| Biliyorum. Bak bende kötü hissediyorum. Belkide onların değişmelerinin tek yolu budur. | Open Subtitles | أعرف, لقد شعرت بالسوء أيضاً ربما هذه هى الطريقة الوحيدة للتأثير فيهما |
| Şaka yaptığımı düşündüğünüzü biliyorum ama bana inanın şov dünyasına girebilmemin tek yolu buydu. | Open Subtitles | أعلم أنكم تظنوننى أمزح و لكن هذه هى الطريقة الوحيدة لأدخل عالم العروض |
| Gittikleri yere varmalarının tek yolu budur. | Open Subtitles | لأن هذه هى الطريقة الوحيدة حتى يذهبوا إلى حيث هم ذاهبين |
| Mumyanın seni yakalayabilmesi için sadece yere düşmen lazım. | Open Subtitles | يجب أن تسقط لأن هذه هى الطريقة الوحيدة لكى تستطيع المومياء الإمساك بك |
| Bildiğim tek yol bir kaç uçağa dağılmak. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة . لتفريق بعض الطائرات |
| Partnerine gerçek tutkuyu gösterebilmenin tek yolu budur. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة لإظهار العاطفة لشريكك |
| Bu işi adilce çözmenin tek yolu bu. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة لجعله عادل هذه هى الطريقة الوحيدة لفعله |
| Ve bu sen Valhalla içine onu alacağım olan tek yolu olduğunu. | Open Subtitles | وهذه هى الطريقة الوحيدة لجعلها تذهب معكما اليه |
| Sana gelebilmemin tek yolu bu şu anda | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة التى يمكننى ان آتيك بها |
| Bu organizmanın sıcaklığı kullanan bir yapısı var bu yüzden onun öldürmenin tek yolu onu dondurmaktan geçiyor. | Open Subtitles | ذلك الكائن لديه اعضاء حيوية معتادة على الحرارة لذلك التجميد هى الطريقة الوحيدة المؤكدة لقتله |
| Yakmak, hastalığın yayılmasını önlemenin tek yolu. | Open Subtitles | حرق الجثث هى الطريقة الوحيدة لمنع أنتشار المرض |
| Bizi uzakta ve güvende tutmanın tek yolu buymuş. | Open Subtitles | ،يقول أن هذه هى الطريقة الوحيدة لأبقائنا سالمين أن يبقى بعيدا |
| Geminin kontrollerinin kilidini açmanın tek yolu bu. | Open Subtitles | هذه هى الطريقة الوحيدة لفك التحكم بالسفينة |
| Eğer konuşmanın tek yolu buysa, evet. | Open Subtitles | لو كانت تلك هى الطريقة الوحيدة حتى تقوم بها، اذا نعم |
| Özgürlüğümüzü geri almanın tek yolu savaşmak değil. | Open Subtitles | الحرب ليست هى الطريقة الوحيدة لنستعيد حريتنا |
| Saygın olabilmesinin tek yolu buydu. | Open Subtitles | تلك هى الطريقة الوحيدة التى ستكتسب بها نوع من الأهمية |
| - İttifakı canlı tutmanın tek yolu. | Open Subtitles | - هذه هى الطريقة الوحيدة لنحافظ بها على التحالف - |
| - İttifakı canlı tutmanın tek yolu. | Open Subtitles | -هذه هى الطريقة الوحيدة لنحافظ بها على التحالف |
| Mumyanın seni yakalayabilmesi için sadece yere düşmen lazım. | Open Subtitles | يجب أن تسقط لأن هذه هى الطريقة الوحيدة لكى تستطيع المومياء الإمساك بك |
| Çifte sorgu konusunda haklıydın. tek yol buydu. | Open Subtitles | كنت محق بشأن المحك المزدوج هذه هى الطريقة الوحيدة لفعل هذا |