"هذه الفتاة" - Translation from Arabic to Turkish

• O kız
• O kızı
• Şu kız
• bir kız
• bu kadın
• Şu kızı
• Bu kızdan
• O kızın
• - Bu kız
• Bu kızda
• bir kızla
• bu kızı
• bu kızın
• bu kıza
• bu kızla

O kız öldüğünde on kişi nerede ve ne yaptığımı biliyordu.
عشرة اشخاص يعرفون اين كنت وماذا افعل عندما ماتت هذه الفتاة

O kız programdaki çalışmalarımıza onlarca yıllık sıçrama yaptırıp geleceğe ilerlemesini sağlayabilir.
سوف تجعل هذه الفتاة هذا الاكتشاف إلى الأمام سنوات عديدة في المستقبل.

Bana bir şey olursa, O kızı bir daha göremezsin.
إذا حدث لي أي شيء فلن ترى هذه الفتاة ثانيةً

Şu kız, Josette'in bunlarla bir ilgisi yoktu.
هذه الفتاة جوزيت, ليس لها اى علاقة بالأمر

Böyle bir kız benim yeğenimin baldızı olacak öyle mi?
هل لمثل هذه الفتاة بان تكون اخت زوجة ابن اخي؟

bu kadın üç yıldır beni hayatta tutuyor ve de...
هذه الفتاة القديمة , أبقتني حياً لمدة أضافية ثلاث سنوات

Çünkü Şu kızı arayıp bulmak için size ihtiyacım var.
لأنني نوع ما أحتاجكم في الخارج تبحثون عن هذه الفتاة

Bu kızdan intikam almamanız için size yalvarırım.
أنتِ تُضيّعين وقتي أتوسل إليك، لا تنتقم من هذه الفتاة

Dostum, O kız polislere donut dükkanından daha çok hizmet vermiştir.
هذه الفتاة قد أعطت للشرطيين أكثر مما يعطيه محل كعكة محلاة.

Senin getirdiğin O kız yüzünden şu an bebeğim kim bilir nerede.
ذهب طفلي في مكان ما بسبب هذه الفتاة التى احضرتها الى هنا

"O kız benim için gerçekten bir şey ifade etmiyordu."
هذه الفتاة لم تعنى لى شيئا قط حقا, الا يمكن...

O kız için üzülerek günümüz zehir olmasın.
لا نريد أن نفسد هذا اليوم الجميل بالقلق على هذه الفتاة

O kızı ne benim onu bildiğim ne de sevdiğim kadar tanıyorsun.
أنت لا تعرف هذه الفتاة مثل ما اعرفها انا مثل ما اعشقها

Sorumlu olan benim ve onunla yaşamak zorunda kalacağım fakat bir kişiyi dışarıda bırakıyorsun, O kızı ikimiz öldürdük, her ikimiz.
لاتُحاضرنى يادكتور,انا المسئول,وانا سأعيش به ولكنك تترك شخصا خارجا, نحن كلينا قتل هذه الفتاة,نحن الأثنين معا

O kızı sevmek mi? Bak, seni gözümde fazla büyütmüşüm.
أحب هذه الفتاة, انظر , لقد بالغت فى تقديرك يا كولومبو

Tüm hayatı görüştüğü Şu kız üzerine odaklanmıştı.
حياته كلها تمركزت حول هذه الفتاة التي كان يواعدها. هل كانت كيلي موريس

-Bekle, bir isabet daha Şu kız, Lucy Mackenzie, öğrenci olan.
انتظروا ، هذه الفتاة تطابق مواصفات التلميذة لوسي ماكينزي إنها هي ، إنها هي حتماً

Bu, 15 aylık küçük bir kız çocuğu ve otizmli.
حسنا, هذه الفتاة الصغيرة تبلغ من العمر خمسة عشر شهرا, وهي تعاني من التوحد.

Bu gelinliği deniyordum, bu kadın bana saldırdı.
كنتُ أجرّب ارتداء هذا الفستان و قامت هذه الفتاة بمهاجمتي

Gina, Şu kızı al ve normal dünyaya götür.
جينا، تأخذ هذه الفتاة مرة أخرى إلى العالم العادي.

Ben de kendi kendime, ..."Bu kızdan uzak dur, sana çok fazla" diye düşünmüştüm.
وفكرت في نفسي كيف يمكنني أن أبقى بعيدا عن هذه الفتاة

Ama O kızın düzenbazlıkla kendine çıkar sağlamasına izin veremem.
لكن لا يمكنني أن أدع هذه الفتاة تجني حصاد مؤامرتها

- Bu kız beni tahrik ediyor... - Ne dediğini anlayamadım.
هذه الفتاة حقا تثيرنى انا لم افهم هذا جيدا

Bu kızda birşeyler şüpheli, ve onu takip edip ne olduğunu anlamalıyım.
هناك شيء مُريب في هذه الفتاة وسوف أتبعها حتّى أكتشف ما تخبّئه

Cumartesi gecesi bir kızla çıktım, çok iyi vakit geçirdik.
خرجت مع هذه الفتاة ليلة السبت. كان لدينا وقت كبير.

Bu kadar yeter, bu kızı okuluna geri götürmek zorundayız.
انتهي ، نحن علينا ان نعيد هذه الفتاة الى المدرسة

bu kızın yardıma ihtiyacı var. Bizi içeri alacak mısınız?
هذه الفتاة تحتاج إلى مساعدة أتركنا ندخل من فضلك ؟

Ancak sadece hayatındaki zorlukların acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine...
ولكن بدلاً من مساعدة هذه الفتاة التي كانت تعاني من مصاعب في حياتها

Hüküm vermekten korkuyordum çünkü bu kızla aynı bakışı desteklemeseydim, ne olacağını bilmiyordum.
خشيت أن أحكم فأنا لم أعرف كيف سيبدو الأمر إن لم أدعم رأي هذه الفتاة.