Onları atlatamazsak, bizden arta kalan tek şey o borular olacak. | Open Subtitles | إنْ لم نتجاوزهم، فإنّ الأنابيب هي الشيء الوحيد الذي سيتبقى من السفينة. |
Şimdi o da burada olduğu için, düşünebildiğim tek şey o. | Open Subtitles | بما أنها هنا الآن هي الشيء الوحيد الذي أستطيع أن أفكر فيه |
İhtişamlı günlerinden geriye kalan tek şey o. | Open Subtitles | هي الشيء الوحيد المتبقي من أيام المجد. أنت تعلم؟ |
Onu destekledik çünkü kaptan olarak gücü bizi hayatta tutan şeydi. | Open Subtitles | نحن نعتمد عليه لأن قوته كقبطان هي الشيء الذي سيبقينا أحياء |
Biliyor musun bir zamanlar senden bu kelimeleri duymak dünyadaki tek istediğim şeydi. | Open Subtitles | أتعلم، مرّ عليّ زمان كانت كلماتك هي الشيء الوحيد الذي أردتُ سماعهُ. |
Teknolojisi, bildiğiniz gibi, yeni bulunmuş ulaşılabilirliği dışında buradaki en heyecan verici şey değil. | TED | التكنولوجيا، كما تعلمون، ليست هي الشيء الأكثر إثارة هنا الآن ما عدا ربما إمكانية الوصول إليها المكتشفة حديثا. |
Benimle ilgili tek doğru şey o. | Open Subtitles | أترون، هي الشيء الوحيد الصادق حولي. |
Ashley, bu gemidekileri ayakta tutan tek şey o ilaçlar. | Open Subtitles | يا (أشلي)، هذه الأدوية هي الشيء الوحيد الذي يُبقي الجميع على متن السفينة صاحياً |
Onu destekledik çünkü kaptanlık yeteneği bizi hayatta tutacak şeydi. | Open Subtitles | نحن نعتمد عليه لأن قوته كقبطان هي الشيء الذي سيبقينا أحياء |
diyebilir. Ve iyi olan şey, sizin cihaza devamlı bakmak zorunda kalmamanız; gözleriniz şehirde serbestçe dolaşabilir. Şimdi, kütle ilk şeydi. | TED | والامر الجيد في هذه المزية .. انه لايتحتم عليك النظر الى الجهاز يمكنك ان تستخدم عينيك بحرية لكي ترى المدينة اذا الكتلة هي الشيء الاول الذي اريد ان احدثكم عليه |
Ayakkabı izi delili, havuzcuyu Lamborghini cinayetine bağlayan tek şeydi. | Open Subtitles | طبعة الحذاء هي الشيء الوحيد لدينا " الذي يربط عامل الحوض بجريمة سيارة " لامبورغيني |
Beni mutlu eden tek şeydi, ve... | Open Subtitles | هي الشيء الوحيد الذي يجعلني سعيدا, و |
Apple II parayı getiren tek şeydi. | Open Subtitles | -آبل 2" هي الشيء الوحيد الذي يجني المال" . |
Teknoloji şu an buradaki en heyecan verici şey değil, daha çok onun yeni bulduğumuz erişilebilecek noktaları bizi heyecanlandırıyor. | TED | التكنولوجيا كما تعلمون ، ليست هي الشيء الأكثر إثارة من احتمال أن يكون لها إمكانيات جديدة |