| CDC bize Asla giriş izni vermez. | Open Subtitles | هيهات أن يسمح لنا مركز مكافحة الأمراض بالدخول |
| Benim oğlum Asla bu okula gidemez. | Open Subtitles | هيهات أن يذهب ابني لهذه المدرسة |
| Asla direnmeden vermezler. | Open Subtitles | هيهات أن يسلّموها دون مقاومة |
| Ben varken hayatta Olmaz. | Open Subtitles | هيهات طالما ما زلت حيّةً أرزق. |
| Bir daha Olmaz. | Open Subtitles | هيهات. ليس ثانية |
| İmkanı yok. | Open Subtitles | هيهات. |
| Hiç mümkün değil. | Open Subtitles | هيهات أن يكون هذا. |
| - Üç cinayetle kurtulmasının imkânı yok. | Open Subtitles | هيهات أن يخرج، ليس وهو متهم بثلاث جرائم قتل |
| Miguel, bir gece kuşu ve yeniden bekar bir erkek. Asla böyle erken bir zamanda yatakta değildir. | Open Subtitles | "يحبّ (ميغيل) السهر وعازب حديث، هيهات أن يكون نائماً في هذا الوقت" |
| Frost'tan Asla kaçamaz. Ya yakalandı ya da öldü. | Open Subtitles | هيهات أن يكون أفلت من (فروست)، إمّا أنّه اعتقل أو مات |
| Asla Olmaz. | Open Subtitles | هيهات وما العيب؟ |
| Bu şekilde ölmeyeceğim. ÖImeyeceğim. Asla. | Open Subtitles | لن أموت هكذا، لن يحدث، هيهات! |
| Asla ahbap! | Open Subtitles | هيهات |
| Asla Olmaz! | Open Subtitles | هيهات |
| Hayatta Olmaz sarsılmış çocuk. Rita araba kullanamayacağını söyledi. Bizimle geliyorsun. | Open Subtitles | هيهات يا صاحب الارتجاج، نهتكَ (ريتا) عن القيادة، سترافقنا |
| Korkunun sana bir yararı Olmaz artık. | Open Subtitles | -فات الأوان ، هيهات أن يأتى عليكِ الخوف بفائدة . |
| İmkanı yok, Ken. | Open Subtitles | هيهات يا (كين) |
| Çatışmadan öylece vermeleri mümkün değil. | Open Subtitles | هيهات أن يسلّموها دون مقاومة |