Hikâye kurgusunda büyüleyici bir şeyler var ki biraraya getirildiğinde, onu duyan kişi tarafından özümsenebilir ve yeniden hatırlanabilir. | TED | هناك شيء ما سحري في تركيبة القصة مما يجعلها عند تجميعها سهلة التلقي ومن ثم التذكر من قبل المُتلقي. |
Yanlış olan bir şeyler var. Verdiğimizden daha fazlasını çekmiyoruz. | Open Subtitles | هناك شيء ما خطأ، إننا لا نستخرج أكثر مما نغذي |
Eğer gardiyanlar beni seninle görürse, bir şeyler olduğunu anlayabilir. | Open Subtitles | إن شاهدني الحراس معك قد يعتقدون أن هناك شيء ما |
Bu cinayetler hakkında kendine sakladığın herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | نعم. هل هناك شيء ما حول عمليات القتل هذه تبقيها لنفسك؟ |
O çocukta bir şey var. Bugün de haddini aştı. | Open Subtitles | دائما هناك شيء ما بهذا الفتى واليوم فعل شيء بنفسه |
Onlara Bir şey söyletmek en az 3 ayını alır. | Open Subtitles | تمر عليم ثلاثة أشهر. ليشعروا أن هناك شيء ما يحدث |
Beklemede kalın. Arabayı değiştiriyorlar, ters giden bir şeyler olabilir. | Open Subtitles | انتباه ، لقد قاموا بتغيير السيارة هناك شيء ما خاطئ |
Neden hep anlattıklarının arkasında bir şeyler varmış gibi hissediyorum? | Open Subtitles | لماذا أشعر دائما أن هناك شيء ما وراء ماتقوله لي؟ |
bir şeyler var, bilemiyorum, ...sanki senin kişiliğin beni çılgına çeviriyor. | Open Subtitles | هناك شيء ما, لا أدري, إنه فقط, شخصيتك, إنها.. تجعلني طائشاً. |
Ne olduğunu anlamanız bir iki saniyenizi alabilir, ama bir şeyler olmuş. | TED | قد يأخذ منك معرفة ماحدث مدة ثانية فقط , و لكن هناك شيء ما حدث. |
HW: bir şeyler olacaktı biliyordum ama ne olduğundan gerçekten emin değildim. | TED | ه.و: كنت أعلم أن هناك شيء ما يحدث، لكن لم أكن متأكدة ماهو. |
Eminim siz de dünyada bir şeyler döndüğünün farkındasınızdır | TED | هناك شيء ما يجري في العالم، وأنا واثق أنكم قد لاحظتموه. |
Ekonomi okumuş olduğumdan, günlük hayatımda ekonomi kavramlarıyla düşünürüm, bu yüzden birden, belki de bir bir şeyler vardır diye düşündüm. | TED | لأنني , إقتصادية مدربة وأُفكر من منظور إقتصادي , فقد ظننت بسرعة أنه , ربما هناك شيء ما حادث هنا . |
- Bir de benim için yapabileceğin bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيء ما يمكنك أن تفعليه لي , رغم ذلك |
Gitmeden önce, bahçede bana yardım edebileceğini umduğum bir şey var. | Open Subtitles | قبل ذهابك هناك شيء ما في الحديقة تمنيت لو ساعدتي فيه |
"Sen"i tanımlayan, sen olmanın anlamıyla ilgili sabit ve değişmeyen bir şey var. | TED | هناك شيء ما حول ما يعنيه كونك أنت يُعِّرف حقيقتك، وهذا الشيء دائم وغير متغير. |
Belki toplarla ilgili özel bir şey var. | TED | وربما أن هناك شيء ما مميز في الكرات الزرقاء. |
Eğer bana söylemek istediğin Bir şey varsa, şimdi tam zamanı. | Open Subtitles | ان كان هناك شيء ما تريدين اطلاعي عليه فالآن وقت مناسب؟ |
Burada Bir şey olmuş ve ne olduğundan emin değilim. | Open Subtitles | هناك شيء ما يحدث هنا و لستُ متأكدة ما هو |
Adam'ın kaşmir kazağının dokumasıyla ilgili bir sorun var. | Open Subtitles | هناك شيء ما حول هذه الألياف في سترة آدم الكشميرية. |