| Justin'in çizimleriyle ilgili, bir arama yapıyorum, Bakalım ne bulacağız. | Open Subtitles | أنا أحاول أن أحلل رسم جاستن أقوم ببحث وأرى إن ظهر لي أي شيء |
| Komitedeki dostlarımla konuşurum. Bakalım oylamayı gündeme getirebilecek miyim. | Open Subtitles | سأتحدّث مع حلفائي في اللجنة، وأرى إن كان بوسعي حشد الأصوات |
| Seni bir göreyim dedim, her şey yolunda mı diye yani. | Open Subtitles | كنتُ أتفقدك فحسب وأرى إن كان كل شيء على ما يرام |
| Bir planın var mı diye merak ettim. | Open Subtitles | فقط مررت من هنا، فكرت أن اتوقف وأرى إن كان لديك أي خطط |
| - İyi, tamam, bir mail atayım o zaman. Bu akşam müsait mi bakayım. | Open Subtitles | حسناً، سأرسل له بريداً إلكترونياً الآن وأرى إن كان بوسعي زيارته الليلة. |
| - İyi, tamam, bir mail atayım o zaman. Bu akşam müsait mi bakayım. | Open Subtitles | حسناً، سأرسل له بريداً إلكترونياً الآن وأرى إن كان بوسعي زيارته الليلة. |
| Bünyesinden toksinler atılınca bir gelişme gösteriyor mu diye bakmak için. | Open Subtitles | حتى أزيل السموم من جسده وأرى إن كان ثمة تحسّن |
| Bünyesinden toksinler atılınca bir gelişme gösteriyor mu diye bakmak için. | Open Subtitles | حتى أزيل السموم من جسده وأرى إن كان ثمة تحسّن |
| "Hadi eski kız arkadalıma soralım Bakalım seninle çıkmak ister mi" der gibi. | Open Subtitles | يا إلهي كأنه يقول, حسنا, دعني أقدم لك خدمة باتصالي على صديقة سابقة لي وأرى إن كانت تريد الخروج معك |
| Etrafa şöyle bir göz atalım o zaman Bakalım burası bir köpek için uygun bir yer miymiş? | Open Subtitles | دعونـا نلقي نـظرة في الجوار وأرى إن كـان هذا المكان مـلائـم للكلب. |
| - Ben bakanla görüşeceğim Bakalım, cihazı kapattırmak için onay alabilecek miyim? | Open Subtitles | سأتحدث مع الوزير وأرى إن أمكنني الوصول للمدعي العام لإطفاء الآلة |
| Güneşin doğuşu ilahilerini bir araştırayım. Bakalım özel bir inanışla alakası var mı. | Open Subtitles | سأحصر كلمة الشروق وأرى إن كانت تتعلق بمعتقد معين |
| Sadece seni kontrol edip her şey yolunda mı diye bakmak istedim. | Open Subtitles | كنتُ أتفقدك فحسب وأرى إن كان كل شيء على ما يرام |
| Sadece buralardaydım ve burada mı diye bir bakayım dedim. | Open Subtitles | حسناً، في الحقيقة أنا كنت في المنطقة ولذا فكرت أن أمر، وأرى إن كان هنا في الجوار |
| Peki, ben... Laboratuara dönüyorum. Orada mı diye bakayım. | Open Subtitles | حسنٌ، سأعود للمختبر وأرى إن كان قد عاد، حسنٌ؟ |
| Kasabaya inip kız kardeşimi gören var mı diye soracağım. | Open Subtitles | أخشى بأنني لا أستطيع ,ينبغي أن أذهب إلى المدينة وأرى إن كان أحد قد رأى أختي. |