"هنالك شيئاً" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey var
        
    • bir şey yok
        
    • bir şey varsa
        
    • bir şeyler var
        
    • hiçbir şey yok
        
    • istediğim bir şey
        
    Çünkü siz iyi yetiştirildiniz ben de öyleymişim gibi davranıyorum ve aramızda kelimelerle tarif edemeyeceğim bir şey var. Open Subtitles لأنك تربيت جيداً وأنا تظاهرت بأنني تربيت جيداً و لأن هنالك شيئاً بيننا
    Gitmeden önce yapmak istediğim bir şey var. Open Subtitles قبل أن نغادر , هنالك شيئاً واحداً أود أن أفعله
    Bana söylemediğin bir şey var diye düşünüyorum. Open Subtitles أن هنالك شيئاً لم تخبرني به ماذا تقصدين ؟
    Başını iyice belaya sokmaktan başka yapabileceğin bir şey yok. Open Subtitles ليس هنالك شيئاً تفعله سوى الحصول على بعض المشاكل مشكلة جدية
    Biliyorum ama eğer konuşmak istediğin bir şey varsa sen istemediğin sürece kimseye bir şey söylemem. Open Subtitles أعلم ذلك, لكن لو كان هنالك شيئاً تريد التحدّث بشأنه, لن أقول شيئاً لو لا تريد مني ذلك.
    Kabul etmelisin, bu kızda bir şeyler var; Open Subtitles يجب أن تقر أن هنالك شيئاً مميزاً بتلك الفتاة
    Yapabileceğimiz hiçbir şey yok ki her şeyi çoktan yaptık. Open Subtitles لكن لم يكن هنالك شيئاً لنفعله لم نجربه من قبل
    Çünkü diğer odada size göstermem gereken bir şey var ve görene kadar ne olduğunu hatırlayamıyorum. Open Subtitles لأن هنالك شيئاً في الغرفة الأخرى . الذي يجب أن أريك إياه . وأنا لن أتذكره حتى أراه
    Birkaç yeri aradım, elimde görmen gereken bir şey var. Open Subtitles لقد قمت ببعض الاتصالات هنالك شيئاً عليك ان تراه
    - Bilmiyorum, bir şey var biliyorum, ne olduğunu bulacağım. Open Subtitles لا أعلم ولكنني أعلم بأن هنالك شيئاً ما وسأكتشفه
    Sen de kardeşine katılmadan önce sana göstermek istediğim son bir şey var. Open Subtitles قبل أن تنضم لأخيك هنالك شيئاً أخير أريدك أن تراه
    Seninle konuşmaya çalıştığım bir şey var. Open Subtitles تعلم، هنالك شيئاً ما أود التحدث معك بشأنه
    Bu bir bomba değil efendim ama kutunun içinde bir şey var. Open Subtitles إنها ليست قنبلة يا سيدي، ولكن هنالك شيئاً في الصندوق
    - Sana söylemem gereken bir şey var. Open Subtitles حسنا ، هنالك شيئاً أريد أن أخبرك إيّاه ماذا ؟
    Ama hepimiz farkındayız ki burada yolunda gitmeyen bir şey var. Open Subtitles و لكنني أظنّ إننا جميعاً نعرف بأنّ هنالك شيئاً ما خاطيء هنا
    Yapmam gereken bir şey var. Open Subtitles هنالك شيئاً عليّ القيام به وأحتاج مساعدتك
    Seni zor durumda bırakmak istemiyorum, tamam, ama yapabileceğin bir şey var mı? Open Subtitles لا أريد أن أضعك بهذا الموقف، حسناً هل هنالك شيئاً يمكنك فعله؟
    Bakın, ben de bazen yapmak istemediğim şeyler yaptım, ...ama değiştirebilmek için artık yapabileceğim bir şey yok. Open Subtitles اسمع , أعرف أشياء أتمنى لو أني لم أعرفها قط , أنا أيضاً لكن ليس هنالك شيئاً يمكنني القيام به لتغيير ذلك
    Kız bir numara ama kesin olan bir şey yok. Open Subtitles إنّها واحدة من المُرشحات ، أجل، لكن ليس هنالك شيئاً أكيداً بعد.
    Eğer yetişkin olman için yapman gereken bir şey varsa, o da aklınla konuşmaktır. Open Subtitles هنالك شيئاً لتكون رجلاً , دائماً أفعل مابرأسك
    Dayanamadığım bir şey varsa o da şudur insanların kendilerini aptal yerine koymaları sahte hayatlar yaşayıp sahte insanlar olmaları. Open Subtitles إن كان هنالك شيئاً واحداً لا أحتمله هو أنَّ أناساً يخدعون أنفسهم يعيشون حياةً مزيّفة ويصبحون أناساً مزيّفون
    Ancak onda bir şeyler var. Open Subtitles لكن هنالك شيئاً ما و هو سيحارب عليه
    Bu sefer ters giden bir şeyler var. Open Subtitles إنّ هنالك شيئاً لا يبدو صحيحاً
    Çünkü, en güzel yeri burası... Bu hiçbir şekilde bizim elimizde değil ve bunu değiştirmek için yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles إنّ ذلك خارج عن ايدينا تماماً ، وليس هنالك شيئاً يمكن فعله لتغيير ذلك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more