"هُنا من" - Translation from Arabic to Turkish

    • için burada
        
    • buraya daha
        
    • için buradayım
        
    • için geldim
        
    • için geldiler
        
    • için buradayız
        
    Ailemizin parası için burada olmadığını nereden bileceğim? Open Subtitles كيف ليّ أن أعرف أنت هُنا من أجل نقود هذه العائلة؟
    İstiyorum ki kızınız ve sizin için burada olduğumu anlayın. Open Subtitles أن تفهم أننى هُنا من أجل كلاكما إبنتك وأنت
    Seni burada hiç görmemiştim de. buraya daha önce girmedim. Open Subtitles ـ إنني لم يسبق وأن رأيتكِ هُنا من قبل ـ لأنني لم يسبق وأن تواجدتُ هُنا من قبل
    buraya daha evvel gelmiştin, değil mi? Open Subtitles لقد كنت هُنا من قبل , أليس كذلك ؟
    Anlaşmak için buradayım Frank. Open Subtitles انني هُنا من اجل ان أعقد معكَ اتفاق , فرانك
    Buraya tek bir şey için geldim ama karar verdim iki şey ile ayrılacağım. Open Subtitles أتيت إلى هُنا من أجل شيء واحد لكنني قررت أنني سأغادر بشيئين
    - Senin için geldiler. Open Subtitles ـ إنهم هُنا من أجلك ـ يُمكنك كرهي لاحقاً
    Yüzbaşınızı görmek için buradayız. Open Subtitles نحن هُنا من أجل رؤية النقيب، لا تطلقوا النار.
    Ve hemşirelerden biri onu hırsızlıktan sorgulamak için burada olduklarını söyledi. Open Subtitles وأحدهم أخبر مُمرضة أنه كان هُنا من أجل إستجواب مُشتبه به في عملية سرقة
    Senin için burada olduğuna memnunum. Open Subtitles أنا سعيدة فحسب لكونها موجودة هُنا من أجلك
    Senin için burada olacağım, ve bunun üstesinde birlikte geleceğiz. Open Subtitles سأتواجد هُنا من أجلك وسوف نتخطى تلك المحنة معاً
    Afedersiniz, Kontes, ben yanlışlıkla hastaneyi onarmak için burada olduğumuzu düşündüm. Open Subtitles أنا آسفة يا "كونتيسة"، أنا بالخطأ ظننتُ أننا هُنا من أجل أن نُصلح المُستشفي.
    Seni buraya daha önceden getirmeliydim. Open Subtitles كان عليّ إحضاركِ إلى هُنا من قبل.
    Seni buraya daha önceden getirmeliydim. Open Subtitles كان عليّ إحضارك إلى هُنا من قبل.
    buraya daha önce gelmiştim babanla birlikte. Open Subtitles -لقد كُنت هُنا من قبل مع والدك
    buraya daha önce gelmiştim... babanla birlikte. Open Subtitles - لقد كُنت هُنا من قبل مع والدك -
    Ben kanun kaçağı değilim. Oğullarım için buradayım. Open Subtitles أنا لست بِخارِجٍ عن القانون أنا هُنا من أجلِ أولادي فحسب
    Aslında yemekhane yemeği için buradayım. Open Subtitles حسناً، لقد جئت هُنا من أجل طعام الكافتيريا.
    - Kalça transplantı için buradayım. - Doğru. Open Subtitles ـ أنت هُنا من أجل عملية إستبدال وركك ـ هذا صحيح
    Buraya randevumuz için gelmedim, iş için geldim. Open Subtitles لم آتي هُنا من اجل موعد. إنّني هُنا للحصول على وظيفة.
    - Senin için geldiler, değil mi? Open Subtitles إنهم هُنا من أجلك ، أليس كذلك ؟
    İrlandalılar Amerikan rüyasını gerçekleştirmek için buradayız. Open Subtitles الآن، الأيرلنديون، إننا جئنا إلى هُنا من أجل تحقيق جزء من الحلم الأمريكي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more