ويكيبيديا

    "هذه الفتاة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • O kız
        
    • O kızı
        
    • Şu kız
        
    • bir kız
        
    • bu kadın
        
    • Şu kızı
        
    • Bu kızdan
        
    • O kızın
        
    • - Bu kız
        
    • Bu kızda
        
    • bir kızla
        
    • bu kızı
        
    • bu kızın
        
    • bu kıza
        
    • bu kızla
        
    O kız öldüğünde on kişi nerede ve ne yaptığımı biliyordu. Open Subtitles عشرة اشخاص يعرفون اين كنت وماذا افعل عندما ماتت هذه الفتاة
    O kız programdaki çalışmalarımıza onlarca yıllık sıçrama yaptırıp geleceğe ilerlemesini sağlayabilir. Open Subtitles سوف تجعل هذه الفتاة هذا الاكتشاف إلى الأمام سنوات عديدة في المستقبل.
    Bana bir şey olursa, O kızı bir daha göremezsin. Open Subtitles إذا حدث لي أي شيء فلن ترى هذه الفتاة ثانيةً
    Şu kız, Josette'in bunlarla bir ilgisi yoktu. Open Subtitles هذه الفتاة جوزيت, ليس لها اى علاقة بالأمر
    Böyle bir kız benim yeğenimin baldızı olacak öyle mi? Open Subtitles هل لمثل هذه الفتاة بان تكون اخت زوجة ابن اخي؟
    bu kadın üç yıldır beni hayatta tutuyor ve de... Open Subtitles هذه الفتاة القديمة , أبقتني حياً لمدة أضافية ثلاث سنوات
    Çünkü Şu kızı arayıp bulmak için size ihtiyacım var. Open Subtitles لأنني نوع ما أحتاجكم في الخارج تبحثون عن هذه الفتاة
    Bu kızdan intikam almamanız için size yalvarırım. Open Subtitles أنتِ تُضيّعين وقتي أتوسل إليك، لا تنتقم من هذه الفتاة
    Dostum, O kız polislere donut dükkanından daha çok hizmet vermiştir. Open Subtitles هذه الفتاة قد أعطت للشرطيين أكثر مما يعطيه محل كعكة محلاة.
    Senin getirdiğin O kız yüzünden şu an bebeğim kim bilir nerede. Open Subtitles ذهب طفلي في مكان ما بسبب هذه الفتاة التى احضرتها الى هنا
    "O kız benim için gerçekten bir şey ifade etmiyordu." Open Subtitles هذه الفتاة لم تعنى لى شيئا قط حقا, الا يمكن...
    O kız için üzülerek günümüz zehir olmasın. Open Subtitles لا نريد أن نفسد هذا اليوم الجميل بالقلق على هذه الفتاة
    O kızı ne benim onu bildiğim ne de sevdiğim kadar tanıyorsun. Open Subtitles أنت لا تعرف هذه الفتاة مثل ما اعرفها انا مثل ما اعشقها
    Sorumlu olan benim ve onunla yaşamak zorunda kalacağım fakat bir kişiyi dışarıda bırakıyorsun, O kızı ikimiz öldürdük, her ikimiz. Open Subtitles لاتُحاضرنى يادكتور,انا المسئول,وانا سأعيش به ولكنك تترك شخصا خارجا, نحن كلينا قتل هذه الفتاة,نحن الأثنين معا
    O kızı sevmek mi? Bak, seni gözümde fazla büyütmüşüm. Open Subtitles أحب هذه الفتاة, انظر , لقد بالغت فى تقديرك يا كولومبو
    Tüm hayatı görüştüğü Şu kız üzerine odaklanmıştı. Open Subtitles حياته كلها تمركزت حول هذه الفتاة التي كان يواعدها. هل كانت كيلي موريس
    -Bekle, bir isabet daha Şu kız, Lucy Mackenzie, öğrenci olan. Open Subtitles انتظروا ، هذه الفتاة تطابق مواصفات التلميذة لوسي ماكينزي إنها هي ، إنها هي حتماً
    Bu, 15 aylık küçük bir kız çocuğu ve otizmli. TED حسنا, هذه الفتاة الصغيرة تبلغ من العمر خمسة عشر شهرا, وهي تعاني من التوحد.
    Bu gelinliği deniyordum, bu kadın bana saldırdı. Open Subtitles كنتُ أجرّب ارتداء هذا الفستان و قامت هذه الفتاة بمهاجمتي
    Gina, Şu kızı al ve normal dünyaya götür. Open Subtitles جينا، تأخذ هذه الفتاة مرة أخرى إلى العالم العادي.
    Ben de kendi kendime, ..."Bu kızdan uzak dur, sana çok fazla" diye düşünmüştüm. Open Subtitles وفكرت في نفسي كيف يمكنني أن أبقى بعيدا عن هذه الفتاة
    Ama O kızın düzenbazlıkla kendine çıkar sağlamasına izin veremem. Open Subtitles لكن لا يمكنني أن أدع هذه الفتاة تجني حصاد مؤامرتها
    - Bu kız beni tahrik ediyor... - Ne dediğini anlayamadım. Open Subtitles هذه الفتاة حقا تثيرنى انا لم افهم هذا جيدا
    Bu kızda birşeyler şüpheli, ve onu takip edip ne olduğunu anlamalıyım. Open Subtitles هناك شيء مُريب في هذه الفتاة وسوف أتبعها حتّى أكتشف ما تخبّئه
    Cumartesi gecesi bir kızla çıktım, çok iyi vakit geçirdik. Open Subtitles خرجت مع هذه الفتاة ليلة السبت. كان لدينا وقت كبير.
    Bu kadar yeter, bu kızı okuluna geri götürmek zorundayız. Open Subtitles انتهي ، نحن علينا ان نعيد هذه الفتاة الى المدرسة
    bu kızın yardıma ihtiyacı var. Bizi içeri alacak mısınız? Open Subtitles هذه الفتاة تحتاج إلى مساعدة أتركنا ندخل من فضلك ؟
    Ancak sadece hayatındaki zorlukların acısını çekmekte olan bu kıza yardım etmek yerine... TED ولكن بدلاً من مساعدة هذه الفتاة التي كانت تعاني من مصاعب في حياتها
    Hüküm vermekten korkuyordum çünkü bu kızla aynı bakışı desteklemeseydim, ne olacağını bilmiyordum. TED خشيت أن أحكم فأنا لم أعرف كيف سيبدو الأمر إن لم أدعم رأي هذه الفتاة.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد