Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. | Open Subtitles | أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم |
Dinle, tatlım. Erkeğin aşkı ile kadının aşkı arasında büyük fark var. | Open Subtitles | أصغِي يا طفلتي بين حبّ إمرأةِ و حبّ رجلِ هناك إختلاف ضخم |
Birkaç tane kaset yürüttüm o kadar. Arada fark var. | Open Subtitles | أنا نهبت بضعة أشرطة تسجيل هناك إختلاف قليل |
Ormanda hoşça vakit geçirmekle evlenmek arasında büyük bir fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بين الشخص الصالح للزواجِ والعلاقة المؤقّتة في الأدغال |
Numara yapmakla yalan söylemek arasında büyük bir fark vardır. | Open Subtitles | تعرفين، هناك إختلاف كبير بين الكذب والأفتراء |
Ama biliyormusun.Hoşlanmak ile sevmek arasında fark var. | Open Subtitles | نعم، لكن أترى، هناك إختلاف بين الإعجاب والحب؟ |
Sen savaşı kızıştırıyorsun. Savaşan o. Arada fark var. | Open Subtitles | أنت تَشْنُّ حرب ، هي تُحاربُها ، هناك إختلاف |
Sence mazeret ile özür arasında bir fark var mı? | Open Subtitles | دعني أسألك عن شيء تعتقد بأن هناك إختلاف بين السبب و العذر؟ |
Sence mazeret ile özür arasında bir fark var mı? | Open Subtitles | دعني أسألك عن شيء تعتقد بأن هناك إختلاف بين السبب و العذر؟ |
Seninle benim aramda büyük fark var ve ben görünenden olandan bahsetmiyorum. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بينك وبيني وانا لا أتكلم عن الأمور الواضحة |
Güreş değil baba. Vücut geliştirme. Aralarında büyük fark var. | Open Subtitles | لا يتصارعون يا أبّى، كمال أجسام هناك إختلاف كبير |
Bakış açının değişmesiyle hayatının değişmesi arasında büyük fark var Sean. | Open Subtitles | حَسناً، هناك إختلاف كبير بين تَغيير وجهةِ نظركَ... ويُغيّرُ حياتَكَ، شون. |
Bak, Modi, seninle benim aramda bir fark var... başarı. | Open Subtitles | مودي هل تَرى أن هناك إختلاف بينك وبيني النجاح |
Hiç tanışmamışız gibi davranmakla beni kayırman arasında fark var. | Open Subtitles | هناك إختلاف بين أن تفضلني و أن تدعي بأننا ما التقينا أبدا. |
Bir fark var. - Eğer birşeye ihtiyacınız olursa odam koridorun sonunda | Open Subtitles | هناك إختلاف ، إذا إحتجت أيّ شئ، غرفتي هي الأخيرة |
Yüksek tansiyonun iki çeşidi arasında fark vardır. | Open Subtitles | بص هناك إختلاف بين الإثنان مِنْ أنواعِ إرتفاع ضغط الدمِ. |
Kendini savunmakla, ölüleri canlandırmak arasında büyük fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير بين النظرات السيئة وترفع الموتى. |
Evet ama anlayacağın, beğenmek ve bayılmak arasında fark vardır. | Open Subtitles | نعم، لكن أترى، هناك إختلاف بين الإعجاب والحبِّ. |
Tekniklerini kullanamama ile onları kullanmana izin verilmemesi arasında fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف بين غير قادر على إستعمال التقنيات وان لا يسمح لإستعمالهم |
Bir numara olmakla iki numara olmak arasında dev bir fark vardır. | Open Subtitles | هناك إختلاف كبير ما بين أن تكون رقم واحد وأن تكون رقم إثنين |
Bir erkekle bir kadın arasında hiçbir fark yoktur. Herkes eşit haklara sahiptir. | Open Subtitles | ليس هناك إختلاف بين الرجل والمرأة. |