| Unut bunu adamım. Lindsey olay daha bir romantikleşsin diye Haley'de kalıyor. | Open Subtitles | إنسى ذلك يارجل، إن ليندسي منشغلة مع هيلي ليكون كل شئ رومنسياً |
| Siz ikiniz uyurken Gloria, Haley ve ben hâlâ dans ediyor olacağız. | Open Subtitles | انتما ستنامان و جلوريا و هيلي وانا سوف نكون لا نزال نرقص |
| Baba, Hayley and ben biraz araştırma yaptık ve 20 yıl önce, | Open Subtitles | أبي, هيلي وانا قمنا ببعض التحري وقبل 20 سنة |
| Pete Hayley ile ben helikopterde idik ve her şeyi gördük. | Open Subtitles | أنا و " بيت هيلي " كنا في المروحية ورأينا الأمر كله ؟ |
| Doktor Healy sonra Ulusal Sağlık Kurumlarımızın ilk kadın direktörü oldu. | TED | دكتورة هيلي بعد ذلك أصبحت أول مديرة للمعهد الصحي الوطني |
| Aynı şeyi Dennis de Hailey'e yapıyor. | Open Subtitles | عن هذا النوع من الأشياء كنت أرى دنيس هيلي به ل |
| Morten Anker, 27. Helle Anker ile Villy Bartram'ın oğlu. | Open Subtitles | (مورتن أنكار) 27 سنة إبن (هيلي أنكار) و (فيلي بارترام) |
| Haley yazını cesurca sivrisinekleri dinleyerek geçirdi, gözlemleri sizi şaşırtabilir. | TED | لذا كانت هيلي تقضي صيفها بالاستماع بشجاعة للبعوض، وما لاحظته قد يفاجئكم. |
| Yani, Haley Lindsey'in nedimesi olacağına göre, ...benim sağdıcım olacak kişinin onunla iyi geçinmesi şart. | Open Subtitles | أعني بالإضافة إلى أنه منذ أن اصبحت هيلي اشبينة ليندزي سأكون بحاجة شديدة لأن يكون إشبيني على وفاق معها |
| Çiçekleri Lindsey'e ben götürürsem, Haley'i görme şansım olabilir. | Open Subtitles | لأنني إذا أخذت الأزهار لليندزي فستسنح لي الفرصة للتحدث مع هيلي |
| Hastaneden çıktığımda Haley'i görmeye gittim, çünkü beni affedip affetmeyeceğini öğrenmem gerekiyordu. | Open Subtitles | ذَهبتُ لرؤية هيلي لأنني أردت أعرف معرفة إذا كانت تستطيع مسامحتي |
| Nathan Haley'nin söylediğine göre, bakıcınızın havuzda çıplak halde yüzmesini izlemekten hoşlanıyormuşsun. | Open Subtitles | إذا نيثن، أخبرتني هيلي بأنك تحب مشاهدة المربية أثناء تواجدها في حوض السباحة؟ |
| Hayley buradaydı. Hasta ve yatıyordu. | Open Subtitles | - لقد كنت أعمل و " هيلي " كانت هنا , مريضة في السرير - |
| Hayley'in ne yaptığına bakmak isteyenler... | Open Subtitles | ونذهب لنشاهد ماذا تفعل هيلي هناك |
| Dean, bunu yapmana gerek yok. Bu işe karışma Hayley, ben gidiyorum. | Open Subtitles | دين)، لستَ مضطرًّا لفعل ذلك) - لا تتدخّلي يا (هيلي)، سأذهب - |
| Hayley ve benim akrabam değiller fakat bebek hakkında dedikodu yayılmış. | Open Subtitles | لا أقصد (هيلي) ولا عشيرتي لكنّ الخبر بشأن جنينها قد انتشر |
| Karşınızda Clive Healy ve Rachel Marron. | Open Subtitles | أرجوكم، رحبوا بـ كليف هيلي و راشيل مارون. |
| Çünkü onu gördüm, öğle yemeğinden sonra, Healy'nin ofisine giderken. | Open Subtitles | لأني شاهدتها بعد الغداء تسير الى مكتب هيلي |
| Sean Healy Spector'un yazdıklarını kendi el yazısı uzmanına inceletmek istiyor. | Open Subtitles | يريد "شون هيلي" إرسالها لخبير خطوط لفحص المداخلة التي كتبها "سبيكتور". |
| Böyle bir şey Hailey'in başına gelse ne yapardım bilmiyorum ama onun için canımı vereceğime hiç şüphem yok. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما I ستفعل إذا كان هناك شيء حدث هيلي ، ولكن I أعرف أنني سأموت لبلدها. |
| Aynı zamanda Helle Anker'e de karşıymış. Ölümünden sonra sevinmiş. | Open Subtitles | إنها أيضًا معارضة (هيلي أنكار) يبدو أنها سعيدة بعد موتها |
| Öğrendiğim bir şey var biliyor musun Hilly. | Open Subtitles | أتعرفين شيئاً، كسبت درعي الحديدي بجذاره, هيلي |
| Hils, Jessi'nin adını iyice kirleteceğim. | Open Subtitles | هيلي , انا اتكلم بعدوانية لتحطيم سمعة جيسي |
| Teagan Halley ve Avcıyı bildiği için denedi ve işleri yoluna sokmaya çalıştı. | Open Subtitles | تياغان تعرف هيلي وهنتر أراد محاولة جعل الامور تعمل. |
| Hailie, evine git. | Open Subtitles | هيلي اذهبي الى المنزل |
| "Helikopter" için kullanılan kısaltma "Heli", "hubi" değil! | Open Subtitles | الاختصار الرسمي لكلمة "هيلكوبتر" هو "هيلي"! |
| 8.07'de Clive Healey'le sen sunacaksın. | Open Subtitles | في تمام الساعة 8: 07 سيقدمك كليف هيلي. |
| Hep benim küçük kızım olarak kalacak olan genç bayan Hailee Parker. | Open Subtitles | إمرأة شابّة الآن، ولكنّها ستبقى ... دائماً فتاتي الصّغيرة (الآنسة (هيلي باركر |