Sen ve kardeşin hiçbir zaman yaşlanmayacak ölmeyecek ve korku nedir bilmeyeceksiniz. | Open Subtitles | وأنت وأختك لن تكبروا في السن ولن تموتوا ولن تعرف الخوف ثانية |
Sen ve kardeşin arananlar listesindesiniz. - Sizi nasıl içeri sokabileceğiz ki? | Open Subtitles | أنتَ وأختك هاربين، كيف ستدخلون للمستشفى ؟ |
Baban, kız kardeşin ve erkek kardeşin... hepsi bizden alındılar, öyle değil mi? | Open Subtitles | أباك وأختك وأخاك قتلوهم من بين أيدينا، أليس كذلك؟ |
Şu ana kadar yaptığım veya söylediğim her şey seni ve kız kardeşini korumak içindi. | Open Subtitles | كلّ شيء قلته أو فعلته، كان لحمايتك أنتَ وأختك. |
Yaşlı adamın yaptığı her şey seni,anneni ve kardeşini korumak içindi. | Open Subtitles | كل شيء فعله والدك كان حتى يحميك, ويحمي والدتك وأختك |
Bu arada, sevimli küçük kız kardeşiniz bugün nerede? | Open Subtitles | عل أى حال,00 وأختك الصغيرة اللذيذة اليوم |
Evet,tam istediğim gibi. Tam böyle. Az önce,ben ve kardeşin küçük bir konuşma yaptık. | Open Subtitles | هذا ما أود رؤيته، بالضبط هذا هو أنا وأختك تحدثنا سوية، إنها سيدة مثير للإهتمام |
- Bu çocuklar ve kardeşin hakkında sapık bir fantezin olabilir, umurumda değil. | Open Subtitles | انظر , مهما كان لديك من تخيلات فضيعة عن هولاء الفتية وأختك لا يهمني |
Sen ve kardeşin gelmeden önce benim hayatım işimden ibaretti. | Open Subtitles | أعني قبل أن تأتي أنتِ وأختك لتعيشوا معي حياتي كانت للعمل |
kız kardeşin bu ay okula sekizinci defa geç kaldı. | Open Subtitles | آن ماري هذه المرة الثامنة . وأختك ضعيفة في الشهر الأخير |
- kız kardeşin ne kadar zamandır PD ofisinde çalışıyor? | Open Subtitles | منذ متى وأختك تعمل محامية في هذا المكان؟ |
kız kardeşin ve sen orada olacağınıza söz verdiniz. Hoşça kal. | Open Subtitles | وعدتني أنت وأختك أن تحضرا هناك إلى اللقاء |
Ama önce anneni ve kız kardeşini becermem gerek. | Open Subtitles | سأفعل ذلك, بعد أن أعاشر والدتك وأختك. |
Ama, babanı ve kız kardeşini.... ...sürekli görüyorum. | Open Subtitles | الأمر فقط , انني أراه هنا طوال الوقت ! وأختك أيضا |
Seni ve kardeşini büyütürken artık kararlarınızda bir sözüm olmadığını görmek kolay değil. | Open Subtitles | من الصعب ترك تربيتك أنتي وأختك حتى أنني بالكاد يكون لي رأي في أي من قراراتكم الخاصة |
Siz ve kız kardeşiniz misafirimiz olun. | Open Subtitles | ويمكنك الحضور أنت وأختك |
Fakat dava açmazsan, sana garanti ederim ki onun dışarıda bir yerlerde rahatça dolaşıp ve ablan kendi elleriyle onun icabına bakacak. | Open Subtitles | ولكن إن لم توجهي التهمة يمكنني أن أضمن لك أنه سيكون هناك في الخارج يمشي في الأرجاء وأختك |
Suyumuz var. Herkese paylaştırıldı ama Bay Todd ve kızkardeşin istemedi. | Open Subtitles | كُلّ شخص منا شارك، لكن السّيدَ تود وأختك عملا أكثر مِن ذلك. |
Kız kardeşinle beraber, yeni açılan restoran Rud'a girmeye çalıştık ama bizi almadılar. | Open Subtitles | أنا وأختك, حاولنا أن ندخل ذلك المطعم الجديد "رود" ولم يسمحوا لنا بالدخول |
Senin ve kız kardeşinin anlamadığı şey babanızın burada kalmamı istediği. | Open Subtitles | ما لا تعرفانه أنت وأختك هو أن والدك هو من أرادني أن أبقى هنا. |
Annenle ablanı da alırız. | Open Subtitles | برفقة أمك وأختك |
Korkuyorsun. Babandan ve ablandan korkuyorsun. | Open Subtitles | بلى، أنت خائف من والدك وأختك |
Yalan söylediğimden şüphelenirlerse, babanız ve ablanız ne kadar süre hayatta kalmama izin verir? | Open Subtitles | كم تتخيل والدك وأختك سيتركانني أعيش إن اشتبهوا بكذبي؟ |
Annene ve kız kardeşine sığınabilecekleri... bir yer vermek bir hata mıydı? | Open Subtitles | . . أكان خطأ لو اسكنت والدتك وأختك الملجأ؟ |