلا . لقد أخبرتني بأنني أستطيع الذهاب
    Buna hakkın yok Anushka. Bu doğru değil. Open Subtitles هذا ليس صوابا انوشكا إن هذا ليس عدلا
    - Peki, duygusuz adam. - Willow Haksızlık ediyorsun. Open Subtitles حسنا، أنت عديم الشعور ويلو، هذا ليس عدلا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more